şeriat gelmezse vallahi sonumuz helak olmaktır

entry43 galeri2 video1
    1.
  1. Enişteyi saçlarından tut, kafayı yere vura vura beyninin çıkar! Şeriata kavuşsun!
    5 ...
  2. 2.
  3. Şeriatla yönetilen ülkeler güllük gülistanlık olduğu için enişte bey haklı. Taliban yok ışid yalan.
    5 ...
  4. 3.
  5. bu eniştenin yarınki kahvaltıda masaya çıkıp şeriat ilan edip evdekilerin kafasını kesmesiyle bir adım daha da ileri gitmesinden korkulur.
    5 ...
  6. 4.
  7. 5.
  8. enişte yakında dört karı isteyecek gibi duruyor.
    2 ...
  9. 6.
  10. sahibi olan eniştenin, aşırı ayran takviyesiyle tıka basa zıkkımlandığı akşam yemeğinden sonra, tam da geviş getirmekle meşgul olması gereken anlarda, krakerlere dalmasının yarattığı hazım zorluğundan mütevellit şişkinliğini mabadından gaz salarak gidermeye çalışırken aklına geliveren düşüncesidir.

    sabaha bir şeyi kalmayacağı kesindir...
    2 ...
  11. 7.
  12. tağutla bir yere kadar geldik. şimdi sırada Allah in hukmuyle hukmolunmak var. aslımıza döneceğiz inşallah.
    4 ...
  13. 8.
  14. Gelirse porno sitelere girdin diye bollugunu keserler. Vergi kacirdin diyelim hirsizliga girer elini keserler...sonra kahveye gittin sabahtan aksama kadar okey oynadin kumara ve zaman israfina girdigi icin yine ceza. Seriat gelirse belki iyi olur.
    0 ...
  15. 9.
  16. Senin bu halin helak olmamış halin mi diye sordurur.
    4 ...
  17. 10.
  18. iran da bir adama şu soru sorulur:
    Şeriatdan önce ve sonra ne değişti? Adam cevaplar:
    Şeriatdan önce evimizde ibadetimizi yapar, dışarıda içerdik.
    Şeriatdan sonra evimizde içiyoruz, dışarıda ibadetimizi yapıyoruz.
    5 ...
  19. 11.
  20. dünya zaten son bulacak arkadaşlar, niye haberiniz yokmuş da sizin istedikleriniz yapılmadığı için oluyormuş gibi davranıyorsunuz? bu şartlar altında amerika, ingiltere cart curt çoktan helak olurdu, helak ediyorlar maşallah.
    0 ...
  21. 12.
  22. şeriat gelirse önce sizin gibi şakşakçılar helak olacak.
    0 ...
  23. 13.
  24. Bi girdim sözlüğe, sol frame e şöyle bi göz gezdirdim, içine iyice sıçmışsınız sözlüğün. Aferin.
    Ben size troll olmayın demiyorum, hobi olarak gene olun ama kaliteli troll olun. Vasatın bile altındasınız!
    8 ...
  25. 14.
  26. şuan ki zihniyetlerin yapacağı şeriat anca bu kadar olur.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1004139/+
    5 ...
  27. 15.
  28. Şeriat, dinin yaşanmasıdır. Kıldığınız namaz, tuttuğunuz oruç, getirdiğiniz salavatlar vs. hepsi şeriattır. BU da şeratın zaten var olduğunun kanıtıdır.
    1 ...
  29. 16.
  30. Aynen şeriat gelsi iyi olur. Bakın afganistana herşey çok güzel.

    Not:Şeriatin hadislere dayandığını varsayarak söylüyorum.
    2 ...
  31. 16.
  32. bu saatten sonra türkiye sadece şeriatla kurtulur doğru yolu sadece şeriatla bulabiliriz.
    1 ...
  33. 17.
  34. demek ki enişte beye çay ve kraker yaramıyor..
    0 ...
  35. 18.
  36. -bilader müslüman mısın?
    +evet.
    -şeriat gelsin mi?
    +sen salak mısın ya? kaçıncı yüz yılda yaşıyoruz. şeriat nedir be gerici.

    biladerimiz cahildir,çünkü inandığı dinin içeriklerini bilmemekte.
    5 ...
  37. 19.
  38. adam haklı, son dönemlerde yaşanan terör olayları sebebi nedir ?

    islamın arka plana atılmasıdır, islam karışmaz ise teröristti hapisanede beslersin, yasa çıkartır çıkarırsın, meclisteki adamlarına maaş bağlarsin, kutsallarina mecliste sovdurursun, senin dozerinle kamyonunla hendek actirirsin, her şeyi yaptirirsin.

    islam karışmaz ise kafalar daha çok karışır.
    3 ...
  39. 20.
  40. 21.
  41. bu kadar aptal bir tez daha yoktur.

