şevket-i bostan olarak bilinen adı, bostanın heybeti anlamına gelen, dikenli, kökünün kabuk kısmı çiğ veya pişirilerek yenebilen, şifalı ve lezzetli bir yabani bitkidir. en iyisi, kuzu etiyle yapılan yemeğidir.
tipine baksan dikenli eciş bücüş bunu eşekler bile yemez dersin o derece iğrenç bi şey amma ve lakin tadı adamı alır nirvanaya götürür. leziz harika akdeniz yemeği
ege bölgesindeki grafikerlerin korkulu rüyası, menü kartıymış, batsın menü kartın, ben nasıl çevireyim lan şevketi bostan ı ingilizceye, türkçeye tam çevirememişken, ıspanak yapsa olmuyo pezevenk.
adı garip, görüntüsü iç açıcı olmayan, hayli pahalı, fakat enfes bir tada sahip ege otudur kendisi. Bu güzelliğin tadına bakmadan yaşayan insan hayattan aldığı zevkten bahsetmemelidir.
yetiştirilen bi' ot türü değilmiş, dağlarda falan rastgele toplanırmış, kendiliğinden çıkarmış yani.
ama toprağın anasının şeyinde olduğu için çıkartması zormuş. gel gelelim fiyatı da ondan pahalı sanırım.
ailemin girit göçmeni olması sayesinde tanıdığım bu eşsiz lezzeti ankara'da anlatmaya kalkınca "kim lan şevket" tepkileri almam çok doğal sanırım. "siz izmir' de hep ot mu yiyonuz lan ?" tepkileri bazen. arada da içiyoz diyom, gülüyoz falan.
bi' de zeytinyağının, mükemmel zeytinlerin tek tek toplanarak özenle yapıldığını düşünüyosunuz ya, işte yanılıyosunuz hocam orda.
çok feci hem de. osuruyoz içine.