Şeriat doğru uygulanırsa eksiksiz yapılırsa en iyi yönetim şeklidir. Herkes adalet önünde eşittir ve en iyi sonuca ulaşılır. Bu devirde uygulanabilir mi orası bilinmez fazla uzağa gitmeye gerek yok 40 Arap ülkesi şeriatla yönetiliyor halleri ortada.
Türkiye’ye uymayacak yönetim biçimi, kısa vadede ülkeye bırak şeriat getirmeyi, mevzusunu açmaya bile hiç bir politikacının götü yemez. Şeriat demek kan demektir, iç savaş demektir ülkede iç savaş çıkaracak göt kimsede yok, varsa da kimse kusura bakmasın, o götü sikerler.
Şeriat kelime anlamıyla; Allah'ın kanunları, Kuran'da kullarına gönderdiği buyrukları, en son peygamber mıhammed'in sav. hal ve davranışları anlamına gelir.
Ama bu ülkede her parmağının ucuna bu tanımı takıp suiistimal aracı olarak kullanmayı sevenler çok. Özellikle şeyhlerini Allah'a vasıta kılıp tapınan ve biz kafir değiliz şeyhimize tapmıyoruz diye kendini kandiran tarikat sapıkları. Ve gözleri kör olan, siyasal islam uydurmacasıyla oyalanan, t. Erdğnı Mehdi ilan eden değişikler.
en büyük zevkleri kafa kesmektir. ha sorsan kitapta yazıyor, be amcık kitapta allahın verdiği canı allahtan başkası da alamaz diyor, şirk mi koşuyosun puşt?
Truva atı. Dışı ne kadar tanrısal görünürse görünsün, içi tanrıcık oyunu oynayan kullarla doludur. islam coğrafyasında gittiği her yere gözyaşı ve nedamet, kan ve cehalet götürmüştür.
Allah'ın kuralı değil, halife ve yardakçı din tüccarlarının süslü sütunlu hayalidir.
Şeriat denilince bugün zihinlerde sadece ışid el kaide gibi örgütler ve kol kesme kafa kesme geliyor.
Halbuki şeriat peygamber efendimiz zamanında uygulanan allah 'ın emir ve yasaklarını içeren; adaleti sağlayan, hürriyeti saglayan, halkın kendi idarecesini seçebildiği (hz. Osman (ra) devrine kadar sonrasında ne yazık ki şahıslar kendi menfaatleri uğruna hilafete dönüştürmüştür) , zekâtın zorla alındığı, faizin yasak olduğu ve bu sebeple haksız kazancın ve fakirin daha da fakirlesmesinin önüne geçildiği, kadının ordu yönetebildiği, kadının ailedeki yeri (bugün olduğu gibi ) boyun eğen değil hadislerde de belirtildiği gibi; erkekle beraber istişare eden bir birey olduğu, kişilere boyun eğmenin sena etmenin olmadığı, herkesin özgür olduğu, devamlı gelişmeyi sağlayan ve adaleti sayesinde kıtalara bir asır öncesine kadar hükmeden bir sistemdir.
Şeriatı 2019 yılında öcü zannetmek ve hatta bu iddia da ısrarcı olup entry girmek büyük bir cehaletin dışa vurumudur. Insan devamlı kendini yetiştirmelidir ve gelişime açık olmalıdır. Düşüncelerini sorgulayıp, tarafsız bakma becerisini kuvvetlendirmelidir. Yoksa tek bir bilgi üzere yaşayıp düşünmeden sorgulamadan ölen insan: insan değildir! Nokta.
insanları etki altında tutabilmek için gene insanların uydurduğu ve kutsallık atfettiği bağnazlık yolu. Lütfen bu ortadoğu zırvalıkları (diğer dinlerin saçmalıklarıyla beraber) sorgulayalım artık. Bunların ne kutsallığı olacak? Kutsal olsa hayatını şeriat ile yöneten kişilerin mutlu, mesut, nur yüzlü olması gerekirdi. Yok. Hepsinin suratı sirke satıyor. Ve "şeriat" adı altında, "din" adı altında bu medeniyet yıkımını arzuluyor. Ya 21. yüzyıldayız ya. Ne şeriatı ya? Sadece bir kısım bağnaz gerici azınlığın (!) mutlu edilmesine yönelik kurallarla hangi devlet ayakta kalabilir? Ya da bunların mantığı nedir? Keşke imkan olsa da şeriat isteyen, bağnazlığı, çağdışılığı savunan herkesi bu toplumdan güzelce temizleyebilsek. Ki kaç kişiler zaten? yüzde 1-2'dir. Yalnızca sesleri çok çıkıyor! Bütün toplum el ele vererek bu gericilerin sesini bastırabilir. Bastırmalıdır. Çünkü bu devirde şeriat savunusu yapan bu insanların bu kadar kayıtsızca konuşabilmesi yakışmıyor.
Şimdi sen diyorsun ya şeriat başkalarının yaşamını etkiler onların hayatı için tehlikedir vs. peki güzel kardeşim hukuk kurallarına bakarsan eğer dayatılan şeyler yok mudur. Hukuk kuralları hakikatten gelen kurallar mıdır ?
Hukuk kurallarını kim koymuştur ve ben tek başıma bir birey olarak neden hukuk kurallarına uymak zorundayımdır.
islama inananların inançlarını tanrıya dayandırabilmelerinin de mümkünatı yoktur. O da ayrı konudur lakin şeriatla hukuk kuralları arasında bir fark yoktur. ikisi de dayatır. ikisi de insan üstü değildir. ikisi de tekil olan bireye baskıdır.
Burada mesele kaostan kaçıştır. Kaostan kaçarsan topluma sığınırsın tanrıya sığınırsın hukuğa sığınırsın bilime sığınırsın felsefeye sığınırsın vs
Din adına yargılayan hüküm veren ceza ve ödül sahibi Allah'tır.
Kimse kendini din adına yargılayan hüküm veren görüp Allah'a şirk koşmasını kabul edemeyiz.
Neye göre?
Kur'an böyle diyor.
Ama birini beşeri kanunlara göre zina cinayet hırsızlık vb için yargılamak mümkün değil anlamı çıkmasın.
Tabi ki yargılar hüküm verirsiniz ama bunu Allah adına yaptığınız zaman şirk olur.
Sosyal yaşam içinde kılık kıyafet ibadet inanç için kimseyi zorlayamaz yönlendirme yapamazsınız.
Dinde zorlama yoktur ve kesin olarak ayetler ile yasaklanmıştır ve bu hak peygambere bile verilmemiştir.
Ama elinize bir incil veya Tevrat ya da herhangi bir inanç kitabı alıp bunu Tanrı yaratan Allah (ne isimle anıyorsanız) ilahınız için yaparsınız bunda bir beis yoktur ama elinizde Kur'an varken bunu yapamazsınız.