    Gerzek yobazlar, kendinize Arap'lar yerine isveçlileri örnek alsanız şuan ülkece çok daha zengin ve Mutlu bir hayat sürüyor olabilirdik.
    5 ...
  42. 22.
  43. Şeriat ta eşkıyayı ımralıda beslemezler. Çünki islam bilirki o suçu işleyene cezasını vermemek mazlumu riske atmaktır. Bundan dolayı bozgunculuk çıkaran eşkıyanın ellerini, ayaklarını caprazlama keserler. Diğer dağa çıkacak eşkiyayada " ıhı de yeri senide görelim, sıkıysa yap " derler.

    Bazı havlayan itlere cevap;

    islâm ceza hukuku (Ukûbat) terimi olarak hadler; "belirli bazı suçlara islâm'ın tayin ettiği cezalar" dır. Bu cezayı gerektiren suçlar beş tanedir: zina, hırsızlık, içki içmek, kazf (namuslu kadına zina iftirası) ve yol kesme (hırâbe).

    islâm ceza hukukunda "had"ler "Allah hakkı" olarak kabul edilmiştir. Yani haddi (islâm'ın tesbit ettiği cezayı) gerektiren suçlar amme hukukuna tecavüz anlamı taşımaktadır. Kısas kul hakkı olduğu için buna had denilmemiştir. Haddin dışında kalan yani Kur'an ve Sünnetle tayin edilmeyip hâkimin takdirine bırakılmış cezalara ta'zir cezaları denir. Hapis, teşhir, sürgün vb. (ez-Zühaylî, el-Fıkhu'l-islâmî ve Edilletüh, 2. baskı, Dimaşk 1405/1985, IV, 284 vd.).

    içki içme cezası dışındaki hadler Kur'an'la, içki içme cezası ise Sünnetle sabittir.

    1. Zina cezası (hadd-i zina): Evli erkek ve kadın için recm (taşlayarak öldürme), bekâr erkek ve kadın için yüz sopa (celde) vurmaktır:

    "Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüz değnek vurun. Allah'a ve ahiret gününe inanan (insan) lar iseniz Allah'ın dini (ni uygulama hususu)nda sizi, onlara karşı acıma duygusu tut (up engelle) mesin. Mü'minlerden bir grup da onlara yapılan, uygulanan cezaya şahid olsun." (Nûr. 24/2).

    Recm cezası Hz. Peygamber (asm)'in uygulamasıyla sabittir:

    "Cüheyne'den bir kadın zinadan gebe olduğu halde Rasûlullah (s.a.s)'e gelerek:

    "Ey Allah'ın Rasûlü! Haddi icap eden bir iş yaptım, bana hadd(i şer'îyi) icra et."dedi. Peygamber (s.a.s) kadının velisini çağırdı:

    "Buna iyi bak, çocuğu doğurduğunda bana getir." buyurdu. (Velisi denileni) yaptı. Peygamber (s.a.s) emretti. Kadının elbisesi sıkıca bağlandı, sonra emir verdi, kadın taşlandı. Daha sonra (cenazesi) üzerine namaz kıldı. Bunun üzerine Hz. Ömer;

    "Ey Allah'ın Rasûlü, onun üzerine namaz kıldınız, halbuki o zina etmişti." dedi. Rasûlullah (s.a.s):

    "O öyle bir tövbe etti ki Medine halkından yetmiş kişiye taksim olunsa hepsine kâfı gelirdi. Allah için canını vermesinden daha faziletli bir şey biliyor musun?' " buyurdu (Müslim Hudûd 28; ibn Mâce, Diyet, 36' Malik, Müslim, Muvatta" Hudûd, 11).

