sahih gerçek hadislerin arasına sıkıştırılmış sistematik olarak.hadisleri zayıflaştırmak amacı taşıyandır yalan uydurulmuş hadislerdir.diğer örnek feto elemanlarının yaptığı bir iş yazılarında incilden tevrattan örnek göstererek.kafaya beyne fitne filizi atmak amacı taşır.
şeytan âyetleri olayını bilen bilir ama bilmeyenler için bu zamana kadar değinilmemiş farklı bir açıdan değineceğim ben.
iddialara göre Hz.muhammed mekkede putperestlere kur'an okuyarak doğruları anlatmaktadır. necm suresi ilk 18 âyeti okuduktan sonra meşhur 19 ve 20. âyetleri okur. buraya kadar bir sıkıntı yoktur. işte ne olursa 21. âyette olur.
necm 19 : gördünüz mü o lat ve uzza yı!
necm 20 : ve üçüncüleri olan ötekini, menat ı !
burada bahsi geçenler putperestlerin tanrıçalarıdır.
iddialara göre Hz.muhammed necm 21 i okumak üzereyken şeytan vesvese ile devreye girip kendisine ''bunlar şefaatleri umulan yüce turnalardır(varlıklardır)'' dedirtmiştir. rivayet edilen olaya göre Hz.muhammed böyle deyince putperestler sevinmiş ve ''şimdi muhammed ile aramızdaki farklılıklar sona erdi'' diyerek secde etmişlerdir. Müslümanlar olayın saçmalağını dile getirince bu şeytan âyeti kur'an dan çıkartılıp yerine günümüzdeki orijinal hâli konulmuş, Allah ise hacc suresi 52. âyet ile olaya gönderme yapmıştır.
yıllardır bu olayın doğruluğu veya yanlışlığı tartışılmaktadır.
Oysaki necm süresinin ilk 18 âyetinde ne anlatıldığına baksak ve konunun neden putperestlerin tanrıçalarına geldiğini görsek olayın saçmalağını anlayabiliriz. 13-18 âyetleri arasında Hz.muhammed'in miracından bahsedilir ve mirActa gördükleri anlatılır. Özellikle 18. âyette allahın mucizelerini gördüğü söylenir ki o an bulunduğu yer Cebrail dâhil hiçbir varlığın gidemeyeceği yer olan sidretü'l müntehâ nın ötesi yani allah katıdır.
allah buraya kadar olan bölümde peygamberi için ''kendisine ait mucizeleri gördüğünü'' söyler ve işte bu andan itibaren necm 19-20-21 de ''siz lat, uzza ve menat ile ilgili ne gördünüz'' mesajını verir.
mantık çerçevesinde konunun gelişiminde bir sıkıntı yoktur yani konu devam etmesi gerektiği gibi devam etmiştir.
hacc suresi 52. âyetteyse bir anormallik yoktur çünkü şeytanın amacı zaten vesvese vermektir. ''garânik olayı doğru değilse hacc 52 ne anlama geliyor'' diye sallamaya çalışmak bu yüzden komedi olur. ateistlerin inanmadığı bir kitaptan hacc 52 yi kanıt göstermesi ayrıca bir komedi unsuru.
Velev ki bu garânik olayı yani şeytan âyetleri konusu doğru. neden sadece tek bir kaynak var? neden tüm hadisçiler muhammed ibn ka'b kaynaklı? böyle büyük bir iddia yaşanmış onlarca muhaddis bu olaydan bahsetmeliydi ama sadece ibn ka'b kaynaklı bir olay.
garânik olayı neresinden tutarsız tutun elde kalıyor.
muhammed'in kitabında bahsettiği lat, menat ve uzza isimli 3 putun mekkelilerin gözünde daha fazla değer kazanması üzerine kitabından çıkarması olayıdır. Tabii iktidar her zaman daha tatlı.
hacc suresi 52. ayete bakıldığında muhammed'in dilinin sürçtüğü anlaşılıyor. eh onca yahudi ve isevi masalını alan adam kalkıp da içinde yetiştiği arap paganizminden nasipsiz olur mu?
