şeytan ayetleri

entry86 galeri3
    86.
  1. Şimdi beni topa tutarsınız. Kuranda Muhammed’in Şeytana uyduğunu anlatan ayet ve hadisler. Tahminimce, bu gün orada olmayan Şeytan Ayet'leri, Kuran'dan muhtemelen Hacc Sure'sinin bu Ayet'lerinden sonra çıkartılmıştır. Zaten Hacc-52'de, bu tur Ayet'lerin iptal edilebileceği söylenmektedir.

    Allah Muhammed'i uyarmak için neden bu kadar beklemiştir bilemiyoruz, fakat Allah yaklasik 5-10 sene bekledikten sonra, Necm19 ve 20'den sonra gelen Ayet (veya Ayet'lerin) Seytan'a ait oldugunun bir bakıma itirafi olan Hacc-52 ve takip eden ayetleri gönderip Muhammed’i uyarmıştır.

    Muhammed Mekke'de, toplulukla beraber namaz kılarken Necm Suresinin 19 ve 20. ayetlerini okuduktan sonra, "işte bunlar yüce turnalardır, şefaatleri de elbette umulur", sözlerini de ayet olarak okumuştur. Bu söylediklerine sevinen putataparlarla birlikte, Muhammed'in de putlara secde ettigi rivayet edilmektedir.
    (Necm-19 Gordunuz mu o Lat ve Uzza'yi?
    Necm-20 Ve ucunculeri olan otekini, Menat'i.)

    Hacc-52 (Ey Muhammed!) Biz, senden önce hiçbir resul ve nebi göndermedik ki, o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de (beşeri arzular) katmaya kalkişmasın. Ne var ki Allah, seytanin katacagi şeyi iptal eder. Sonra Allah, kendi ayetlerini (lafiz ve mana bakimindan) saglam olarak yerlestirir. Allah, hakkiyla bilendir, hukum ve hikmet sahibidir.

    Isra suresinin 73.-75. ayetleri:

    Bu ayetlerin anlamları şöyledir:

    "(Ey Muhammed!" Seni, sana vahyettiğimizden uzaklaştırıp daha başkasını ileri sürerek bize iftira etmeye sürüklüyorlardı nerdey-se. O zaman seni dost bulacaklardı. Eğer seni pekiştirmiş olmasaydık, andolsunki, onlara eğilim gösteriyordun, az kalsın. O zaman sâna, ya­şamı da, ölümü de kat kat azab biçiminde tattırırdık. Sonra da bize karşı bir yardımcı bulamazdın."

    2. Hadisler:

    "HADÎS" 1:

    "Peygamber Mekke'de NECM suresini okurken secde etti ve onunla birlikte, -aldığı toprağı alnına götüren yaşlı birinin dışında-Müslüman ve putatapan herkes SECDE etti."

    Anlatan Peygamberin arkadaşları:

    - Abdullah Ibn Abbas

    - Abdullah Ibn Mes'ud

    KAYNAK: Buhârî (bkz. Di. Baş. yayın., Tecrid, hadis no: 555, 556.) Tirmizî ve öteki hadis, fıkıh kitapları. SORU:

    1-"Peygamber'in can düşmanı" diye nitelenen putataparlar nasıl oldu da, "Peygamber"le bir araya gelebildiler?

    2-Putataparlar nasıl oldu da,.Peygamber'le birlikte, secde ettiler?Bu soruların karşılığını bulabilmek için, bundan sonraki hadis iyi incelenmelidir.

    HADÎS 2:

    "Peygamber Mekke'deyken NECM suresini okuyordu." Lât'ı, Uzzâ'yı ve bir öteki, üçüncü (put) olan Menât'ı gördünüz mü? diyen yere gelince:

    Şeytan, peygamberin diline şunu atıverdi (sokuşturdu):

    işte bunlar, yüce turnalardır (ğarânik). Şefaatleri de elbette ki umulur'

    Bunun üzerine (putataparlar): 'Muhammed daha önce değil, bu­gün tanrıçalarımızı, iyi (sözlerle) andı!' dediler.