    Zina cezasının tatbik edilebilmesi için dört âdil erkek şahidin hakim huzurunda açıkça şahitlikte bulunması ve zina eden kişinin zinanın haram olduğunu bilmesi gerekir.

    2. Hırsızlık cezası (hadd-i sirkat):

    "Akıllı ve ergin (baliğ) bir kimsenin nisab miktarı bir malı bulunduğu yerden çalması"na hırsızlık denir. Cezası Kur'ân-ı Kerîm'de bildirilmiştir:

    "Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah'tan bir ceza olarak ellerini kesin! Allah daima üstündür, hikmet sahibidir." (Mâide, 5/38).

    El kesme cezasının tatbik edilebilmesi için iki âdil şahidin şahitlik yapması ve hakimin de sorgulaması (muhakemesi) neticesinde suçun sabit olduğuna kanaat getirmesi gerekir. Hakim şahitlere sırasıyla:

    Hırsızlığın mahiyetini, çalınan malın cinsini, kıymetini, nasıl çalındığını, hırsızlık yerini, hırsızlığın ne zaman yapıldığım, malı çalan şahsın kim olduğunu sorar.

    Hırsızlığın nisabı (el kesme cezasını gerektirecek en az miktarı) Hanefi mezhebine göre on dirhemdir. Cezanın tatbik edildiği dönemdeki dirhemin değeri esas alınır (bk. el-Kâsânî, Bedâyiu's-Sanâyî', VI, 67; ibnü'l-Hümâm, Fethu'l-Kadîr; IV, 220, 230; Nesaî, Sârık, 10; Zeylaî, Nasbu'r-Râye, III, 359, 360).

    El kesme cezası tatbikatına örnek olarak ve Allah hakkı olan bu cezada herhangi bir şefaatçının kabul edilemeyeceği konusunda şu hadisi zikredebiliriz:

    " Mahzum kabilesine mensub bir kadının hali Kureyş (kabilesin)i üzdü. Onlar:

    Kim Rasûlullah'a (gidip de) bu kadın (a şefaat) için konuşacak' dediler. Bir kısmı da:

    "Bu işe Rasûlullah'ın sevgili (sahabî)si Üsâme b. Zeyd'den başkası cesaret edemez' dediler. Üsâme (kadına şefaat için) Resûl-i Ekrem'le konuştu. Bunun üzerine Rasûlullah buyurdular ki:

    "Yüce Allah'ın hadlerinden bir hadd(in yapılmaması) hususunda şefaat mı ediyorsun?" Sonra kalkıp bize bir hutbe irad etti. Daha sonra buyurdu:

    "Sizden evvelkilerden (şerefli bir kimse hırsızlık yaptığında (suçluyu) bırakırlardı. (Şeref itibariyle) zayıf olan kimse çaldığında haddi tatbik ederlerdi. Allah'a and olsun ki, Muhammed'in kızı hırsızlık yapmış olsaydı elbette onun elini de keserdim " (Eş-Şevkânî, Neylü'l-Evtâr, VII,' 131, 136).

    Hırsızlık cezasının şartları hakkında detaylı bilgi için tıklayınız: HIRSIZLIK

    3. içki içme Cezası (hadd-i şürb): içki içmek Mâide suresi 90. âyetle kesin olarak yasaklanmıştır. Fakat cezası Hz. Peygamber (asm)'in sünneti ve uygulamasıyla sabittir. Hz. Peygamber (asm) ve Hz. Ebû Bekir (ra), içki içene 40 sopa (celde) vurdular. Hz. Ömer (ra) zamanında içki içenler çoğalınca o, arkadaşlarıyla istişare etti. Haddin en az miktarı olan 80 değnek vurulmasını kararlaştırdılar. (bk. Dârimî, Hudûd,10; A. b. Hanbel, IV, 389).

    içki içme cezası uygulanabilmesi için içen kimsenin akıllı, ergin müslüman ve konuşabilen bir kimse olması lâzımdır. Sarhoş olarak yakalanan ve içki içtiği şahidler vasıtasıyla tesbit edilen kimseye bu ceza uygulanır.

