türkiye’de şeriat isteriz diye ortada dolaşan islam bilmez tiplerin yüzde 99’u şeriatla yönetilen ülkelerde sadece 1 gün geçirse, türkiye’ye döndüklerinde o sevmedikleri atatürk’ün heykellerini öper.
‘Kişiden kişiye uygulaması değişmeyen, insan fıtratı ile çelişmeyen, güvenlik ve huzur için sınırlandıran, her tür sömürüyü engelleyen, Her kesimin hakkını koruyan, hayatı zorlaştırmayıp kolaylaştıran, anlamak için avukat olunması gerekmeyen kurallar istiyoruz’ ifadesinin özeti olsa da güncel karşılığı değişmiş olduğundan bunları isteyenlerin artık kullanmadığı ifade…
ciddi ciddi yoklamaya basladilar ve bu ulkede bes bin tl ikramiye icin gotunu satan yaslilara on bin tl ikramiye vererek cok rahat getirebilirler.
bir referanduma bakar. o da yakinda olur ve yetmez ama evet der bu millet.
neyse ben dort kari alir keyfime bakarim. bana ne amk.
yüksek sesle yeniden dillendirilmeye başlanılan, ılımlı siyasal islamın, hukuki sınır tanımayan versiyonu.
acı olan bu dillendirmenin sesinin yüksekliği değil... cesareti, yüreklendirilmesi de değil.
acı olan bu ülkenin yargısının sesinin kısıklığı... korkaklığı ve sindirilmişliği.
bir tane bile cumhuriyet savcısının maçasının sıkıp, hoop bu anayasaya ve onun değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerine aykırı diyememesi...
yargı cumhurbaşkanına hakaret konusunda cesur, hızlı ve çevik...
aynı yargı cumhuriyete hakaret edip, şeriat isteriz diyenlere karşı korkak ve sindirilmiş...
biri cumhuriyet, biri cumhurbaşkanı öbürü ise artık cumhur kelimesinin atıldığı şeriat...
cumhuriyet tarihinde, şeriat isteriz seslerinin en gür ve korkusuzca çıktığı, belli ki belli odaklar tarafından cesaretlendirildiği, cezasız kaldığı, bir dönemden geçiyoruz...
burası artık tehlike çanlarının çok ciddi çaldığı nokta!
kaporta ustası abim çok çalışıp az maaş almasından dert yanıyor. avrupalı meslektaşları gibi aldığı maaşın hem geçimine hem de birikim yapmasına yetsin istiyor. ailesi ile daha çok vakit geçirmek istiyor.
öğretmenler atanmak istiyor inşaatlarda iş kazasına kurban gitmek istemiyor.
madenciler Avrupalı meslektaşları gibi can güvenliğin olduğu ortamlarda çalışmak istiyor.
kendilerini koruyabilecek bedensel gelişimini tamamlanmamış çocuklar tecavüze uğramak istemiyor.
kediler köpekler eşekler atlar ne öldürülmek ne de tecavüze uğramak istemiyor.
ormanlar talana uğramak istemiyor.
çiftçiler devletten ödenek istiyor,
pandemi sürecinde işsiz kalan garsonlar komiler devlet babanın suriyelere gösterdiği şefkatin kendisine de gösterlimesini istiyor.
emeklilikte yaşa takılanlar emekli olmak istiyor.
bekçiler kendilerine gecenin yargıçları denilsin istiyor.
bak abiş bu memleketin dertleri bunlar. senin ideolojik isteklerin değil. kaldı ki türkler tarihleri boyunca şeriat ile yönetilmiş bir topluluk değil. yasasını töresini uygulamış bir topluluk. bu tarihsel bilgiyi de şıkıştırmak istedim.
şeriat islamdır. insanı bir damla kirli sudan yaratan allah c.c, yine yarattığı insan için hayat nizamıdır şeriat. allah c.c. emir ve yasaklarının uygulandığı bir sistemdir şeriat.
şeriat allah c.cnun adeleti, nizamıdır. bunu uygulayacak olan devlettir. bu arada kaynak kuran, sünnet ve ulemanın örnek teşkil eden kararları ve içtihad ile uygulanabilir.
biliyorum ki maalesef gelmeyecek. ben müslümanım deyip allah nizamı nı istemem benimde hakkımdır. bayrağı haç olan ülkelerin kanunu müslümana uygulamak zulümdür.