Önemli olan devleti müslüman yapmak değildir. Ülkede yaşayan, devleti oluşturan insanları kuranla, islam ahlakıyla eğitmektir. O zamanda kusursuz toplum meydana gelir, hangi yönetim şekli olursa olsun.
şeriatın ne olduğunu, hatta dini islamın ne olduğunu tam olarak bilmeyen yazarların, şeriatı sözde eleştirdiği bir başlıktır bu. bütün bu eleştirileri yapabilmek için ilk önce islamı öğrenmek, anlamak ve tarihi örneklerine bakmak lazımdır, yanlız kendi "dar" görüşüyle yorumlanmamalıdır.
sonunda şeriatı doğru anlayanlar varmış dedirten feryad. şeriat din kanunları demektir. kimse bize bedava vermez bunu. kendimiz almamız lazım. ha bir de şeriat deyince aklına bazı sapkınlıklar gelen veya bunları birilerinin aklına özellikle getiren, şuuraltına sokan insanlar var. sallamayın onları.
şeriat gelmesi diye bir şey yoktur. her türlü dinle alakalı davranış, ibadet ve laf şeriattır zaten. gerginlik nedir peki? yobazların istedikleri gibi at koşturamamaları yüzündendir. istedikleri gibi çıplak hatun üfleyemedikleri içindir. istedikleri gibi kolay ve haksız kazanç elde edemedikleri içindir.
Şeriat denilen şeyin aslında çok adaletsiz bir hukuk sistemi olmasından mütevellit gerginliği bitirmesinden çok gerginlik yaratmasıyla sonuçlanacak eylemdir. Devlet bürokrasisinden, aile içi regülasyonlara, spor müsabakalarındaki kurallar bölümünden, askeri ve toplumsal hukukun biçimlendirilmesine, eğitim aflarından, sosyal güvencelere kadar geniş yelpazedeki her düzenlemeyi dini temellere oturtmak mümkün değildir. Hukuk kanunları, kanunu uygulayan insanların ( yargıç, kadı, ismi ne olursa olsun ) insiyatifinden mümkün olduğunca bağımsız olmalıdır. Elimizdeki tek yazılı kaynak olan ve bir insanın şahsi yorumundan bağımsız olduğu kabul edilen kuran, bu geniş yelpazedeki kanunları oluşturmaya yetecek kadar geniş ve berrak değildir. Dini temelli bir anayasa hazırlamak için insanların insiyatifi gerekecektir ve bu yasaları uygulayan kimselerin de insiyatifi ek olarak uygulanacaktır. Bu durum da, afyondaki bir kadının ( dişi anlamında değil, hukukçu anlamında ) aynı olaya malatyadakinden farklı ceza vermesiyle sonuçlanacaktır. kaldı ki, gayri müslümlerin; inanmadıkları bir dine göre yargılanmaları adil değildir ve kabul edilemez. Din kişi ile tanrısı arasında kalmalı, hiç bir politik, bürokratik, askeri, siyasi vb gibi karar eğer direkt olarak müslümanlar ile ilgili değilse ( cami yapılması gibi ) dini ayetler temel olınarak alınmamalıdır.
Kısa bir süre için benimde ara da bir düşündüğüm şeydir. Gelsin abdullah öcalanı assınlar ve yine cumhuriyet gelsin demokrasi gelsin.
Hazır konusu açılmışken bir ülkenin sömürgesi olsak da biraz yabancı dilimizi geliştirsek diye düşündüğüm de oluyor, ama sonra hemen vazgeçiyorum, türk halkına yakışmaz.
saçmalıktan başka bir önerme değildir. hiçbir şeriat ülkesinde huzur, refah, mutluluk yoktur. ayrıca ben müslüman değilim. müslüman kitabına göre yaşamak zorunda mıyım arkadaş ? böyle saçma iş mi olur ?
valla artık dediğim laf. önceden isteyenlere şeriat anayasası isteyenlere çağdaş anayasa uygulansın diyordum ama bu gerginlik ve huzursuzluk hepsinden daha kötü. en iyisi bir de şeriat gelsin de biz de deneyimleyelim nasıl oluyormuş. hep "onlar yanlış şey ediyor" denilen arabistan ve iran'dan ne kadar farklı yorumlayacağız merak ediyorum. araplar kadar saçmalamayız diye düşünüyorum, ne de olsa araplara göre az da olsa osmanlı ve türkiye cumhuriyeti'nden kalan bir rasyonel düşünce geçmişimiz var, onlardan iyi durumda oluruz sanki. bir de hilafet geri gelmeli tabi bu durumda, kim olur bilemiyorum ama benim önerim alparslan kuytul'dur.