    "Rasûlullah (s.a.s)'a şarab içmiş bir adam getirdiler. Rasûl-i Ekrem: "Ona hadd vurunuz." buyurdu. Ebu Hüreyre demiştir ki: Bizden bir kısmı eliyle, (bazıları da) ayakkabısı ve elbisesiyle dövdüler. (Dayaktan sonra) çekilip gidince: 'Allah seni rüsvay etsin!' dediler. Peygamber (s.a.s): 'Böyle söylemeyiniz, ona karşı şeytana yardım etmeyiniz' buyurdu" (Buhârî, Hudûd, 4; Müslim, Hudûd, 35; Ebû Dâvud, 35, 36; Tirmizî, Hudûd,14,. 15).

    4. Zina iftirası cezası (hadd-i kazf): Namuslu (muhsan) kadınlara zina iftirasında bulunmanın cezası Nûr suresinde açıklanmıştır:

    "Namuslu kadınlara (zina suçu) atıp da sonra (bu suçlamalarını ispat için) dört şahid getirmeyenlere seksen değnek vurun ve artık onların şahitliğini asla kabul etmeyin. Onlar yoldan çıkmış kimselerdir." (Nûr, 24/4).

    Namuslu bir erkeğe yapılan zina iftirası da 80 değnekle cezalandırılır. Namuslu olmanın şartları şunlardır.
    Hür olmak, akıllı ve ergin olmak, Müslüman olmak, iffetli olmak.

    5. Yol kesme cezası: Yoldan geçenlerin önünü kesmek, kuvvet kullanarak geçişi engellemek ve yolcuları soymak. Yol kesme suç, tek kişi veya topluluk, silah veya silahsız, meskun alanda veya kırda yahut şehir içinde ya da şehir dışında işlenmiş olabilir. Bütün bu durumlarda suç işlenmiş sayılır ve şu âyette belirlenen ceza uygulanabilir:

    "Allah ve Rasûlüne karşı savaşan ve yeryüzünde fesat çıkarmaya çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri veya asılmaları, yahut ayak ve ellerinin çaprazlama kesilmesi ya da yeryüzünde başka bir yere sürgün edilmeleridir. Bu dünyada onlar için bir zillettir. Âhirette ise, onlar için büyük bir azap vardır. Ancak kendilerini yakalamanızdan önce tövbe edenler olursa, bilin ki, Allah, "Gafûr'dur, Rahîmdir" çok bağışlayan ve çok merhamet edendir." (Mâide, 5/33, 34).

    Bu âyete ve islâm hukukçularının bundan çıkardığı hükümlere göre, yol kesenin cezası şu şekilde belirlenmiştir.

    a) Soygun yapıp, adam öldürmüşse, yol kesici öldürülür ve ibret için asılır.

    b) Yalnız adam öldürmüş olup, soyguna katılmamış bulunursa, asılmaksızın öldürülür.

    c) Adam öldürmeksizin, yalnız soygun yapmışsa, çapraz bir şekilde eli ve ayağı kesilir.

    d) Adam öldürmeden ve soygun da yapmaksızın, yalnız yolda korku ve terör meydana getirenlere "sürgün cezası" uygulanır. Mâlikîlere göre ise; yalnız soygun yapılmışsa Devlet başkanı öldürme, asma ve çapraz kesim konusunda seçimlik hakka sahiptir. Yolda öldürme soygun yapmaksızın yalnız korku ve terör olursa, Devlet başkanı, öldürme, asma, çapraz kesim ve sürgün için seçimlik hakka sahip olur. (ibn Teymiyye es-Siyâsetü'ş-Şer'iyye, Mısır 1951, s. 82, 83; ibn Kudâme, el-Muğnî,1367, y.y. VIII, 228).

    islâm'ın koyduğu bu cezaları uygulamakta titiz davranılması ve kesinlikle taviz verilmemesi gerektiği birçok hadis-i şerifle bildirilmiştir. Bu konuda acıma duygusuna kapılınmaması uyarısı da yukarıda ilgili âyet meâlinde geçmiştir.

