Günümüze uzak bir yönetim biçimi. Açıkçası erkeklerle kadınların ayrıldığı, sevişmediği, güzelim kadınların kapandığı, alkol alınamayan ülkede bir dakika bile durmak istemem şahsen.
hemen altıdaki paylaşım güzel özetlemiş durumu.
''arap kurallarını şeriat sandığınız için yanılıyorsunuz. şeriat allah’ın kanunlarıdır. arabistan dahil hiçbir ülke şeriat doğru uygulamıyor.''
Çoğu özgürlüğü kısıtladığı için gününüz dünyasının özgür yapısına aykırı yönetim biçimi. Millet mars’a giderken hala şeriat getirmek isteyen aklıselimlerle aynı ülkede olduğum için üzülüyorum.
Yemin ediyorum ülkenin yarısından fazlası dinden döner. Ayrıca açık saçık giyinip islamın hoşgörü dini olduğunu söyleyen müslüman kadınları gördükçe şeriatın gelmesini çok istiyorum.
Keşke şeriat ile yönetilsek de şu kızlar hoşgörü dinini iliklerine kadar hissetse..
''şeriat düşmanlığı ''din başka şeriat başka'' diyecek kadar katmerleştirilen günümüz hainlerinin ''dünya için finini satan'' tiplerin neye müstehak olduğunu düşününüz!''
saplantı. bunu getirmeyince sonsuza kadar yanacağına inanıyorlar ve mantıklı düşünemiyorlar ve getirmek için yalan, dolan , iftira gibi her şeyi yapıyorlar.
Bunlar boş tartışmalar Allah yok din yalan. Cevap bu kadar basit. Dolayısıyla şeriat diye Arapların koyduğu kurallara göre kimse yaşamamalı. Hepinizi hak yol ateizme davet ediyorum.
Ancak ekonomi uzmanı şunu doğru söylüyor. Sen her şeyi yaratan tanrıya inanıyorsun ama diyorsun ki insanların yaptığı kurallar yazdığı yasalar Allah'ın yasalarından daha üstündür. Allah yasa koyanların en hayırlısıdır demeniz lazım. Gerçi o yasa koyanların değil tuzak kuranların en hayırlısı. Ula ağanın bile bokunun üstüne bok olmuyor ama siz hem Allah'a inanıp hem insan kurallarını savunuyorsunuz.
Her neyse boşverin onu bunu da hak yol ateizme gelin. Böyle dertleriniz olmasın. Kendinizle tezat durumlara düşmeyin.
Bana bulaşık deterjanı dedin benim kalbimi kırdın hakkımı helal etmiyorum hadi uğraş dur. Oluyo mu böyle iyi mi? Ya da sen direkt peygamberliğini ilan et sen ne dersen onu yapalım neticede sen baya okumuşsun bilirsin bu işleri kurtar bizi.
Hem ayranım dökülmesin hem götüm sikilmesin diye örnek veriyor tam bir müslüman kardeşimiz bu da aq.
Şeriat: "kanunlar" demektir. Cenâb-ı Hakk’ın biri irade sıfatından, diğeri kelâm sıfatından gelen iki ayrı kanunu vardır. Bunların her ikisinde de itaat edenler mükâfat görürler, isyan edenler ise cezalarını çekerler.
Kelâm sıfatından gelen kanunlar ilâhî kitaplarda yer almıştır. Son ilâhî kitap olan Kur’ân-ı Kerimin bütün hükümleri şeriatın bu birinci mânâsını ders verir. Bu hükümler insanın bilinçli fiillerinde en büyük yol göstericidir.
irade sıfatından gelen diğer şeriat ise kâinatta hüküm süren bütün kanunlardır. Bu kanunlara şeriat-ı fıtriye, tekvini şeriat, şer’i tekvini gibi isimler verilir. Tabiat kanunlarının tamamı bu şeriatın hükümleridir. Bu hükümler canlı cansız, mü’min-kâfir, insan-hayvan her varlığa uygulanır.
Bu kanunlara uyan insanlar, dinlerine ve inançlarına bakılmaksızın, bu âlemden fayda görürler, uymayanlar ise mahrumiyet çekmekle cezalarını çekerler.
Meselâ, kuvvetin zayıflığa galip gelmesi bu şeriatın bir kanunudur. Çelik kuvvetlidir, tahta ise zayıftır. Çelik kılıç ile tahta kılıç çarpıştıklarında, zafer çeliğin olacaktır.
Kelam sıfatından gelen şeriatla irade sıfatından gelen tekvinî şeriatın hükümleri bazen ortak bir noktada birleşirler. Buna örnek olarak, içki içmenin hem zararlı hem de haram olmasını verebiliriz. Yani, içki her iki şeriatla da yasaklanmıştır. Cihetleri ve cezaları ise farklıdır. içki içmek, tekvinî şeriata karşı bir isyan olması cihetiyle insanın bedenine ve aklına zarar verir. Kur’ân’da yasaklanmış olması cihetiyle de ilâhî azabı netice verir.
Sebepler, Allah’ın kanunudur. Onlara uymamak, şeriat-ı fıtriyeye karşı çıkmaktır. Bunun sonucu ise başarısızlıktır ve dünya nimetlerinden mahrumiyettir.
Neyin dayatması lan bu herkesin fikir beyan ettiği yere yazıyorsun biz cevap yazınca bulaşık deterjanı mı oluyoruz aq. Önce hoşgörülü olmayı öğren sonra müslüman olursun.