esra elönü'nün yüreklere, vicdanlara tercüman olan yazısı.
--spoiler--
yahu bırakın cezasını kanun versin demeyi hukukun dilini damağını kurutan bu adamlar şeriatla yargılanmalı... üç odaya alacaksın üç odada vicdanını deşeceksin üç odada ayrı ayrı azrail ile boğuşturacaksın... benim adaletim budur hoşgörü denen çizgifilm sağanağından nefret ediyorum! bir babanın kucağında kalmış evlat kokusunu bu adama solutacaksın.
evladının saçını ölümsüz toplayan annenin eliyle bu adamın vicdanını tokatlayacaksın şeriat budur! kanunmuş yasaymış cezaymış geç bunları... bu adamı o çocukların bir daha uyuyamadığı yatağın soğuğuyla yıkayacaksın... o çocukların son söylediği şarkı bu adamın salası olacak...
o çocukların son topladığı şekerleri eritip sıcağıyla gözlerine damlatacaksın ne o çok sadistçe öyle mi? sana taş atana ekmek at geyiği öyle mi? gidin ateş yiyen o evin babasına sorun ekmek mi taş, taş mı ekmek? gidin o anneye sorun gözyaşı mı içmiş su mu? gidin bulabilirseniz o çocuklara sorun bayram mı erken geldi ölüm mü?
--spoiler--