çelebi mehmet'in gözlerini tedavi edince bursa'da bir köy tımar olarak kendisine verilmiştir. fakat bursa'da köye giderken köylüler tarafından dövülmüş ve soyulmuştur. bunun üzerine harname isimli eserini yazmıştır.
mısralarıyla beni etkilemiş 15. yüzyıl divan şairi. Har-nâme isimli hiciv edebiyatımıza ait olan eseri, rivayetlerden birine göre şöyle yazılmış:
Şeyhî iran'a gidip göz doktorluğu ve tasavvuf üzerine iki ayrı tahsil yapmış. Germiyanoğullarından II. Yakub'un sanatçısı olan Şeyhi, döndüğünde mesleğini yalnız kendi beyliğinde değil komşu beyliklerde de yapmaktaymış. Bir gün Osmanoğulları padişahı Mehmed Çelebi(I. Mehmed)'nin gözünden rahatsız olduğu ve Şeyhî'yi muayene etmesi için çağırdığı haberi gelir. Şeyhî padişahın huzuruna çıkar ve onu muayene edip, gözündeki rahatsızlığın sıkıntıdan dolayı olduğunu, iyi bir haber alınca düzeleceğini söyler. Bir süre sonra Mehmed Çelebi'ye bir fetih haberi gelir. Gerçekten de padişahın gözü hızla iyileşir. Bunun üzerine Mehmed Çelebi, Şeyhî'ye Tokuzlu Köyü'nü tımar olarak verir. Şeyhî tımarı almaya giderken, tımarın eski sahipleri onu öldüresiye döverler. Bir zaman sonra Şeyhî iyileşir ve hâr-nâme'yi yazıp Çelebi Mehmed'e takdim eder. Padişah da suçluları cezalandırır.
Eser, içerisinde çok güçlü realist tasvirlerin olduğu bir eserdir ve sosyal adaleti savunan, hak isteyen bir eser olması bakımından ilgi çekicidir.