aydınlığa karanlığı tercih etmektir. özgürlüğü tutsaklığa değişmek demektir. özgür birey olmaktansa kul olmayı, ümmet olamayı istemektir. cumhuriyet aydınlığının farkına varamamaktır. bağımsız türkiye cumhuriyeti için ölen atalarımıza kazık atmaktır. yobazlıktır. ve en acısı mustafa kemal atatürk'e söylenebilicek en ağır küfürdür.
kendi içlerinde bile çelişen zihniyetin sırf muhalif olmak adına zırvalamasıdır.şeriatı savunan kişilere şöyle bir bakarsanız içlerinde bir o kadar da radikal şekilde serbestlik söz konusudur.başı açıklığı namussuzluk diye savunan bu insancık(!)ların kızları veyahut kendileri başı kapalı olmalarına rağmen iffetine pek de düşkün değildir açıkcası.****ve bu kişiler şeriatı söz konusu edebiliyorlar ise recm i de mi istiyorlar diye sorulması gerekir.
yenilen hurmaların bir gün bir taraflarını tırmalayacağı gerçeğinden sapmamak ata nın huzurunda Türk gençliğine emanet ettiği cunhuriyet ve laikliğe sahip çıkarak bu tür zırvaları umursamamak gereklidir.sonra durum yüz verdik deliye geldi sıçtı halıya dan farksız olmaktadır.
ütopya olan istektir. kimsenin de bunu istediği filan yoktur. şeri devlet modeli asrı saadet devri bittikten sonra kendi devrini kapattı. bir daha da gelmedi. sonraları totolijer ve monarji rejimler başa geldi. evde doğru dürüst abdest alamayan, sokakta ne konuşacağını bilemeyen insanlarla zaten bırakın devlet anlayışını, kişisel muhafazakar yapı bile kalamaz. devlet halkının önce karnını doyurmalı ve insan gibi yaşamasını sağlamalı.
kendi özel hayatında da dinini yaşamak isteyene de kimsenin karışmaya hakkı yoktur.
türkiye gibi bir ülkede asla gerçekleşemeyecek bir olaydır.
" dinselliği toplumsallıkla iç içe yürüterek çağdaş bir bileşim yaratamayız, dinselliğe bütün saygıyı gösterecek, dinsel geçmişi yürütecek, doğu/ islam toplumunu yadsımayacak, ne var ki pozitif gelişmenin toplumsal alandaki değişikliklerini anlayışla karşılayacağız." *
Ne istediğini bilmemektir. dayattırılan din derslerinden hatırladığım kadarıyla imkanı varken günah işlemeyen insan imkanı yokken işlemeyenden daha makbuldur. Şeriatı çok isteyen kişilere mehmet akif aydın'ın türk hukuk tarihi adlı kitabını okumalarını anlamalarını ve hayal etmelerini tavsiye ediyorum. Üstelik şeriat isteyen ahali benim adıma şeriatı isteme hakkını nerden alıyor sonsuz bir merak içindeyim, yine dayattırılan din derslerinden kul hakkı yemek en büyük günahtır.
içerisinde fantastik diyaloglar içermesi muhtemek başlıklardır .
madem islamla ilgili başlık açılmış hemen başbakana ayar vereyim hissi uyandıran başlıklarda denebilir . içi boşaltılmış kavramlarla tartışmanın en güzel öreneklerinden biridir .
(bkz: dikkat şeriat var)
(bkz: hemen ayar vereyim)
ya sev ya terket felsefesinden nefret etsem de defolup gitmeyi gerektiren bir durumdur. Türkiye cumhuriyetle yönetilen bir ülkedir. bu değişmeyecektir. örümcek kafalı yobazlar malesef sadece istedikleriyle kalacaklardır.
köpekler istedi, hatta havladı diye atlar ölmeyecektir.
8 yaşındaki kız kardeşinin 40 yaşındaki bir adam tarafıdan düzülmesine ses çıkarmayacak tipteki insanlık yoksunu kişilerin dileğidir. (bkz: sekiz yasindaki yemenli kizin bosanmasi)
edit : aksini iddia etmek masal anlatmaktır, iş sonunda buraya gelir, örnekler ortadayken inkar edenler ancak ve ancak okula göndermedikleri kuran kursu talebelerini kandırabilirler, ya da erzak ve kömür paketleriyle fakir fukarayı bu duruma razı edebilirler. *
bir devlet dini olarak doğan islam dini ve onun temel 2 kaynağı kabul edilen kuran'ın ve güvenilir hadislere dayanan bir yönetim şeklini istemektir. zamanın ilerleyip, çağın aydınlanmasından dolayı bir savunma mekanizması olarak, bazı gerçeklerin bu kaynaklarda olmadığını isteyen istediği kadar savunsun, bu kaynaklarda çağımıza uymayacak ve insani olmayan emirler vardır. Bu nedenle kendini karanlığa kaptırmak istemeyen insanların karşısında olduğu istektir.
- pakistan'da hapishanelerdeki kadınların %75'inin ''tecavüze uğrama'' suçundan cezalı olduklarını normal bulanların düşüncesidir.
- iran'da evlenme yaşının 9 olduğunu bilmek ve uygulamak istemektir.