ve bir şey daha var ki bu daha dehşettir ve bugün müslümanların sefaletinin ana sebebidir. salman ruşdi hakkında humeyni denen din bezirganı pisliğin çıkarttığı ölüm fetvalara. e sakalına sıçtığımın pezevengi, o adam iki ayetle uğraşmış sen ise binlerce kişiyi öldürdün. şimdi o iki uyduruk ayetle uğraşan adam mı ölmeyi hak ediyor, yoksa senin gibi namussuzun teki mi?
olmayandır. kaynağı kulaktan dolma hadise dayanır. gerçekliği olsa ilk önce inananlar sorardı zaten bize tek tanrı dedin de onların putlarını nasıl översin diye.
bu kitabın yazarı salman rüşdinin hakkında ölüm fetvası çıkarılmıştır. salman rüşdinin kaldığı evin bir odası acil durum kaçış odası olarak tasarlanmış olup bu odanın kapısı sadece kilitleyen tarafından açılabilir ve kapının ağırlığı 2 tondur.
odanın tavan taban ve diğer dört duvarı ise roket , tnt
ve c4 patlayıcılarına karşı çelik konstriksiyonlar ile takviyelidir.ayrıca odada uydu telefonu ve oksijen bulunmaktadır. 6 adet koruması bulunmaktadır. ayrıca aracı zırhlıdır.
bütün bu göt korkusuna şeytan ayetleri adlı kitabı neden olmuştur.
bahsedilen olay, nuzül sırasına göre bakıldığında bile saçma olduğu anlaşılacak olaydır. çünkü necm suresinden önce 20 civarında sure indirilmiş ve ilk ayet alak suresi dahil olmak üzere her seferinde tek tanrıdan bahsedilmiştir.
necm suresinden bir önce inen ayet olan ihlas suresi bile tek tanrı inancını en kısa ve öz şekilde yineleyen ayettir. "o doğmamış ve doğrulmamış ve tektir" diyen bir peygamberin bir sonraki ayetinde eski arap tanrılarına göz kırpması mantıksızdır. ayrıca arap kabilelerinde bu olayın ardından müslümanların sayısının arttığı da çarpıtmadır, keza daha önce bahsettiğim gibi önce tek tanrı deyip sonra çok tanrılara göz kırpan bir peygambere daha önce inanmış olan bile şüpheye düşebilirdi.
bunu kanıt olarak sunanların açıp şeytanın kitabından, bak arkadaş benim kitabım bu ve yayınlanış tarihi de şu oysa şu veya şu şu şu ve şu ayetler bu tarihte kuranda vardı ve buradan da göreceğiniz üzere aslında bunlar benim ayetlerimdir ve benim daha önce yayınlanmış kitabımdan çalınmıştır demelidir. yayınlanmış bir kitabın değil de bir şeytan azdırmasının gerçek bir kanıt olmadan kıçından uydurduğu söz ne zamandan beri kanıt oldu. kitap nerede kardeşim, kitap nerede? nerede bu şeytanın kitabı, kaç yılında yazılmış kim yazmış, şeytan kim? doğru düzgün sorular sorun la kendinize artık. yoksa siz götünden her yalan atanı şeytan mı sanıyorsunuz? şeytan değil lan o, şeytanın çırağı bile olamaz daha. aptal olum o. hem de su katılmamış. çünkü şeytanı dışarda aramaktadır hala. oysa şeytan zaten içimizdedir. tıpkı allah gibi. fakat bir insandır ve hükmü de bana sana değil bize yani allaha aittir. bekleyip göreceğiz. doğrusunu sadece allah bilir. bize düşen ise içimizdeki, yani benlik duygusunun yani nefsimizin yada şeytan diyelim hadi ona, oyuncağı olmamaktır sadece. var mı ötesi daha. ve amacımız sadece ve sadece yaşamı yüceltmek olmalıdır. bakın adamların amacına. hem kendi halinde müslümanları olanca açlığı ile soyup soğana çeviriyorlar hem de insanları birbirlerine kırdırmanın fitilini ateşliyorlar. bu mu yaşamı yüceltmek. bu mu emperyalist batının demokrasisi. bu mu evrensel insan hakları? ne olum bunlar? hadi adını da siz koyun artık ve sakın ola durmayın. kimbilir belki de bulursunuz olmayan ayetleri. yada....