    Yine bunun üzerine Peygamber secde etti ve onlar da SECDE et­tiler. işte bu nedenle de Tanrı şu ayeti indirdi:

    '(Ey Muhammed!) Senden önce hiçbir Peygamber (resul, nebî) yoktur ki, şeytan onun okudukları arasına, (bir şeyler katıp) bırakma­sın. Tanrı, şeytanın bıraktığını bozar (kaldırır), kendi ayetlerini güç­lendirir. Tann Bilen'dir, Hikmetli'dir" (Hacc suresi, ayet: 52)

    Anlatan Peygamber'in arkadaşları:

    - Abdullah lbn Abbas'ın da içinde bulunduğu bir topluluk.

    KAYNAK: Başta Süyûtî ve lbn Hacer (Askalânî) gibi 15. yy.'ın ünlü "hadis" ve "tefsir" uzmanları olmak üzere çoğu islâm hadis ve tefsir uzmanlarının kitapları.

    Çok açıkça görülüyor ki:

    ikinci hadis, birinci hadisi tamamlıyor. Daha doğrusu, ikisi aynı hadistir. Birincisi eksik, ikincisi tamam.

    Ve çok açıkça şunlann anlatıldığı görülüyor:

    Putataparlann Peygamberlerle birlikte SECDE etmelerinin nede­ni: "Peygamber'in üç putu (Lâfı, Uzza'yı ve Menât'ı) öven sözlerle an­ması ve bunu, 'ayet' olarak okumasıdır."

    Üç putu öven sözleri "Peygamberin diline ayet olarak sokan, ''ŞEYTAN''dır.

    Yani bu sözlerin oluşturduğu "ayetler", Tann'nm ayetleri değil, "şeytanın ayetleri"dir.

    "Şeytanın ayetleri", sonradan, sureden çıkarılmıştır.

    Hacc suresinin 52. ayetinde anlatılan da budur.

    Diyanetin resmi çevirisindeki Hacc suresinin 52. ayetinin çeviri­si, tartışılan yorum katılmış bir çeviridir, onun için de güvenilir değil­dir. Doğru çeviri, ikinci hadiste yer verilen çeviridir.

    Bu konuda uzun söze gerek yokl islam dünyasının en büyük uz­manlarından Süyûtî (Celaleddin Süyûtî, ölm. 1505) ve lbn Hacer (el Askalânî, ölm. 1449) "hadis"i sağlam ve olayı gerçek kabul ediyorlar. Süyûtî, hem tefsirinde, Hacc suresini 52.-54. ayetleri nedeniyle yer ve­riyor; hem de başka kitaplannda, örneğin "ayetlerin gerekçeleri"ne (sebeb-i nüzul) ilişkin yazdığı ünlü kitabında, "Lübabu'n-Nukûl fi Es- babi'n-Nüzûl" olayı sağlam kabul ettiğini yansıtıyor, lbn Hacer'se, "Kâdî Iyaz" ve ibnü'l-Arabî gibi kimi yazarların "olayı anlatan hadis"i uydurma saydıklarını ama bunların bu sözlerinin hiçbir önemi bulun­madığını, çünkü olayın ve hadisin "birçok yol"dan gelen tanıklıklarla doğrulandığını belirtiyor, lbn Hacer, Fethu'1-Bari adlı kitabının, Hacc suresine ilişkin kesiminde açıklıyor. Onun bu açıklamasına da Süyûtî, kitabında yer veriyor.

    Suyûti'de, lbn Hacer de hangi hadisin sağlam, hangisinin çürük olduğunu en iyi bildikleri islam dünyasında kabul edilegelmiş uzman­lardır. Ve bunlar için de "dinsiz, islam düşmanı" suçlaması yapılamaz.

