çerkes ethem isyanı ile seyh sait köktendinci- ayrılıkçı kürt ayaklanmasını aynı görmek zir cahiliktir..
ethem ve çerkesler beraber yola çıktıkları mücadele arkadaşlarını satıp mustafa kemal'i ölümle tehdit etmiş ,ankara hükümeti devirip kendi hükümetini kurmaya çalışmış akabinde yenilip düşman saflarına geçmiştir.
kalan bazı çerkesler canlarını kurtarmak için biz ettik siz etmeyin yolunu seçmiştir.
balıkesir ve adapazarı bölgelerinde idam edilen ,yerinde infazla öldürülen çerkes nüfüsü halen saklıdır.
idam sehpasında çerkezleri asarak bitiremezsiniz sözünü bir araştırın.
şeyh sait isyanı(1925-şubat) , kürdistan bölgesinde islami kürt devleti kurmak için tc. hükümetine karşı yapılmış isyandır.tc. hükümetini yıkma gibi bir söylemleri yoktur. güçleri de yoktu..
rize 1925-ekim) isyanı var, oda şeyh sait isyanından ayrıdır..tc. hükümetini yıkmak için başlatılmış bir kalkışmadır.
tbmm.'ni ve tc. hükümetini hedef almış yine mustafa kemal'i öldürme tehdidi vardır. devleti yıkıp yerine şeriat yasaları geçerli devlet kurma girişimidir.
bası salaklar bana aaaaa bak atatürk demiyor bu türk düşmanı atasını inkar ediyor diyorlar ve bu yazıda da diyecekler.
allah'ın salakları soyadı kanunu 1934'de kabul edildi.
şeyh sait isyanı ilk kürt isyanıdır .. tc. hükümetinin uluslararası antlaşmalar ilede kabul edilen sınırları içinde başlamış ayrılıkçı islamcı-şeriat özlemcisi kürt isyanıdır.
ethem denilen hainin isyanı gelişigüzel çete ayaklanması değil ,çerkez ayaklanması olup ,öncesi sonrası anadolu'da bölgesel çerkes yönetimi kurmak için bir girişimdir.
direk mustafa kemal'i öldürmeye yönelik tbmm.ve geçiçi ankara hükümetini yok etme-devirme maksatlı isyan hareketidir.
işin gerçeğini konuşursak Anadolu topraklarının bir bölgesi Ankara dan ilerisi diyelim biz buna hiç bir zaman ne Osmanlı nın ne cumhuriyetin tam olarak hükmedebildiği yerler olmadı Osmanlı nın çoğu zaman kanunu bile buralarda geçmedi cumhuriyet dönemi idealleri de buradaki halk kitlelerine nüfuz edip aidiyet bağı yaratamadı. Bu gerçeği kabul etmek daha doğru sosyal çıkarımlar yapmak için elzemdir. Ben kendi adıma açıkçası buranın insanından bu yüzden pek bir şey bekleme taraftarı değilim. Keşke buralar değil de Rumeli toprakları olsa idi birinci dünya savaşından sonra elde kalan yerler..