The Satanic Versesadıyla Salman Rüşdi nin yazmış olduğu bir kitaptır. aziz nesin bu kitabı çevirmeye kalkmış ve büyük tepki görmüştür. islam ülkelerinde yasaklıdır. aziz nesin bu kitabı çevirdiysede yayınlayamamıştır. kesinlikle türkçeye çevrilip okunmasını tavsiye ettiğim bi' kitaptır.
not:yıl olmuş 2012 hala yasaklı kitaplar var.
Peygamberler Günahsız insanlardır, lakin hatasız insanlar değildir, Hal böyle olunca Uhud savaşında bir avuç askerini kumanda edemeyip Az kalsın yenilen Hz Muhammed'in, siyasi bir hamle olarak şeytan ayetleri diye geçen sözleri söylemiş olması olasıdır. Belki de duruma göre siyasi olarak dürüstlükten feragat edip fayda bile sağlamış olabilir. Nitekim sonrasında bu ayetlerin üç-beş tatavacı haricinde müslümanlar tarafından unutulup gitmesi de çok da bir mesele olmadığının kanıtıdır.
inkar edilemediğinden unutturulmaya çalışılan bir olaydır. salman rüşdi'nin kitabının başına gelenler bu çabanın sadece bir parçasıdır.
Kuran'da, Hacc suresi'nde, seytanlarin, Tanrı'nin gönderdigi her peygambere musallat oldukları, onları yanılttıkları ve fakat Tanrı'nin bu peygamberleri yanılgıdan ve seytanın vesvesesinden korudugu ve böylece teblig isinin kusursuz bir sekilde yapılmasını sagladığı yazılıdır. Ayet söyle:
"(Ey Muhamed!) Biz, senden önce hiçbir resul ve nebi göndermedik ki, o, bir temennide bulundugunda, seytan onun dilegine ille de (beseri arzular) katmaya kalkismasin. Ne var ki Allah, seytanin katacagi seyi iptal eder. Sonra Allah, kendi ayet'lerini (lafiz ve anlam bakimindan) sağlam olarak yerlestirir..." (Hacc 52)
Anlasilan o ki seytan, bir yolunu bulup peygamberleri yaniltmakta ve böylece onlari peygamberlik görevini gereğince yerine getirmekten alıkoymakta, ve fakat Tanrı seytanın oyununu bozmaktadır.
Bunu izleyen ayet'de de seytan'in böyle yapmasina izin verenin Tanrı oldugu ve çünkü "kalblerinde hastalik olanların" Tanrı tarafindan bu şekilde denendigi eklenmistir.
islam kaynaklarinin bildirmesine göre yukardaki ilk ayet, Muhammed'in seytan tarafindan kandirilması ile ilgili olarak inmiştir. Güya şeytan, Muhammed'i, putataparlar tarafından kutsal bilinen ve adlari Lat, Uzza ve Menat olan üç putu övücü sözler söylemeye kandırmış ve bu sözleri onun diline ayet olarak sokmuştur. şeytan'in bu oyunu sonucunda Muhammed: "Lat'ı, Uzza'yı ve üçüncü (put) olan Menat'ı gördünüz mü? işte bunlar, yüce turnalardır. şefaatleri de elbette ki umulur" diye konuşmuş ve bu sözleri Kuran'a Tanri'dan gelmis vahy'ler olarak koymustur. Fakat Tanri, Muhammed'i bu yanilgidan kurtarmis ve onun seytan sözleri olarak Kur'an'a koydugu bu şeytan ayet'leri ni Kuran'dan çikarmistir.
