daha marx yok iken isyan etmişti haksızlığa... çelebi mehmet zamanında yaşamış ve onun tarafından asılmıştır.
Der ki;
ben şu topraklar üstünde bir insanın iki ayağı üstünde dikeldiği günü düşünürüm. başının üstünde gökyüzü...ayağının altında kara toprak...mal var mıydı? mülk var mıydı? incirler ağaçlarında ballanır, asmalarında sallanırdı... her nimet, onu dileyenindi. kimse de ihtiyacından çoğunu dilemezdi. derken bir gün biri ihtiyacındanbir fazlasını aldı, öteki bunu gördü, daha çoğunu aldı. üçüncü bunu gördü, kavga çıkardı ve dahi ilk işi en çoğunu kendine ayırmak oldu. incirler sepetlerde sandıklarda çürür oldular ve dahi incir bulamayanlar kötü yollara düştüler... mal mülk icat olundu, dünyanın tadı kaçtı. *
daha fazla bilgi için,
radi fiş'in ben de halimce bedreddinem, erol toy'un azap ortakları ve orhan asena'nın kitapları ile kendi eseri olan varidat okunabilir.
15. yüzyılda anadoluda yaşamış ve ünlü eseri varidatı yazmış şeyhtir. fikirleri döneminde oldukça uç sayıldığı için idam edilerek öldürülmüştür. şeyh bedrettin bu eserinde kimsenin herhangi bir mülke sahip olmaması gerektiğini ifade etmiştir. bu nedenle bir dönem türkiyedeki solcular da şeyh bedrettini türkiyedeki ilk sosyalist olarak görmüşlerdir. fakat şeyhin mülkiyeti reddedişi sanıldığı ya da görülmek istenildiği gibi iktisadi değil tamamen teolojiktir. zira varidatta demiştir ki; insanı kim yarattı elbette allah cismi kim yarattı allah o halde allahın yarattığı bir mahlukun başka bir mahluk üzerinde mülkiyeti helal midir, kesinlikle değildir. şeyh bu mülk içine kadınları da koymuştur ki bu "yarin yanağı gayri her şeyde her yerde" diyen nazım hikmetin bile inandığı sosyalizmin ötesinde bir anlayıştır.
adına türküler yakılmış, bu cografyada yaşamış ilk devrimcilerdendir.. okumak anlamak gerekir onu..onun da sonu idam olmuştur...nazım hikmetin bir şiiri vardır onun anısına yazdıgı..
'Bedreddin islam hukukunun büyük bilginlerinden biriydi. ama giderek iktidarın ve zenginliğin, haksızlık ve yoksulluğun sarsılmazlığı, değişmezliğini öne süren şeriat ilkelerinin eşitlikle bağdaşmadığı sonucuna varmıştı'
'gerçeğe, eşitliğe ancak bütün pisliklerden arınmış, tertemiz bir ruhla kavuşulabileceğini öne süren safi şeyhlerin yanında, 'kendi kendini mükemmelleştirme' denilen alabildiğine katı bir eğitimden geçmiş, bu eğitim onu halkının çektiği acılara yakınlaştırmış, ve böylece eşitliğin öbür dünyada değil bu dünyada, gökyüzünde değil yeryüzünde olduğunu kendi kişiliğinde göstermek için, kendisine verilen mürşitlik, şeyhlik gibi bütün ünvanları reddetmişti'
'Yeryüzünde eşitliğin sağlanmasının biricik yolunun toprağın ve tüm zenginliklerin ortaklaşa kullanılmasından geçtiğini söylüyordu. Fanatizm ve dinsel hoşgörüsüzlüğün egemen olduğu bir dönemde savaş arkadaşlarıyla birlikte tüm halkların ve dinlerin birbirine eşit olduğunu haykırdı.' **
--spoiler--
inanç ve bilim erlerinden hiçbiri-ki Bedreddin onların hepsini çok iyi tanır, ne söylediklerini, ne gizlediklerini bilirdi- bunlardan hiçbiri gerçeğin ışığına böylesine yaklaşmamışlardı. kimi gerçeğin karşısında durmuş ve kamaşıp kör olmasın diye gözlerini kapamıştı, kimi kendini gerçeğin ateşi içine atıp dünya için bir şey bırakmadan yok olup gitmişti
--spoiler-- *
"Hep bir ağızdan türkü söyleyip
hep beraber sulardan çekmek ağı,
demiri oya gibi işleyip hep beraber
hep beraber sürebilmek toprağı
ballı incirleri yiyebilmek hep beraber
yarin yanağından gayri her şeyde
her yerde
hep beraber
diyebilmek için"
bedreddinle birebir görüşmüş bizans elçisi, bedreddin'in sadece tüketim nesnelerinin eşit paylaşımını değil, aynı zamanda üretim araçları ve doğal kaynakların da ortaklığını savunduğunu notlarında şaşkınlıkla belirtir. bu nedenle, toprak komünlerine dayalı bir tür kır komünizmi hedeflediğinden şüphe duyulamaz.
