Türkiye ye şeriatın geleceğini söyleyenlerin , plazalarda oturup kulaktan dolma bilgilerle yorum yapacaklarına , bizzat bu halkın yüzyıllık kültürünü incelemelerini salık veririm.Hiç bir yoksul ve ya standart bir Türk ailesinin evini ziyaret edip yemek bile yememiş , bu insanlar ne yapar nasıl yaşarlar dememiş olan bu zatların , bu kadar şeriat yaygarası koparması bence şeriatın bu ülkeye gelmesinin mümkün olmadığını gayet iyi bilmelerinden öte kendi sermayelerinin ve rahatlarının bozulmasından dolayı duydukları korkudan başka bir şey değildir.
el tanım: tartışmaya açık ve üzerinde düşünürken bir çok unsurun göz önünde bulundurulmasını gerektiren bir önermedir.
türkiyede şeriat isteyenler azınlıkta da olsalar, devletler tarihi azınlıkta olanların, daha iyi örgütlenip birlik olabildikleri için, çoğunlukta olanlar üzerinde tahakküm kurabildiklerini göstermektedir.
şeriat isteyenler ve bunların kullandığı çeşitli yollar, türkiyeye şeriatı getirmeyi başaramasa da, ülkemize hiç de azımsanmayacak zararlar verebilecektir. çünkü naçizane görüşüm, amaç zaten rejimi değil yaşam biçimlerini değiştirmektir. şeriat yanlısı diye tanımlanan azınlık grubunda, ki halihazırda ciddi bir sermayeye hükmetmekte ve bu zenginliği amaç odaklı kullanabilmektedirler, çoğunluğun yaşam biçimini azar azar istedikleri yönde değiştirme gücü fazlasıyla vardır
karşıdevrim her daim toplamın %20 gücüne sahiptir*, dolayısı ile bu kesimin zaman içerisinde pekleşerek yayılması ve ülke içinde bir diaspora ile başlayıp, yayılarak her hücreye nüfuz etmesi olasıdır. bu durumda olanaksız olarak görülen vakıa zaman içinde evrimini tamamlayıp nihayetine erebilir.
kıssası şudur, olanaksız bir durumdur, dolayısı ile olması zaman alacaktır. öncesinde birkaç kere sendelemesi ve başarısız olmasını görüp, olmayacak denemez. tirinity'nin de dediği gibi, "ilk seferinde herkes düşer". şu bilinmelidir ki karşıdevrim dinamik bir karşıtlıktır, doğadaki çatışmanın diğer kefesinde durur ve yeri geldiğinde dengeyi kendi lehine çevirebilir. bu denildikte sadece zaman sorunudur.
bugünden ne geçmişe ne de geleceğe ipotek konulamaz. devrim ve karşıdevrim taraftarları saflarını ona göre belirlesinler.
dipnot : bu yazı nesnel bir çalışma olup, mesnetsiz esnetilmesin sağa sola!
şeriat bir sistem değildir!şeriat kuranın kendisidir,yani insanlar kuranı yaşayamadıkları özümseyemedikleri sürecede zaten herhangi bir fiiliyat mevcut olamaz nezamanki insanlar evlerinin duvarında asılı kuranı açıp okurlar okuduklarını tefekkür edip anlarlar ve anladıklarınıda amel ederlerse işte ozaman böyle saptırılmış şekilde bir düğüm oluşmaz zihinlerde sorun olmayan yerdede tartışma olmaz
şeriat arzusunu bedenlerinde taşıyanların, hangi şeriattan bahsettiklerini de yazmaları pek bir güzel olur.
iran şeriatı mı? şii galiba onlar olmaz, vahabiler? onlarda garipler o da yemez. tayypin kafasındaki mi? feto dışlanmış olur. feonun kafasındaki mi? tayyip elenmiş olur. erbakan? o da yemez. aradan gülün kafasındaki sıyrılır mı? bilinmez.
peki bunun yapısı nasıl olacak? tarım bankacılık ekonomi ticaret konusunu nasıl çözecekler? günübirlik allah kapısı da aşındırılmaz. işçi-işveren bağlamında kapitalist enternasyonale adapte olanların avantajına çalışan eşitsizliği nasıl çözecekler? öyle mi bırakacaklar yoksa kölelik mi getirecekler?
nedir yani olay. bilsek de ona göre eleştirsek. şeriat getiricez. tamam, olur; olur da nasıl, ne?
şeriat "izlenilen yol" demektir. bu manada kastedilen islam şeriatı olsa gerek. yani mevcut laik şeriatın yerine islami hükümlere göre düzenlenmiş şeriat.
olur-olmaz gelir-gelmez meselelerine kat-i cevaplar vermek kimsenin becereceği iş değildir.
birileri içlerinde büyüttükleri yersiz korkulara vantilatör tutarak vakit geçirmekte.