    Kısacası:

    1."Şeytan Ayetleri" olayı gerçektir. Bunu yok sayma çabalar da boşunadır.

    2. Diyanet işleri Başkanlığı en büyük islam otoritelerince de sağ­lam kabul edilen hadise dayalı ayetlerle destekli bu olayı yok sayma yerine ülkede kimseye yararı olmayan din çatışmasını kınayıcı çabalara girse çok daha yararlı bir tutum göstermiş olurdu. Çünkü gerçek oldu­ğu halde bu olaya "iftira"dır, "dinsizlerin uydurmasıdır" biçimindeki sözler örtbas edilmek istenildiğinin göstergesidir.
    2 ...
  2. 83.
  3. adam bir şeyler duymuş bir yerlerden güya ayetlere şeytan müdahale etmiş... şeytana, meleklere, peygamberelere, vahiye inanıyor Allah'a inanmıyor müslüman değil. insan gerçekten hayret ediyor.

    işte böyle geri zekalı bunların bazısı. işine geldi mi hadise inanır delil getirmeye çalışır kendi kafirliğine işine geldi mi kaç yüz yıl önceki şeye neden inanalım değişmediği ne malum der.
    1 ...
  4. 82.
  5. Hadislere inanan dangalak ateist beyanı çıkarıldığını idaa ediyorsunuz ortada kanıt yok.
    1 ...
  6. 81.
  7. “Benim şeytanım bana teslim oldu.” (Tirmizi, Rada 17; Müsned, III/309)

    şeytan teslim olduğu halde peygamberi şaşırtmış çok ilginç...
    5 ...
  8. 80.
  9. peygamberin vahiy sırasında şeytan tarafından söyletildiğini iddia ettiği ayetlerdir. daha sonra bunlar kurandan çıkarılmıştır.

    necm suresi
    19 Lât ve Uzza'ya
    20 ve diğer üçüncüsü Menat'a ne dersiniz?
    21 bunlar şefaatleri umulan yüce turnalardır.

    ne tesadüf ki bu 3 turna ay tanrısı al-ilah'ın kızlarıdır.
    4 ...
  10. 79.
  11. bu ayetler hz.muhammed (bu arada hz. sadece sayin demektir) tarafindan soylenmis olup sonrada halkin cok tepki vermesi uzerine pardon bunlari seytan yollamis diyerek upgrade olmus ayetlerdir.salman rusdi ilk versiyonlarini yayinlayarak tepki toplamis, radikal dinciler upgrade versiyonu gecerlidir diyerek salman rusdiye kin gutmuslerdir...

    hacc suresinin 52.
    isra suresini 73 ve 75 ayetlerine bakin oyle konusun aq.
    1 ...
  12. 76.
  13. garanik olayı diye de bilinir. hikayesi ise şöyledir. muhammed peygamber mekkeli müşriklerle anlaşma yapmak ister. kabe'de buluşurlar ve necm suresi içindeki şeytan ayetleri ile birlikte okunup beraber secde edilir. fakat bu olayı duyan müslümanlar rahatsız olup peygambere çıkışınca ayetler geri çekilir ve bunları şeytan söyletti hatta kendi sesi ile söyledi benim sesi değildi falan deyip olayın üstü sözde kapatılır.

    ahenk açısından bu iki ayet gayet sure ile uyumlu görünüyor.

    elmalılı tefsiri;
    19- E fe raeytumul lâte vel uzzâ. (Siz de gördünüz değil mi Lât-ü Uzza'yı?)
    20- Ve menâtes sâlisetel uhrâ. (Üçüncü olarak da menat-ı uhra'yı?)
    ş.a. 21- Tilke'l ğarâniku'l ulâ. (Onlar ulu turnalardır.)
    ş.a. 22- Ve inne le şefâatuhunne le turca. (Ve elbette şefaatleri umulur.)
    21- E lekumuz zekeru ve lehul unsâ. (Size erkek ona dişi öyle mi?)
    22- Tilke izen kısmetun dîzâ. (Bu öyle ise çok hayflı bir taksim)

    (bkz: garanik olayı)
    2 ...
  14. 74.
  15. Çuvala sığmaya mızraklardan bir tanesidir.