yaşadığı çağın önemli islam bilginlerinden biri ve bir filozof, politik lider, örgütçü ve devrimci olarak daha fazlasıdır. hatta, kendisini yargılayan şeriat mahkemesinin karşısında aciz kaldığı halk arasında kulaktan kulağa anlatılagelmiştir.
resmi tarih, bedreddin'i, osmanlı iktidarında gözü olan ve devletin zayıf düştüğü bir anı fırsat bilip harekete geçen bir düşkün olarak resmeder.
idam edilmiştir.
"madem ki bu kerre mağlubuz,
netsek, neylesek zaid
gayrı uzatman sözü.
madem ki fetva bize ait
verin basak bağrına mührümüzü."
15. yy'da yaşamış olan isyancı zat. önceleri mustafa çelebi'nin yanında yer alan şeyh bedrettin(simavne kadısı oğlu) mustafa çelebi tahtı kaybedince, etkili ve güçlü olduğundan dolayı mehmet çelebi tarafından iznik'e sürülmüştür. sonrası ise herkesin bildiği gibi isyan etmiş, halk ona katılmış fakat sarayın damızlık it sürüleri tarafından yenildi. idam edildi.
kendi eseri olan varidat' ı iyi incelemek lazım. kimileri varidatta yazılanların teolojik amaçla yazıldığını ve bu yüzden devrimciler tarafından savunulmaması gerektiğini söylemektedirler. biraz dikkatli bakılırsa esere; ayrıntıları görebiliriz aslında. günümüz anlamındaki bilimsel sosyalizmle pek alakası olmayan şeyh'in görüşleri, ütopik sosyalizmin güzel bir örneğidir. ideolojisi teolojiye dayanıyor gibi gözükse de; günümüz materyalist anlayışına uymaktadır.bunu açıklamak gerekirse, şöyle yazar bedrettin eserinde: "Tanrı özüyle yaratılanlardan biridir, arada varlık ve oluş bakımından bir ayrılık yoktur. Evren yaratılmamıştır ve yok olmayacaktır. ilahi irade yanlış yorumlanmıştır. Çünkü gerçek Tanrı iradesi bir varlığın özünde olan oluş gücüyle sınırlıdır. Ölümden sonra dirilme olmadığı gibi, cennet ve cehennem bir kavram olmaktan öteye geçmez."
Günümüzün öznel idealistleri ile materyalistleri arasında yer alan bir felsefi görüşşere sahiptir. Ruhun yalnızca insanla var olabileceğini ve ölümüyle yok olacağını belirtir. Burdan yola çıkarak her bireyin özünde eşit olduğunu ve toprağın eşit bir biçimde dağıtılmasını gerektiğini savunmuştur. Sınırların kalkması gerektiğini her insanın kardeş olduğunu iddia etmiştir. kadınların halkın ortak malıdır iddiası komik. böyle bir görüşü savunmadığı gibi kadın erkek eşitliği dile getirmiştir.
her şeyden öte iyi değerlendirilmesi gerekn biridir şeyh bedrettin. dünya henüz bilimsel sosyalizm ile tanışmamışken ütopik sosyalizme yakın görüşler savunmuştur. bu toprağın içinden gelen bir isyancıdır, devrimcidir. "yarin yanağından gayri her şey her yerde hep beraber diyebilmel için" yapmıştır her şeyi.
"madem ki bu kerre mağlubuz,
netsek, neylesek zaid
gayrı uzatman sözü.
madem ki fetva bize ait
verin basak bağrına mührümüzü."
insanlarımız çok fazla bilgi sahibi olmadan konuşmayı kendilerine görev saydıkları için hakkında sağda solda yalan yanlış atılıp tutulan kişidir.
ilginç bir memleket bizimkisi, tdk'da bile yer alan göt'e göt denince karşı çıkılır, davalar açılır ama adamın biri ağzını açar bu sapık der, sorulmaz hiç: 'sen gösterdiğin kaynağa popo mu diyorsun?, diye.
