islamın insanlar üzerinde zorunlu ve baskıcı olarak uygulanma şekli.
gerek kanun uygulanışıyla gerek insanlar arası eşitliklerin kaldırılışıyla insanların hayatıyla ilgili pek çok tercihini yapamamsı neden olan insanların özgürlüklerini elinden alan asıl yönetim biçimidir.
yerine göre daha adaletli olduğunu düşündüren yargı biçimi.
iran'da bir adam, sevdiği kadın evlilik teklifini kabul etmeyince, kadının yüzüne kezzap döktü ve kadın gözünü kaybetti.
adama ceza olarak, kadın isterse adamın gözüne 5 damla kezzap dökebilecek. http://www.internethaber....aleri/gallery.php?id=3145
ingiltere'de yaşanan benzer bir olayda.
adam 16 yıl hapis cezası aldı.
kadının hayatını karartı ve 16 yıl girip çıkacak.
bünyesinde barındırdığı recm cezasıyla islamiyetle alakası olmadığını ispat eden, insanları düşünmekten alıkoyan, kadınları mal gibi gören, mantıkla, ilimle, düşünceyle alakası olmayan sikimsonik bir sistemdir.
neden islamiyetle alakası olmadığını recm cezasıyla açıklayalım. recm cezası kuranda kendine yer bulamayan bir cezadır. herhangi bir islami kökeni yoktur. kuran'da zinanın cezası olarak 100 sopa atılması belirtilmiştir. hal böyleyken recm cezası nereden gelmektedir? ya söylendiği gibi hz.aişe'nin odasındaki ayet yenmiş (bkz: hz muhammed yeni ölmüşken ayet yiyen saygısız keçi) ya da kutsal kitaplardan sadece tevrat'ın içerisinde bulundurduğu, yani bir musevi adeti olan cezayı müslümanlara uygulamayı esas görür bu şer-i sistem. museviler değil midir müslümanların en büyük düşmanı olarak gösterilen ırk? museviler değil midir allah ile pazarlık yaptığını iddia edenler? hal böyleyken onlara ait bir cezayı müslümanlara uygulayan bir sistemi nasıl islamiyetle bağdaştırabiliriz, nasıl islamiyetle alakalı görebiliriz? eğer gözünüz çarşaf siyahıyla kapanmış ise, yobazlığın sınırlarında yüzüyorsanız görmeniz doğaldır. bu durumda sizi alkışlamak, elinizi öpmek gerekir.
islam şeriatı söz konusu ise: aşağı yukarı 1400 yıl öncesine ait sözde tanrı kanunlarının bütünüdür. 1400 yıl öncesinin anayası ile günümüzde hala yaşmak isteyen dangalakların olması da ayrı bir konu. geçiniz. ne ekmeğe ne zeytine faydası olmayan kanunları yakınız.
eger bunu tanrinin gonderdigini degilde bizim kapici ahmet abi nin yaptigini soyleseydim emin olun bu sistemi savunanlar suan ohaa lan bizle dalga mi geciyorsun bu ne diyeceklerdi. neyse ki tanri gondermis. dis hukuku 3 deve satiyorsan yanina birde cariye aldir. super yani. zaten savas yapip ganimet cariye ve kole toplamayacaksan seriat isine yaramaz.
suizan perspektiflerinden bakıp cımbızla olumsuz yönlerini çekmeye çalışan cüzzi akıllı garibanların yok şöyle, yok böyle diye sitem etmek yerine oturup objektif bir şekilde inceleyip öyle telkin etmelerini tavsiye edeceğim sistem. zira bu dar düşüncelerinizden doğmuş sığ tespit ve hezeyanlarınızla hiç kimseyi bunden soğutamaz ve hiç bir koşulda kendinizi haklı duruma geçiremezsiniz. el kesmek, bacak kesmek, kadın hakları gibi klişe konuları geçip dış ticaret, iş hukuku, gümrük gibi muhtelif ve farklı konular üzerinde tespitler yapıp sunarsanız sanırım seviye atlamış olursunuz.
strese son vermiş yönetim biçimidir.