    Bunların bir çoğu 8. yüzyıl ve sonrası dönemlerde itina ile traşlanmışken, bazıları ayetlere tutunarak günümüze kadar gelmiştir. Enteresan olan odur ki, bunlar ve daha vahimleri dahi müslümanları düşünmeye sevk etmemekte, bir "hikmeti şudur" hastalığı en bariz çelişkileri dahi açıklamaktadır(!). Hikmet falan yoktur! Düşününüz.
    0 ...
  16. 73.
  17. Hikayenin islami unsurlara göre yazılmış hali aşağıda ki gibi.
    Bu duruma göre, mekke de ki islamiyet öncesi toplumun inandığı put'lar önce övülmekte sonrasında yerilmekte. Bilinçli yapılmış olması tartışılır bir durum. Sonuçta insanoğlu her zaman hata yapabilen bir varlıktır ve unutulmamalıdır ki bir çok ayet' de geçtiği gibi Yaradan her zaman affedicidir.

    Resûlullah, kavminin yüz çevirdiğini görünce bu ona çok ağır geldi. Allah’tan kavmi ile kendisini birbirlerine yaklaştıracak bir şey inmesini temenni etti. Cenab-ı Allah Necm suresini indirdi. O da okudu. Bu esnada şeytan gönlünden geçirip de kavmine getirmek istediği şeyi onun lisanına atıverdi: “Bunlar yüce kuğu kuşları (tanrıçalar)dır ve elbette onların şefaatleri umulur” Kureyşliler bunu işitince sevindiler ve onu dinlemek üzere yaklaştılar… O, sureyi bitirince secde etti. Onun secde ettiğini gören mü’minler de onun getirdiğini tasdik ederek secde ettiler. Mescitteki müşrikler de secde ettiler… Secde haberi, Habeşistan’a hicret etmiş Müslümanlar’a da ulaştı. Bir kısmı orada kalıp, bir kısmı Mekke’ye hareket etti. Sonra, Cenab-ı Allah, Peygamber’e, “Benim indirmediğim şey söyledin!” dedi. Resûlullah üzüldü, Allah’tan korktu. Bunun üzerine Allah bu âyeti (Hac, 52) indirerek onu teselli etti, Şeytanın ilka ettiğini neshetti” (Taberî, 27/187-188).
    1 ...
  18. 72.
  19. Muhammed mekkedeyken pagan araplarla uzlaşmak adına "Gördünüz mü Lat'ı, Uzza'yı, Menat'ı; işte bunlar yüce turnalardır, şefaatleri de elbette ki umulur." ayetlerini okur paganlar ise muhammed tanrılarımızı övdü der ve onunla birlikte secde ederler daha sonra ise muhammed çark eder.
    1 ...
  20. 71.
  21. kurandan sonradan çıkarılmıştır. hemen ateistlere laf etmiş biri. yahu kuran zaten var, muhammed de var. yaşamış adam ve arap tarihi diye bir şey. biz antik dönemi bile az çok bilebiliyoruz adam 6,7 yy da yaşamış. kuranı da bu zamanda yazmış biri. ateist de inanıyormuş.
    muhammed in ben melek gördüm dediğine tabi ki biri inanır sonuçta adam peygamber olduğunu söylüyor ama bunun doğru olduğuna inanmak başkadır.
    şeytan ayetleri dedikleri de muhammed in mekkeli müşriklere yaranmak için allah ın kızları olan lat, menat ve uzzayı övmesidir. kurandan sonradan çıkarılmıştır bunlar.
    muhammed çünkü pardon kuzenim yazmış demiş. şaka şaka sahabe tepki gösterince çıkartmışlar.
    bu yalansa o kadar fetva verip insanları neden öldürdünüz?
    kendi kaynaklarınız bunu diyor. böyle bir olay olmuş ee akla mantığa aykırı da değil ki. kuran muhammed yemek yiyordu değince şimdi vay amk yalan kitap bu muhammed nasıl yemek yer mi diyeceğiz?
    ancak muhammed ben ayı yardım dedi diyelim bunu şimdi kuranda yazıyor diye kabul mu edeceğiz?
    akla mantığa uymayan şeyler var, uyanlar vardır. bunlar önemli şeyler.
    3 ...
  22. 71.
  23. Salman rushdie'nin ana konusu esasında göçmenlik olan ses getiren romanı. Dünya genelinde Çomarlar bir anda hırgür çıkarmıslar bu bizim ülkeye de sirayet etmiştir. Sivas olaylarına yol açan sayısız gerilimden biri de budur zaten.

