ekonomiye, siyasete hükmeden kurumsal dinlere dayalı olarak yaşanan bunca haksızlığın, toplumsal eşitsizliklerin ve kötülüklerin insan bilincinin sahibi olan allahla hiçbir alakası yok.
ulemayı ve ruhban sınıfını yanına alan siyasi iktidarlarca tahrif edilip menfaatlere uygun biçimde şekillendirilen dinsel rejimler avcı ve toplayıcılıktan tarım ekonomisine geçen ve şehirleşen kapitalist yönetimlerin ilk örneğidir.
toprağa, kas gücüne ve harici üretim araçlarına çöken hanedanların varlığını sürdürmeleri için inancı kullanıp toplumu koyunlaştıran siyasi bir silaha dönüştürmekten başka hiçbir çareleri yoktu. https://www.youtube.com/watch?v=SP9Jw9tbHQU