öyle ya demokrasi yok insan hakları yok , yaşam hakkı yok , erkek dışında varlıkların nefes alma sebebi belirsiz , kısacası ulan akıl yok fikir yok. haliyle tabi ki streste yok. şahane sistem . kutlarım
en fazla üstünde durulan "hırsızlık yapanın elini kesmek" yasasının evirilip çevirilip konu hakkında yapılan telkin ve muharevelerde lanse edilmesiyle hiçbir tahrip almayacak islam kuralları düzeni. el kesmek burda, gelecekte olabilecek suç olaylarına karşı ihtar mahiyetli bir cezadır ve temsili hükmü uygulamasından daha ağırlıklıdır. mesela 600 yıl dünya üzerinde şeriat düzeni ile varlığını sürdüren osmanlı imparatorluğunda takribi 50 kere uygulanmıştır bu el kesme mevzuu.
kadın taşlama düzeniymiş!!! islam öncesi kabilelerde kız çocukları diri diri toprağa gömülürken onları kurtaran islam şeriatı değilmiş gibi davranmıyorlar mı, riyakarlığın bu derecesine insaf! insaf!
iranda bir devlet düzeninden çok yaptırım aracı olarak kullanılan, radikal islamcıların özlem olarak nitelendirdiğini günümüzde iran halkı sokaklara dökülerek def etmeye uğraşmaktadır.
sadece islam'la ilgili bir kavram değildir. örneğin israil de yahudi şeriatı ile yönetilir.
alıntı.
şeriat'ın kaynağı kur'an dır.
şeriat gibi şeriat. şeri yönetim, şeri adalet seven insanlar şeriati severler. şeri hukuk sistemleri, roma - cermen ve anglosakson hukuk sistemlerine göre daha adaletlidir ancak uygulayıcıları faydacı softa tayfası değilde gerçekten adaletli insanlar olurlarsa.
türkiye'de şeriatı bildiğini düşünen insanların bile çoğunun bilmediği bir düzendir şeriat. islam hukuku'nu görmemiş bünyelerin sadece kur'an ve abidik gubidik hadislerle şeriatı bildiğini sananların istedikleri allah'ın düzeni. şeriat yalnızca kur'an ve sünnet değil bunun yanında icma,kıyas ve içtihatlardan oluşan bir bütündür. ne kadar anayasası kur'an da olsa çok küçük kısmını oluşturur. bir süre sonra direk kıyas ve içtihatlarla yürütülen şu an ki hukuk sistemimizden geri kalmış - malesef hala 600-900 yılları arasındaki sistemle duruyor- bir şey.
şeriatın gelmesiyle siyaseten zaten bir çoğumuzun bildiği cumhuriyet ve demokrasi esaslı yönetimdir. ancak demokrasi her zaman ki gibi kendi kafalarına göre oluşturulmuştur. ama bu konuda bir şey diyemeyiz çünkü zaten demokrasi şu an bile herkesin atıp tuttuğu bir yönetim biçimi. burada bakmamız gereken insanların sahip olacağı haklardır. asla şeriat şu an bazı ülkelerde uygulanan şeriat gibi değildir. osmanlı'da da sadece yükselme dönemine kadar doğru düzgün uygulanmıştır bir de hz muhammed'in yaşayışı döneminde.
şeriat gerçekten gayrimüslimlere çok geniş yetkiler vermiştir. had cezaları- ki bunlar zina,adam öldürme,yol kesme- hariç diğer medeni hukuk diye adlandırdığımız sistemde kendi dinlerindeki gibi yaşama özgürlüğü vardır. ceza hukuku alanında direk islam'a tabidirler. kendi aralarındaki uyuşmazlıklarda isterlerse islam'a göre yargı isteyebilme hakları da vardır. müslümanlar gibi örtünmek zorundadırlar. lakin aynı renk asla giyemezler.
gelelim müslümanların sahip olduğu haklara. namaz kılmak, oruç tutmak, camiye gitmek gibi bir devlet baskısı yoktur. lakin kadınlarda örtünme zorunludur. dinin direği denen namaz kişinin iradesine bırakılmışken sadece bir bez parçası devletin baskısı haline gelmiştir. yol kesmenin, adam öldürmenin, yol kesmenin cezası ölümdür. hırsızlık yaparsan sol elin kesilir. ceza suçlarında çok büyük ağırlıklar vardır. suçları azaltmada etkin bir yöntem ancak 'insan' olmayı yok sayan bir ceza sistemidir.
her erkek 4 kadına kadar alabilir ve istediği zaman boşabilir. kadının ise yalnızca belli şekillerde boşanması mümkündür. ( kadın erkek iktidarsız diye boşanabiliyor haberiniz olsun) 2 kadının şahitliği bir erkek şahitliğine eşittir. ancak bu had cezalarında böyledir. miras olarak kadına yarısı verilir. * ayrıca kadın 70 yaşında da olsa bir hamisi vardır. babası yoksa erkek kardeşi. o da yoksa amcası. o da yoksa dedesi. o da yoksa amcasının oğlu. ama kadının birey olarak bir hakkı yoktur. kadının çalışması hoş karşılanmamıştır. ve bazılarına göre kadının sesi de günahtır. din değiştirenin cezası ölümdür.