    Müslümanlar artık neden bu kadar öfkelendilerse çevirmenleri falan öldürdüler bir iki yerde. Fikir üretmeyen beyin şiddet üretir tabi.

    Bir de kafirun suresi var tabi. Herkesin kendi dinene deniyor orda ama peki nerede hani putlar? Onların dini de o. Kafirun suresinin inme zamanına bakmak lazım tabi bi. Hafızam beni yamultmuyorsa müşriklerin kuvvetli zamanında indi o.
    1 ...
  24. 71.
  25. ulan ne günlerdi be, humeyni katledilsin fermanını verdi, bir sürü kişiyi çevirdiler kitabı diye katlettiler.

    mesela ne hemen anlatayım. muhammet allah ın kızları olan lat, menat ve uzzayı bir ayette övüyor. bunu mekkeli müşrikleri yanına çekmek için yaptığı söyleniyor, ardından sahabe buna tepki gösterince muhammed pardon kuzenim yazmış diyor. ( yani şeytan yazdırdı diyor ya da şeytan benim ağzımdan söyletti diyor gibi)

    işte şeytan ayetleri budur.

    19 Lât ve Uzza'ya

    20 ve diğer üçüncüsü Menat'a ne dersiniz?

    21 bunlar şefaatleri umulan yüce turnalardır.

    işte ayetler de burada. burada üç putu övdüğü gerekçesiyle bunları kurandan atmışlar.
    size meseleyi özetledim yavru kurtlar.
    1 ...
  26. 70.
  27. Hiçbir geçmiş sırrın olmadığı, sadece " biliyorum ama söylemeyeceğim" diye bir şeyler varmış ayağına yatıldığı, iddea dan ibaret, uyduruk ayetlerdir.

    Şöyle şöyle meseledir diye yazsana kardeşim!
    4 ...
  28. 69.
  29. (bkz: ebu cehil in hatıratı) linkini verdiğim halde, okumayıp, "neymiş?" diye soranları görmemize vesile olan ayetlerdir.

    o kadar merak ediyorsan aç oku... bizde her şey belgesiyle göreceğin üzere...
    3 ...
  30. 68.
  31. Koskoca hadis kulliyatlarının altından kalkamayıp, içinde yığınlarca uyduruk hadis olduğuna inanmış bir ümmet şimdi başka bir rivayete inanacak, oda " ebu cehilin hatıralarına" öyle mi?

    islam peygamberinin ve dostlarının düşmanının 1400 yıldır gizlediği ve bir kaç guzide kişinin sakladığı sır neymiş acaba!!!
    4 ...
  32. 67.
  33. rıza nur'un hezeyanlarının memleketimizde zaten basıldığını bilmeyen malların "bak bir gün atatürk'ü koruma kanunu kalkıp, rıza nur'un hezeyanları basılırsa..." diye olmayan aklıyla gözdağı vermeye çalışmasına vesile olan ayetlerdir.

