Şeriatı isterim tabiki; ama bu dürzülerin kastettiği şeriat takke-cübbeden ibaret bir şey. Hırsızların ve kansızların elleri doğranacak, yöneticilerin aileleri Hz.Ömer ve karısı gibi mütevazı olacak, kendisi için istediği yatı-katı-atı- çalıştırdığı işçisine de isteyecek patronlar olacak ise; hemen yarın gelsin başlasın! Yok ülkeyi yöneten siyasetçiler Erbakan gibi devlet imkanı ile 20 bilmem kaç kez hacca çoluk çocuk gidecek ve öğrencisi de ülkenin anasını belleyecek olduktan sonra, orada dursun sizin şeriatınız! Gerçek şeriat bu mu?
kendi inancıyla çelişen müslüman olabilir ama kendisinin müslüman olduğunu söylüyordur. şeriatla ilgili ayet ve hadisleri kabul edip de şeriat istememek garip bence.
Müslüman mıyım diye bir daha sorgulasın. Ancak islam'ı kendi çıkarları için kullanacak kişilerin getirdiği şeriatı kimse istemez zaten. Böyle bir kişi dini kuralları hem gereğince uygulamayacak, hem de yaptığı her işe dini kılıflar bulacaktır. haliyle getirdiği şeyde şeriat olmayacaktır, Ancak şekil itibariyle şeriat gibi görünecektir. Şeriat yalnızca gerçek ve güvenilir bir müslüman eliyle uygulanabilir.
istemekle olmuyor zaten, toplumun buna uygun hale gelmesi durumunda olur,dikdatörlükle, dayatmayla, inkilap devrimle olmaz.iran gibi olmaz. Misal Kemalizm devrimi halka sorulmamış referandum olmamış, dayatma ve kanun zoruyla, insanların kılık kıyafetine kadar karışılmış, isveç ve italyan kanunları dayatılmış, alfabe değiştirilmiş VS vs işte. Yani burda ne bireye sorulmuş nede topluma.. Ben yaptım oldu olmuş.
1: çünkü dini kurallar rasyonel, demokratik ya da değişime açık değildir.
şeriat, çölde yaşayan bedevilerin 7. yüzyıl arabistanındaki dini görüşlerini esas almaktadır. ebedi ve sorgulanamazdır. insanlığa değil tanrı'ya adanmıştır.
2: çünkü şeriat hukuku, grup (topluluk, cemaat) hakları kavramına dayanır. ve grup hakları doğası gereği insan haklarına denk düşmez.
insan hakları, bireylere aittir. grup hakları ise bireyleri topluluğun çıkarı için ikinci plana iter ve ezer. bu 'çıkarlar' ise genellikle muhafazakar erkek bir 'grup lideri' tarafından keyfi olarak belirlenir.
kafirdir, cenazesi kılınmaz, mirastan pay alamaz. müslüman kadınlarla evlendirilmesi caiz değildir, evli olması durumunda nikahı batıl olur, ilişkisine zina denir.
müslüman olmanın ilk şartı allah'tan başka ilah olmadığını kabul etmek iken, hümanizmi, demokrasiyi vs. savunanların müslümanlığından bahsetmek olmaz.
Türkiye'deki dini çeşitliliği bilen ve ona göre düşünen insandır lakin düşündükleri islam ile pek uyuşmamaktadır. Kuran daki bazı ayetleri de sembolik olarak nitelerler çünkü dini bu yüzyıla göre yontmak isterler. Adeta güncelleme gibi.
Şeriati uygulayacak olan insanların çıkarcı davranacaklarını biliyordur. Bir kadın( Müslüman olsun, olmasın) şeriat adı altında hapsedilmeyi kabul ediyorsa durup düşünmemiştir. Korkuyordur ve islamın farkında değildir. Beş vakit namazında bir Müslüman olarak söylüyorum ki, şeriat varsa ben yokum.
Mümin isek bize tercih sunulamaz.çünkü bu akidedir inançtır.dinin kurallarını Allah belirler.dinin bir kısmını kabul etmek bir kısmını inkar etmek olmaz.
kafirdir. Müslüman Allahın kanunları ile yaşamalıdır doğru olan budur. sen neyin daha uygun yada daha doğru olduğunu seni yaradan Allah'tan daha iyi bilemezsin. senin görmediğin iç organlarından akan kanından haberdar olan kalbinden ne geçtiğini senden daha iyi bilen Allah tır. o herşeyin en doğrusunu bilir.
Dinden çıkmış haberi olmayan mürtedir. Hükümler gayet açık, Hem müslüman olup hem şeriat karşıtı olunmaz, şeriata karşıyım dersen direk Allah’a karşı çıkmış olursun mevzu bu kadar basit. Boşuna demiyoruz bu ülke kendini müslüman zanneden deistlerle doludur, herkes kendi çıkarları doğrultusunda bir din yaratmış ona inanıyor ama kendini müslüman sanıyor.