    Hadlerin uygulanması konusunda bazı hadisler:

    "Allah'ın hadlerini yakında ve uzakta yerine getiriniz. Hiçbir kınayanın kınaması sizi Allah'ın hakkını yerine getirmekten alıkoymasın. "

    "Allah'ın yasaklarına uyan kimseyle o yasakları (hududu) ihlâl eden kimse, bir gemiye binip, kur'a çekerek bir kısmı alt kata bir kısmı üst kata yerleşen topluluk gibidir. Aşağı katta olanlar su almak istedikleri zaman yukarı katta olanlara gidip: "Sizi zarara sokmadan biz kendi katımızda bir delik açsak!.." derler. Eğer yukarıdakiler onları serbest bırakırsa hepsi helâk olur, mani olursa hepsi kurtulur." (et-Terğib ve't-Terhib, 4/25, 27).

    Şer'î hadlerin tatbiki konusunda gözden uzak tutulmaması gereken bazı hususlar vardır: Her şeyden önce had cezaları bütün müessese ve kurumlarıyla işleyen islâm devletinde ve devletin hakiminin kararlarıyla uygulanır. Toplumda suça sebeb olabilecek bütün unsurların ortadan kaldırılmış olması, insanların islâmî eğitimle yetiştirilmiş olması, fertlerin maddî manevî ihtiyaçlarını devlet tarafından eksiksiz giderilmiş olması gerekir.

    Suça götüren yolların tamamen kapatılamaması, şüphelerden sanığın faydalanması, suçun sübut bulması için gerekli şartların tam teşekkül etmemesi gibi sebeplerle geçmişte had cezaları nadir olarak uygulanmıştır. Buna, yöneticilerin bu cezaları uygulamakta gösterdikleri ihmal, acz ve gevşekliği, kayıtsızlığı da eklemek gerekir.

    Hadis-i Şerifte: "Şüphelerden dolayı hadleri kaldırınız (uygulamayanız)" (Ebû Dâvud, Salât,14; Tirmizî, Hudûd, 2) buyurulmuştur. islâm ceza hukukunda bu önemli bir prensiptir. Bu prensibe göre, Hz. Ömer (ra)'in tatbikatıyla, kıtlık yılında hırsızlık yapanın eli kesilmemiş; efendisinin veya akrabasının malından çalan kimseye de, o malda hakkı olabileceği şüphesiyle, bu had uygulanmamıştır. Aşağıdaki örnekler de bu prensiple ilgilidir:

    - Dört kişi bir şahsın zina ettiğine şehâdette bulunur; ancak bunlardan ikisi gönüllü diğer ikisi ise gönülsüz olarak şahitlik yaparlarsa Ebû Hanife'ye göre, bunların hiçbirine yani erkeğe, kadına ve şahitlere had tatbik edilmez.

    - Suçluya celde (dayak cezası) uygulanırken, şahitlerden birisi şehadetinden dönse, kalan kırbaçlar vurulmaz.

    - iki kişiden birisi bir şahsın "içki içtiğine", diğeri ise, o şahsın "içki içtiğini ikrar ettiğine" şehadette bulunurlarsa yine sarhoşluk haddi uygulanmaz.

    - Bir kimse önce hırsızlık yaptığını ikrar eder; sonra bu ikrarından döner ve daha sonra da bu malın bir kısmını çaldığını tekrar ederse eli kesilmez (Geniş bilgi iç in bk. Cevat Akşit, islâm Ceza Hukuku ve insanî Esasları, ist. 1987.).

    (Halit ÜNAL, Ş. islam Ansiklopedisi, III/103)

    Bir insan namusunu düşünse ortaya laf atmaz. Sende var bir tane burda var bin tane. Namussuz, şerefsiz.
    4 ...
  44. 23.
  45. Kendini kontrol edemeyen zayif insanlarin sistem olmadan iyi cizgide kalamayip onlari duzeltecek sistem aramasi. seriattan once yaninizdan her gecenin gotune bakmayi birakin kendinize seriat uygulayin. sizde ise yararsa dusunuruz.
    4 ...
  46. 24.
  47. Şeriatle kurtulunsaydı 100 yıllardır şeriat uygulanan ülkelerde el kesmece, kırbaçlama, recm, adam asma gibi olayları günümüzde görmezdik. Yani diyorum ki o da caydırıcı değil, hala yaşanıyorsa bu caydırıcılığı olmadığı anlamına gelir. Eğitimin kalitesi yükselmedikçe, okuduğuna inanan ezberci beyinler gitmedikçe helak olmayız da bi adım ileriye de gidemeyiz gibime geliyor.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük