Peygamberin yaşadığı yıl 620li yıllar günümüz olmuş 2015. Arada 1500 yıl var.
Hala o zamanın kurallarının şimdi işler ve geçerli olduğu düşünebilmek, bildiğiniz düşünememektir, bildiğiniz tembelliktir, bildiğiniz gelişmekten korkmaktır. bildiğiniz gelişmiş avrupa ve abd karşısında yenilgiyi kabul etmektir, bildiğiniz yok olmaya doğru sürecin ilk adımıdır.
2015 yılı dünya düzeninde hiçbir karşılığı ve geçerliliği olmamasındandır.
hz. peygamber döneminde bile tam olarak uygulanamamış bir düzeni şimdinin kul hakkı yiyen, dünya malına doyamayan, her tarafından kalitesizlik ve lakayıtlık akan sözde Müslümanlar mı getirecek?
günümüzde şeriatın hayrını gören tek bir toplum olmaması...
kimisi geçmişte hayrını görenler olduğunu savunur. tartışmalı bir meseledir... bana göre öyle değil ama öyle bile olsa miyadını doldurmuştur ki bugün bir geçerliliği yok.
yobazlar bu gerçeğe "gerçek şeriattan kopulduğu, bu sebeple şeriatın işlevsiz kaldığı" yanıtını verirler. aynen bazı komünistlerin sscb'nin başarısızlığını "gerçek komünizmden sapıldığı, revizyonizm yapıldığı" yalanıyla açıklamaya çalışması gibi... ne ki iki tarafa göre de çözüm geçmişin ihyasıdır ki buna gericilik denir...
söz konusu tezleri savunanların görmezden geldiği meseleler şunlardır:
1- doğru sistem kendisini tarihin çalkantılarına karşı koruyabilen, ayak uydurabilen sistemdir. bir kere başarısız olmuş, toplumların değişen ihtiyaçlarına uyum sağlayamamış sistemin tekrar başarılı olacağını sanmak budalalıktır. albert einstein'ın dediği gibi "Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır".
2- malum sistemlerin çöküş sürecinde, sıkıntıların özünün sistemin özünden kopuş olduğu iddia edildiği ve "öze dönüş" defalarca denendiği halde, öze dönüşü sanki hiç denenmemiş gibi sunarlar.. mesela osmanlı tarihindeki kadızadeler vakasını yok sayarlar...
3- malum tezlerin savunucuları "doğrudan kopuş" diye adlandırdıkları değişimlerin sebeplerini ortaya koymakta son derece başarısızdırlar. bir kabızlık bir kabızlık ki sormayın gitsin!... durumu, suçu bir kaç kişinin veya gizli organizasyonların üstüne atarak izah etmeye çalışırlar. neden böyle yaparlar? zira sistemin bir saatten sonra neden işlemediğini doğru düzgün izah etmeye kalksalar, sistemin dönmeyi umdukları "özünü" eleştirmek, revize etmek zorunda kalacaklarını biliyorlar da ondan!...
4- sistemlerinin çöküşlerini komplo teorileriyle izah edenler, iyi sistemlerin komplolara dayanıklı olması gerektiği gerçeğini görmezden gelirler. ne ki bir tek onların sistemlerine komplo düzenlenmiş ama bugünün galibi olan batı sistemine komplo düzenlenmemiş! bir sistemi komplo düzenleyerek rayından çıkarmak o kadar kolaysa, savunduğunuz sistemlerin eski sahipleri neden batı sisteminin gelişmesine karşı komplo düzenlemediler ey cahiller? üstelik tekrar diriltmeye çalıştığınız sistemin yine komploya kurban gitmeyeceğinin garantisi nedir?
hiç neo liberalizm ve şeriat bir arada olur mu, akp dini bile oyuncak gibi kullandığı için her kesime yaranıyor. dincisine de, liboşuna da, faizci sermayedere de...