şeyh galip

    19.
  1. Sultân-ı rusül, şâh-ı mümeccedsin Efendim,
    Bîçârelere devlet-i sermedsin Efendim,
    Dîvân-ı ilâhîde ser-âmedsin Efendim,
    Menşûr-u "le'amrük"le müeyyedsin Efendim;
    Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed'sin Efendim,
    Hak'tan bize sultan-ı müebbedsin Efendim.

    Hutben okunur minber-i iklîm-i bekâda,
    Hükmün tutulur mahkeme-i rûz-i cezâda,
    Gülbang-ı kudûmun çekilir Arş-ı Hudâ'da,
    Esmâ-i şerîfen anılır arz u semâda;
    Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed'sin Efendim,
    Hak'tan bize sultân-ı müeyyedsin / müebbedsin Efendim.
    11 ...
  2. 30.
  3. "Mumdan gemilerle, ateşten denizler geçiyorum."
    Bu nasıl bir imgedir?
    imkansızlık ancak bu kadar güzel ifade edilebilirdi.

    Seviyorum seni, büyük şair.
    Önünde eğiliyorum.
    6 ...
  4. 12.
  5. zannetme ki şöyle böyle bir söz
    gel sen dahi söyle böyle bir söz.
    3 ...
  6. 35.
  7. "hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
    merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen "

    kendine saygıyla bak, çünkü alemin özü sensin. sen, kainatın göz bebeği olan insansın.

    bir de aşağıdaki dörtlükle başlayan şiiri nefistir.

    fariğ olmam eylesen yüz bin cefa sevdim seni
    böyle yazmış alnıma kilk-i kaza sevdim seni
    ben bu sözden dönmezem devreyledikçe nüh felek
    şahit olsun aşkıma arz-ü sema sevdim seni
    3 ...
  8. 5.
  9. divan edebiyatının son şairi.

    "ateşten aşk denizlerini mumdan kayıklarla geçmek."
    3 ...
  10. 30.
  11. Sovyet döneminin ünlü Gürcü şairi Mayakovski, Nâzım Hikmet’e “en büyük şairiniz kim?” diye sorar. Nâzım Hikmet düşünmeden “Şeyh Galib” der ve bir şiirini onun için tercüme eder.
    Bu şiiri defalarca dinleyen Mayakovski şöyle der: “‘Bizim ulaşmak için çırpınıp durduğumuz şiir idealine meğer sizin eski şairleriniz çoktan ermişler.”

    Rivayete göre şu şiiri okumuş:

    “Bir şu’lesi varki şem-i canın
    Fân’usuna sığmaz âsm’anın
    Bu sine-i berk âşiyânın
    Sina dahi görmemiş nişânın
    Efrûhte-i inâyetindir.”

    (Can mumunun öyle bir alevi vardır ki göğün kubbesine sığmaz!
    Bu, yuvası şimşek olan bağrımın eserini
    Sina dağı bile görmemiştir ve ondaki ateş senin lütfunla tutuşmuştur.)
    2 ...
  12. 3.
  13. son büyük divan edebiyatı şairi. adı, istiklal caddesinin bittiği yerde başlayan ve karaköy'e inen caddeye verilmiştir.
    2 ...
  14. 7.
  15. divan edebiyatında sebk-i hindi denilen akımın temsilcisidir.
    2 ...
  16. 8.
  17. Mvlevi şeyhidir, yenikapı dergahında çilesini tamamlayıp, galata mevlevihanesine şeyh olmuştur. Postnişin makamına yükselmiştir. şiirlerinde Esad ve Galip mahlaslarını kullanmıştır. Sultan 3. selim ve esrâr dede ile oldukça sıkı bir dostluğu vardır. Südlice'de eserlerini yazarken gençlik macerasını hatırlamış:
    "südlice'de bir mah ile şir u şekeriz biz" demiştir. Mevlana ve eserlerinin macerasını devam ettirmiştir."
    "esrarını mesneviden aldım
    çaldımsa veli miri malı çaldım" dediği eser, Hüsn ü aşk'tır.
    benim feyz-i hayâtım hasılı ruh-ı revanımsın
    eğer sermâyeyi ömrümde kârım varsa sendendir..

    şairlik ile ilgili de tarih düşmüştür:
    "zannetme ki şöyle böyle bir söz
    sen gel dahi söyle böyle bir söz"
    2 ...
  18. 1.
  19. 18. yy'da yaşamış olan Türk divan edebiyatı şairi, mutasavvıf.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük