şeriatin ana temellerinden biri sosyal adalet kavramıdır. eğerki şeriat bütün yönleriyle algılanıp, uygulamaya konulursa, o millete zenginlik ve refahı getireceği aşikardır. bakın islam tarihine bu gerçeği bütün azametiyle göreceksiniz. çünkü şeriat der ki; komşusu açken tok yatan bizden değildir, zekat vermek farzdır, malın üçte biri olmayanla paylaştırılmalıdır. islamın ilk dönemlerindeki paylaşım ruhuna bakın, abbasi, emevi, selçuklu osmanlı halklarının refah ve yaşam düzeyine bakın ne demek istediğimi anlayacaksınız. şeriat sadece dini kurallar bütünü değildir. sosyal yaşamı bütün ayrıntılarıyla düzenleyen adalet mekanizmasıdır. eğerki yeryüzü gerçek bir paylaşım, huzur ve refah istiyorsa tek çözüm islam şeriatidir. çünkü şeriatin özü paylaşmaktır. islam şeriatinden başka kurtuluş yollları aramaksa ahmaklıktan ibarettir.
adını demokratik ya da cumhuriyet koymakla nasıl demokratik, cumhuriyetçi, ya da zengin olunamıyorsa şeriat ya da islam cumhuriyeti koymakla da o iş olmaz, olabilemez...
not: ondan sonra neden sözlük'te yobazları istemediğimizi soruyorsunuz. lan iktidarda olan sizsiniz. bi bakın bakalım rakamlarla oynama dışında türkiye ne kadar varsıllaşmış.
"islamın o güzel devri" denilen devirde bile adaleti sağlanamamıştır. ömer,osman,ali neden öldürülmüştür dersiniz.iktidar hırsı ve güç ele geçirme isteği.sınırlar genişleyip ganimet alma işlemi bitince zenginliğin paylaşımı kavgası başlamıştır.haaa bu arada sakın bu zenginlik halka inmiş filan diye düşünmeyin.fazla safdillik olur bu.sadece egemen arap aileleri arasında ki paylaşım kavgasıdır bu. şeriatin özü paylaşmak filan değildir. bunu söyleyenler en basit lise tarih kitaplarını okusalar anlayacaklar.
(osmanlı filan dönemleri halk o kadar refah içinde yaşıyor ki zevkinden isyan ediyor.işte adalet batıyor bu halka.celali ayaklanmaları, suhte ayaklanmaları hepsi eşitlik ve adalet yüzünden oluyor herhalde.
sonuç:yemezler canım.)
şeriatin sadaka kültürünü getireceği gerçeğinin yanında fıs kalan gerçektir.
--spoiler--
çünkü şeriat der ki; komşusu açken tok yatan bizden değildir, zekat vermek farzdır, malın üçte biri olmayanla paylaştırılmalıdır.
--spoiler--
sistem öyle boktan ki; birileri paraları götürürken birileri aç yatacak hale geliyor. kapitalizmle aynı mantığı taşıyor. kapitalizmde burjuvazi sosyal sorumluluk projeleriyle kendini rahatlatıyor, şeriat da ise yine zengin adamlar zekat ile kendilerini rahatlatıyor. kendilerini rahatlatmak, vicdanlarını doyurmaktır, bir de halkı kandırmaktır.
herkese eşit fırsatlar verip, adaletli bir sistem getirmektense; yine birilerini zengin ettiren birilerini aç bıraktıran bir sistemi istemek aptallıktır. aptallık demek ağır gelmiş olabilir ama zaten böyle bir sistem varken bir de din eziyetini getirip insanların hayat şartlarını iyice zorlaştırmak istiyorsunuz, anlamadım.
ama zaten kadercilik anlayışı var sizde, fakirlik adamların kaderinde var. birilerinin zekatına mahrum kalmak onların kaderinde var. ne istiyorsunuz? herkes hint fakiri mi olsun, hayatlarından memnun mu olsun, nasıl olsa diğer dünyada mutlu olacağız mı desin? tüm insanlar insanlıktan çıktığı gün, onurlarını kaybettikleri gün ve kafaları dinle bir milyon olduğu gün şeriat gelecektir. buna canı gönülden inanıyorum.
indirgemeci yaklaşımın önermesidir. 21. yy da hangi zengin avrupa ülkesi şeriyatla yönetiliyor denilerek bu önermeyi çökertmek mümkündür. uygulamalarına bakıldığın da şeriatla yönetildiğini ifade eden her ülkenin şeriat uygulamaları birbirinden faklılıklar arzetmektedir.
iranda uygulanan şeriat ile suudi arabistanda uygulanan şeriat farklıdır. buradan tek doğru şeriat uygulamasının yapılamayacağını söylemek mümkündür. şuda denebilir iranda uygulanan şeriat değil komunistlerin sovyet rusyadaki veya çin deki uygulanan komunizmi komunizm olarak görmedikleri gibi. sanırım kimse inandığı şeyin yanlış olduğunu kabullenmek istemiyor.
soğuk savaş sonrasın da tek kabul gören yönetim şüphesiz demokrasi ve onun uygulamaları olarak kendini göstermiştir. bu sebeple zenginliği sağda solda aramak veya suçu başkasına atmak yanlış ama şu da unutulmamalıdır hristiyanlığın çıkışını sağlayan protestan ahlakta ki çalışan ve zengin kul kavramı çok önceleri islami yönetimlerde ön plana çıkarılmıştır.