Her ne kadar bazi yorumcular "seytan ayet'leri diye bir sey yoktur" derlerse de gerek Kur'an ve Hadis hükümlerinden, ve gerek Taberi gibi en saglam kaynaklardan ögrenmekteyiz ki seytan ayet'leri olayi diye bir sey vardir ve hikayesi söyledir:
Mekke döneminde Muhammed, Kureyslileri kendisine kazanmak için ugrasirken bazan yumusak davranir fakat çogu zaman onlarin putlarina küfürler ederdi. Amcası olan ve kendisini Mekkelilere karsi daima koruyan Ebu Talib, Mekke'nin taninmıs kisilerinden oldugu için sirtını ona dayamıştı. Bu yüzden Mekke'liler Muhammed'e karsi pek birsey yapamazlardi. Yapmak söyle dursun ve fakat onun rahatsız edici davranislarından yılmıslardı. Bu nedenle bir gün toplanip yanina giderler ve hiç degilse bir yıllık uzlasma teklifinde bulunurlar; söyle derler:
"Ey Muhammed! Sen bizim ilahlarımıza küfretmekten vazgeç... bir yıl boyunca bizim ilahlarımız olan Lat ile Uzza'ya ve Menat'a ve bir yıl boyunca da biz senin ilahına (Tanrı'ya) ibadet edelim. Senin bizi kabule çagirdigin din, bizim dinimizden hayirli olursa, biz o din'den hissemizi aliriz; eger bizim dinimiz seninkinden hayırlı olursa, sen bizim dinimizden hisseni alirsin" (Bkz. Taberi, age 1966, Cilt II, sh. 150-160; Muhammed Ibn Ishak, age, 1980 sh. 165 ve d.).
Nasil olsa onlari daha sonra kendi yoluna sokabilecegini düsünerek Muhammed taviz yolunu seçer ve teklifi kabul edip Mekke'lilerin putlarini övücü su sözleri söyler:
"Gördünüz mü Lat'i, Uzza'yi ve üçüncüleri olan ötekini, Menat'i? Iste bunlar, yüce turnalardir. şefaatleri de elbette ki umulur"
Bu sözler Kur'an'in, Necm Suresi'nin 19. ve 20. ayetlerinin ilk şekli ve devamıydı. Bu sözler üzerine Kureysliler: "Muhammed bizim ilhalarımızı överek güzel bir suretde andi" diyerek hosnud olurlar. Ancak ne var ki Muhammed'in bu tutumu müslümanlar arasinda tepki yaratir. Hele haber, Habesistan'a göç etmis bulunan müslümanlara ulastikta, onlar tarafindan pek olumsuz sekilde karsilanir. Bunu farkeden Muhammed büyük bir hata isledigini ve bu hata yüzünden taraftarlarindan bir çogunu kaybedebilecegini anlamakta geçikmez ve hatasini düzeltmenin yolunu arar. Cebrail'in gelip kendisine: "Ey Muhammed sen ne yaptin? Halka, benim sana getirmedigim sözleri söyledin" dedigini ilan eder. Tanri'dan geldi diyerek Kur'an'a sunu ekler: "Ey Muhammed, senden önce gönderdigimiz hiçbir elçi ve peygamber yoktur ki, bir seyi arzuladigi zaman, seytan onun arzusuna vesvese karistirmamis olsun. Allah seytan'in karistirdigini giderir, sonra Allah kendi ayetlerini tahkim eder" (Hacc 52).
Bunu yaptiktan sonra Kur'an'a seytan ayet'leri olarak girdigini söyledigi sözlerin son kismini, yani "Iste bunlar, yüce turnalardir... Sefaatleri de elbette ki umulur" seklindeki tümceyi Kur'an'dan çikarir.
Fakat kendisini biraz daha temize çikarmak için, kendisinin sadece seytan tarafindan degil fakat ayni zamanda Kureys halki tarafindanda kandirildigini anlatmak ister ve Tanri'nin söyle dedigini ayet olarak Kur'an'a geçirir:
"(Ey Muhammed!) Seni, sana vahyettigimizden uzaklastirip baska bir seyi bize karsi uydurman için ugraşırlar. O zaman seni dost edinirler. Eger seni pekistirmiş olmasaydik, andolsun ki, onlara egilim gösteriyordun, az kalsin. O zaman sana, yasami da, ölümü de kat kat azab biçiminde tattirirdik. sonra da bize karsi bir yardimci bulamazdin". (isra 73-75)
Görülüyor ki "Seytan ayet'leri" hikayesi, Muhammed'in yanılgı sorumlulugundan, kurtulmasini saglamaya yönelik bir amaca dayalidir.