    seni gidi cahil ve de yalancı yobaz seni...

    rıza nur'un hezeyanları basıldı, henüz basılmayan şudur: (bkz: ebu cehil in hatıratı)

    asıl bu basılırsa sen ne yapacaksın, onu düşün!...
    5 ...
  34. 66.
  35. salman rüşdi nin savunduğu şey, kökenin özel bir otoritenin özel bir alanı olmaktan çıkması için, köken karşısında adaleti gerçekleştiren eylem olarak edebiyattır. kökenin anlatısı, ortak ve dokunulmaz bir arşive emanet edilmiş olarak ya da yalnızca hakkı olanın dokunabileceği şekilde kalmamalıdır...

    bu iktidarın herkese eşit ölçüde ait olması gerektiği cümlesi, önerilen anlaşmanın doğasını açıkça belirtmektedir; bir serbest kullanım anlaşmasıdır bu yapısöküm uygulamak alaya almak değiştirmektir. herkes buna kendi payınca katılır.
    böylelikle, başlangıcın anısı olan kutsal emanet, tanrısal hukukun yargısından sıradan hukukun yargısına geçer.kökenin hakikati tamamen öznel bir hal alır. bu kişinin kökeniyle ilgili bir tür edebiyat hakkıdır.

    ayrıca salman rüşdi şunu kabul eder ki: ''benim işaret etmek istediğim islam tarihi üzerindeki iktidarın kime ait olduğunu bilmek budur. benim romanım edebi anlamda bir yetenek olmasa da tarihi yeniden anlatma, tarihi düşünme, onu yapısöküm e uğratma anlamında önemsiz sayılamayacak bir teşebbüstür. ''der

    fethi benslama - islam ın psikanalizi

    edit: salt kurgusal bir roman yazmış üstelik çokta iyi olmadığını da kabul etmiş yazar; hergün sanal alemlerde trollük yapan neye/niçin inanmadıklarını bile bilmeyen küstüm oynamıyorumcu ateistlerden daha fazla zarar vermemiştir islamiyet e fikrimce.

    13yy. a kadar rahatlıkla felsefesinin sorgulamasının yapıldığı yazıldığı islam a ait kaynakların günümüzde bile hala o yüzyıla ait olması salman rüşdi yi taşlayanların ayıbıdır en çok da.

    bu eser dünyaya ölçüsüz bir şiddetin pompalandığı 90 ların ve körfez savaşı nın bahanelerinden biridir fikrimce. ne büyük çelişkidir ki artık sadece aptallığın pompalandığı günümüzde herşey rahatlıkla söylenebiliyor yazılabiliyor.
    4 ...
  36. 65.
  37. bu meselenin korkulacak bir mesele olduğunu iddia eden tenekeler yine bu meselenin zaten konuşulmuş olduğunu biliyor olmalılar. herkes fikrini beyan etmiş.

    ama bir iki zıpçıktı bu meseleleri bugüne kadar kimse konuşmamış da kendileri ortaya çıkarmış gibi ve bunları saldırı aracı kullanma gibi bir ukalalık peşindeler.

    daha önce de söyledim, sen şimdi bu işleri manipüle ediyorsun ya, yarın öbür gün bi aslan çıkıp koruma kanununu kaldıracak elbet. bi yönetmen bir yazar çıkıp da rıza nur 'u baz alacak.

    bunlar da demokratik yollardan olacak.

    o gün ağlamak yok kedi!
    1 ...
  38. 64.
  39. okuyun, kenarda dursun biraz daha olgunlaşınca tartışılır.
    1 ...
  40. 63.
  41. Hz. Muhammed'in müşrikleri ikna etmek amacıyla, diğer 3 tanrıyı da kabul ettiğini gösteren ayetlerdir.