Herkesin ilk sosyalist olarak bildiği lakin fikirleriyle anarşizme işaret eden bilgin, tasavvuf ehli... Fetret devrinde yaşamış, Çelebi Mehmet'tense kardeşi Musa'ya yakın olan, Çelebi Mehmet'in saltanat mücadelesini kaybetmesiyle büyük üzüntü yaşayan, lakin büyük eseri Teshil için çalışmalarına Çelebi Mehmet'in himayesinde yaşamaya devam eden şahıs... Müritleri Torlak Kemal ve Börtlüceli Mustafa'yı kullanarak fikirlerini yaymaya çalışmıştır. Bedreddin'e göre Osmanlı insanları korkutarak, bastırarak onların malını kullanmaya çalışır. insanlık artık son mertebeye varmıştır. Artık kimse tarafından güdülmeye ihtiyacı olmayan bir varlıktır. Bu fikirleri büyük teveccüh görür. Lakin şiddetli ve kanlı bir şekilde isyanı bastırılır. Yakalanır ve mahkemeye çıkarılır. Çelebi Mehmet'inde katıldığı mahkeme, saçma sapan iddialarla idamına karar verir. Kendide hükmünün idam olduğunu belirtmiştir zaten... Devrimizde yanlış anlaşılmıştır, kullanılmaktadır.. Büyük beyindir, okunması tahlil edilmesi gerekir...
şeyh bedrettin alevi soyundan gelmez. Aldığı tasavvuf öğretisi ve hayat görüşü onu alevi ve devrimci kesim tarafından sahip çıkılan bir insan yapmıştır.
daha evvel kendisi ile ilgili bir yazı yazmış olduğum halde, bir daha belirtmekte fayda var.
ilk dönem sosyalistleri bu kişinin toprakların, hatta dünyanın ilk komünist hareketini başlattığını söyler. bu kısmen doğrudur fakat dikkatli bakıldığında dünya sosyal hareketinde bu tür bir hareket daha evvel köle isyanı önderi olan spartakus'te de görülmektedir. ayrıca ilk dönem sosyalistleri bu kişiyi bir komünist olarak görmelerinin nedeni bir tesadüftür. çünkü bu kişiler yalnızca şeyh bedreddin'i basit bir eşitlikçi olarak görüyorlardı.
yıllar geçtikçe daha farklı düşünceler ortaya çıktı. şeyh'in varidatta yazdıklarının teoloji ile ilgili olduğunu söyleyen düşünceler. kısmen doğruydular, bir şekilde bir teoloji vardı yazılarında şeyh'in. fakat aynı zamanda tanrının bu evren olduğunu ve değişimle ilgili diyalektikle ilgili bilgilerin yazıldığı yerleri atarsak böyle bir sonuç ortaya çıkar!
ilk sosyalistler haklıydılar, şeyh bir komünizm düşüncesi vardı. tabi isim bu değildi fakat olaya aynı zamanda tıpkı thomas münzergibi sınıfsal yaklaşaktaydı. eşitlik ve komünal yaşamı düşleyen bu iki isyancı farklı iki noktalardan çıksalarda ütopik sosyalizmin ilk örnekleridir ve şeyh bedreddin bu örneğin ilkidir. dünya sosyalist hareketi gittikçe daha çok önem vermekte ve üniversitelerde okutulmaktadır artık şeyh.
aydın'da ilk köylü devletini kurmuştur. bu devlet 6 ay yaşamıştır.
hükümdar onu yanına almak istemiştir. o da demiştir ki tek şartla: yârin yanağından gayrı her şey halk için. hükümdar kabul etmiyor tabi. eder mi a.k. ibnesi?
"ibadetin koşuluve kuralı yoktur,tanrı her türlü ibadeti kabul eder." ve " yar yanağından gayrısı ortaktır" laflarının ve hemen her şeyin insanlar arasında ortak,paylaşılabilir ve mübah olmasını bir eşitlik ilkesi olarak gören düşüncenin sahibidir.
Bedreddin cenneti dünyada arayanlardandır. Varidat adlı eserinde Tanrıyı "bütün işlerin kendi özünden doğması, olgunluk nitelikleriyle nitelenmiş olması yüzünden salt varlık" olarak açıklarken, "salt varlığa" yüklenen "yalnız kendisiyle, kendi özü ile varolan, başka bir nesnenin varlığını gerektirmeyen varlık" anlamıyla, hem yaratılmanın hem de yoktan varolmanın reddiyle, her insanın Tanrı'nın dünya üzerindeki görünümü olduğu biçimde açıklar. Bu anlayış islama, şeriat ilkelerine tamamen aykırıdır. Biraz daha açarsak Şeyh Bedreddin, yeniden dirilişi "bir gövde ile ayrıntıları, dağılıp yokolduktan sonra yeniden eski biçimine dönmez, yeniden birleşip bütünleşemez, var olamaz" diyerek ret eder.
anadolu'muzun tarih boyunca ne evlatlar yetiştirdiğine dikkati çekmesi bakımından, hayatı ve yapıtlarının, günümüz ''arap tohumu kültür patlaması'' sevdalılarına tavsiye edilmesi gereli şahsiyet.