- suudi arabistan'da bir kız yurdunda 15 kişinin yandığı yangında ölen kızların ölmesinin sebebibin, çarşafsız olduklarından polisin onların binadan dışarı çıkmasına izin vermemesinin olduğunu bilmek, ve bunu normal karşılamaktır.
son yillarda turkiye'de bir meslektir. tv'lerde bu fikirleri savunan kisiler her nasilsa son model jiplere binerler, 3 bin ytl'lik cep telefonu kullanirlar. zira iyi kazandiran bir meslektir gordugumuz kadariyla.
durumu genel bir çerçevede algılayabilenler için 'rahatın batması' olarak yorumlanabilecek durumdur. ne müslümanların çoğunlukta olduğu ülkelerde ne de şeriatla yönetilen ülkelerde müslümanlar türkiye'deki kadar rahat değildir. ne açıdan bakılırsa bakılsın durum bu.
yaşandığı sanılan ülkelerden örneklerle "hah işte bu hale gelirsin, bak bu, şu, bunlar, böyle, şöyle olmuş" mesajıyla, hakkında hiçbir şey bilinmediği halde, dünyanın herhangi bir yerinde yaşanmıyor olmasına rağmen tipik dezenformasyon çabasıyla uygunsuzluğu empoze edilmeye çalışılan arzu.
o halde, bahse konu ülkelerin tarafından aşağıdaki örneklerle mevzuya bakacak olursak, onların da; "kemalizm'i, cumhuriyet'i isterseniz şöyle olursunuz." demeleri gayet yerinde bir davranış olacaktır:
bunlarla birlikte diğerleri de; uyuşturucu satıcılığı, çocuk, kadın istismarı, koca dayağı, hırsızlık, kapkaç, darp, zimmete para geçirme, talan, yağma, peşpeşe gerçekleşen zorbalıklar vs. mevcut yönetimin mesuliyeti olduğundan, bu kaotik ve içinden çıkılmaz düzenin sorumlusu ve yaşatıcısı rejimin kendisinin düzeltemediği meseleler olduğundan, adı anılan görüşler tehlikelidir, insan yaşamına uygun değildir sonucu çıkar. analitik düzlemde ele alınmanın neticesi bu.
kötü örneğe oturtulmuş sözü edilen ülkelerdeki suç oranlarının çeşitliliği mukayesesine gidildiğinde, yeryüzündeki hiçbir ideolojinin masum olmadığı gerçeği bağnazlık derecesinde sabit fikirli, görüşüne laf ettirmeyen kişinin zihninde patlar. şeriat ile diğer yönetim biçimlerinin değeri, şahsın kendisinin isteklerine göre değil, kendisini bir diğerine karşı korumak keyfiyetiyle değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.
şeriat, bir zamanlar manda olmuş, sömürgeci zihniyetin işgalle toprağında değerli olan ne varsa alıp gittikten sonra kendi haline bıraktığı ve bu müslüman ülkelerde müttefik olarak kurduğu hükümetlerin uyguladıkları değil, bir hukuku, normları ilkeleri içtimai yaşamın tamamına dair açılımları olan idare biçimidir.
üzerine çok gidilen örnekleri avam idrakine uygun dille misale oturtmak gerekirse;
3 kez boş ol demekle, erkeğin sırtını dönüp gitmesiyle kadın boş olmaz. belirlenmiş bir süre ve bazı şartlar gereklidir. ayrıca boşanmaya karşılık şeriat kadına 3 talaktan birini mehir olarak isteme izni verir. yani, haliyle 1 talak kadında olduğu sürece erkek kadını boşayamayacaktır. kadının mehir olarak(nafaka, tazminat, ceza denebilir)yüksek miktarda meblağ şartı koşması da hakları arasındadır, bu durumda da kadının boşanması pek mümkün değildir.
recm cezası da o kadar kolay değildir. çok büyük bir meseledir. zina anını uzaktan görmek yetmemektedir. bunun için gerekli olan kural, cima anında tüm detayı görmüş olmakla ilgilidir. keyfine göre şikayette bulunan, zina yapıyor diyen birinin şeceresi araştırılır, güvenilirliği, toplumdaki konumu, insani ilişkileri baz alınır. iftiranın cezası da çok ağırdır.
yardımlaşma müesseselerine en güzel örnek de şeriatın kurallarından biri olan zekattır. zekat, insanların birbirlerine sevgi beslemelerine, yardımlaşmanın değerinin bilinmesine, iç barışın sağlanmasına, oruç ve namaz da, kul-insan- bilincinin diri kalmasına, insanın kendisini tanrılaştırmamasına, tiranlaşıp zalim olmamasına yardımcı olur.
sözlük imamı gibi anlattım durdum da, bunlar benim yüzeysel bildiklerim. açılımları doğru kaynaklarda genişce bulunabilir. bunlardan sonra, şeriatı umacı gibi göstermek için şeriatın olmadığı, bir ailenin isminin krallığa dönüşmüş-suud-olduğu coğrafyanın geleneklerinden türemiş uygulamalara, işbirlikçi ve sadece adı müslüman olan hükümetlerin metodlarına bakarak şeriate bir pay biçmek, aklın hakkını veren bir tutum değildir.
sizler, bizler, hepimiz gerçek şeriatı bu yeryüzünde henüz görmedik. metafiziksel olmayan göremediklerimizle ilgili nazariyelerimizi de mevcut-yanlış-örneklerden yola çıkarak yapar ve "kesin böyledir" dersek, doğru olana haksızlık etmiş olacağımız gibi, bunun farkına varmamak ısrarını da üzerine ekleyerek ham yobaz oluruz.
Günümüzün hiçbir şeriatçısının açıkça ve mertçe dile getiremediğidir. Hiçbir ama hiçbiri çıkıp ben şeriat ile yönetilmek istiyorum demez, diyemez; ancak kıvırır, laf dolaştırır, retorik yapar.
akıl karı olmayan istemdir.
ha, çok isteyen yakın örneklere gidebilir onda sıkıntı yok.
gelin görün ki, şeriat istemek hukukunu da istemektir.
bu da saçmalığın daniskadır.