"Laiklik gibi şeriatta bu ülkede asla doğru anlaşılamadı. Herkez kendi yararına bir ucundan çekti uzattı. Yazık oldu bir nesile, yazık oldu bir millete..." dedirten başlık
şeriat tanrı'nın emir ve yasaklarıdır.şeriat siyasi ya da ideolojik bir kavram değildir. topluma bir yönetim biçimi şeklinde uygulanamaz.(adalet, hukuk, hak, ahlak, devlet yönetimini kötüye kullanmamak vs. hariç. zaten bunlar hem dinin hem de insanlığın gerektirdiği durumlardır.) Devlet kendine ait hüküm ve sorumluluklardan sorumluyken, fert de kendine ait hüküm ve sorumluluklardan mesuldür. kısacası, insan dinin gereklerini yerine getirir veya getirmez, buna devlet karışamaz. geçmişi hariç alarak, şu devirde bir insanı zorla dine bağlamaktansa, dinsiz kalması daha mantıklıdır. dinde zorlama yoktur. çünkü herkes kendisinden sorumludur.
strese son vermiş yönetim biçimidir.
öyle ya; demokrasi yok , insan hakları yok , yaşam hakkı yok , erkek dışında varlıkların nefes alma sebebi belirsiz , kısacası ulan akıl yok , fikir yok. haliyle tabi ki streste yok. şahane sistem . kutlarım.
ulkemizde, dusunulenden daha cok insanin istedigi yonetim sekli. sayi vermiyorum, veremem de. ama sanilandan daha cok insan bu sistemi kucaklamaya hazir.
simdi, bir partiye "dinimize daha bagli", "hayat tarzlari islama daha uygun" diye oy veren insan, kendisi oyle dusunmese de aslinda seriatin gelmesini istemektedir, buna canak tutmaktadir. akp'ye oy veren sag goruslu insanlari, sagda merkez bir parti bulunmamasindan dolayi akp'yi tercih edenleri tenzih ediyorum. akp'ye oy verip, bu partinin gizli bir ajandasi olduguna inanmayanlari, muslumanligi goz onunde bulundurmadan oy verenleri de da burada degerlendirmek dogru olmaz. bu partinin gizli bir ajandasi oldugunu da iddaa etmiyorum, vardir veya yoktur demiyorum.
ama bu partiye "bizim gibi musluman bu adamlar" diye oy veren insanlar aslinda seriat istemektedirler. cunku kuran-i kerim, insan hayatini sekillendirecek kurallar da icermektedir. ornegin soyle bir ayet vardir: "hirsizlik yapanin bir kolunu kesiniz". malum partiler bugun, islam boyle demektedir, bunu yargiliyamayiz ve uygulamak zorundayiz dememektedir, ancak durum uygun olursa bunu soyleyecek insanlar cikacaktir. kendi icinde celismemektedir bu insanlar, gayet tutarlidirlar. bu onemli bir nokta. bir de soyle bir ayet de vardir: "siz yonettiginiz insanlardan da sorumlusunuz", diger bir deyisle ben icki iciyorsam beni yoneten adama da bir sekilde gunah yaziliyor.
"bu kurali uygulamayalim, bunu uygulayalim diye birsey olmaz, ey ahali" diyecek biri ki yine soyluyorum kendi icinde tutarlidir, yukarida bahsettigim kesim de onu takip edecektir.
boyle islam kurallarini sorgulamadan, tam olarak uygulama vaadiyle gelen bir parti, muslumanligi olcut kabul eden kesimin oyunu alacaktir. bugunden bahsetmiyorum, sartlar buna uygun olursa diyorum.
bu olay da 1/x'in x sonsuza giderken sifira yakinsamasi gibi, seriata yakinsar.