"HABERTÜRK'te Erdoğan Aktaş yönetimindeki Kim Haklı? programında Türkiye'nin Batı ile ilişkileri tartışıldı.
Karikatür krizi ve Roj TV nedeniyle NATO Genel Sekreterliği'ne karşı çıkılan Rasmussen için Yiğit Bulut sert ifadeler kullandı. Hz. Muhammet'e hakaret içeren karikatürler için "ifade özgürlüğü" yorumu yapıldığını anımsatan Bulut, "Ben de şimdi ifade özgürlüğümü kullanıyorum: Rasmussen gibi şerefsiz NATO Genel Sekreteri oldu. ifade özgürlüğümü kullandım, bana bu hakkı Rasmussen verdi. Batının çifte standardını göstermek için yaptım. " dedi. "
kaynak: milliyet
şimdi sen gaeteci ( değilsen hangi sıfatla ordasın sen ) olmuşsun da kardeş, neyin ne olduğunu bilememişsin. kişilik hakları denilen bir şey var. senin türkiye de böyle, külhanbeyi erbabplığı ile konuşturmaya özendirmiş bir başbakanın var..sen ağzın köpükler, sağa sola hakaretler saçarsan meşhur olup, libidonla beraber egonunda tatmin olacağını biliyorsun; abilerin göstermiş sana (bkz: fatih altaylı)..herkesin bildiği, dandik mahalle kahvesi muhabbetlerini getirip koskoca televizyonda yayınlayan televizyon yapımcılarına mı kusayım burda; yoksa seni gazeteci sıfatıyla orda konuşturan kişilere mi ? bilmediğimiz konular hakkında konuşsaydın yaa..köy kurnazlığı ile toplumsal bir olayı ( ewet karikatür olayı toplumsaldı, adam kendisi için çizmedi onu..) kalkıpta fevri bir olaya dönderirsen ve koskoca danimarka başbakanına "şerefffsiz" dersen, yarın bir gün senin başbakanın için, almanya, danimarka, isveç vs vs başbakanı "hırsız, harami, kabadayı" dediği vakit altından kalkamazsın ..yine avrupa birliğine karşı çık; ama popülizim yaparak değil ..
ifade özgürlüğü ancak ifade etmekte kısıtlı bir özgürlüğün yaşanacağı durumlarda tam ifa edilir bir hal alıyor ya da söylenmesi abes karşılanan şeylerin meşruiyeti için zırh görevi görüyor.en az demokrasi kadar elastiki bir kimyası olan ifade özgürlüğü kavramı ne tarafa çekersen o yöne doğru son sürat koşan bir mefhum halini alıyor.birinin,terbiyesizliği bu kavrama yükleyerek icra etmesi onun terbiyesizliğinden rahatsız olanda başgösteren bağlamsal terbiyesizliği makul karşılanacak bir gerekçeye çevirmiyor.tam tersinin algılandığı ortamlarda zincirleme ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirilebilecek hakaretler kendini kendine icazet verecek bir küfür ortamı doğurabilir maazallah.biri kalkıp yiğit bulut şerefsizdir;çünkü ona şerefsiz demek ifade özgürlüğü kapsamında ele alınacak bir şeydir derse yiğit bulut topu rasmussen e mi atacak acep?hele önce o başlattı çocukluğuna değinmek bile istemiyorum.zira hakaretine,hakaret sahibini refere eden bir zihniyetten bahsediyorum.