    Tam olarak kanıtlanmamıştır, bildiğim kadarıyla.
    1 ...
  42. 62.
  43. müminleri neden bu kadar kızdırdığını anlayamadığım kitaptır.

    yahu "şeytan ayetleri"ni salman rüşti tarafından uydurulmuş değil ki! en güvenilir islami kaynaklardan taberi'de ve daha bir çok kaynakta geçiyor... kaldı ki hacc 52 şeytan ayetleri vakasını açıkça doğruluyor.
    7 ...
  44. 62.
  45. "idealizm" adı ile bir felsefe ekolünün oluşmasına kaynak görevini yapmış ve sanki uydurma olduğunun belli olması için dilimize tercüme edilirken "mefkûre" kelimesi uydurulmuş ve her tarafa yayılmış. Şu halde temenni bir ümmiyye beslemek, bir mefkûre kurmak demek olur. idealistler bütün gerçeklerin aslının "benlik" de olduğunu varsaydıkları için, nefsin istek ve arzusunu her gerçeğin temel taşı gibi görmek isterler.

    Bu yüzden hayatta başarılı olmuş büyük adamları hep idealci (idealist) kabul ederler. Bununla ulûhiyyet ve nübüvvet meselesini de çözdüklerine inanarak peygamberi bir ideal kurmuş, bir müddet programını yapmakla uğraşmış, sonra da peygamberlik davasıyla ortaya atılmış bir idealist gibi göstermek isterler. Fakat Kur'ân özellikle bu âyetle anlatıyor ki, peygamberlik bir arzu bir temenni işi değildir.

    O hevadan (kendi nefsinden) söylemiyor; Kur'ân sadece bir vahiydir, ancak vahyolunur." (Necm, 53/3-4)

    âyetiyle anlatılan peygambere temenni yakışmaz, çünkü vahiy tamamen hakkın emridir. Ümniyye'ye ise şeytan karışır. Başkaları şöyle dursun peygamber bile, insanlık gereği temennide bulunduğu vakit şeytan onun arzusuna şüpheler karıştırır. Ümniyye (temenni) ise, heves ve hayal ile isabetsizlikten kurtulamaz.

    Demek ki peygamberlerin ismeti (masum olmaları) kesinlik ifade eden vahiy yönüyledir, yoksa ictihadıyla hareket ettiği zaman hata yapması mümkündür. Bunun üzerine Allah şeytanın karıştırdığı şüpheleri giderir. Sonra da Allah âyetlerini tahkîm eder, muhkemleştirir. Hiçbir şekilde red edilmesi söz konusu olmayacak, hata ihtimali bulunmayacak bir tarzda kuvvetleştirir

    ayetlere şeytanın karıştığı şüpheleri Salman Rüşdi gibi kalplerinde hastalık bulunanlarla kalpleri kaskatı kesilmiş bulunanlara bir mihnet ve bir azab vesilesi yapmak içindir. Çünkü bunlar hep kuruntulara kapılır ve temenniler peşinde dolaşırlar. "Gerçekten o zalimler haktan uzak, derin bir ayrılık içindedir." Araları o kadar açıktır ki, birleşip uzlaşmayı kabul etmez. Her biri başka bir kuruntu ile haktan uzaklaşmış şiddetli bir düşmanlık ve tam bir ayrılık içindedirler.

    kaynak: Elmalılı M. Hamdi YAZIR, Kur'an-ı Kerim Tefsiri
    0 ...
  46. 61.
  47. kuran allah tarafından korunurken şeytan'ın araya sıkıştırdığı sonra da muhammed tarafından çıkarılan ayetler. biri yazmış siyaset icabı 3 tanrıyı övdü laf arasında diye.

    şeytan araya ayet sokabilecek kadar güçlü seni beni nabar nasıl yoldan çıkarır. peygamberin kafaya girebiliyorken normal insanı nabar nasıl kandırır.

    kumar aleti gibiyiz amk.
    3 ...
  48. 60.
  49. müslümanların açıklarken zorluk çektiği ayetler ve kitaptır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük