istanbul üniversitesi ingiliz dili ve edebiyatı araştırma görevlilerindendir. plato ve mağaraya takmıştır. her derste döner olaşır yine plato der. sınavlarda soruların altına satırlar çizer ve önemli olan istenilen cevabı istenilen uzunlukta verebilmektir der. sınav kağıdında hiç bir kalem izi bulamazsınız. yahu nerden kırdı bu puanı diye bön bön bakarsınız. soru sorarsanız da şöyledir böyledir diye cevap alırsınız çünkü hep meşguldür. ilginç biridir sonuç olarak.
enteresan biridir kendileri. her daim gülümsemesiyle meşhurdur. gülümsemediği tek bir an yoktur. ders anlatırken gülümser, yolda yürürken gülümser, yemek yerken gülümser... derslerini oldukça monoton ve sıfır tonlama değişikliğiyle anlatır. dolayısıyla en fazla yirmi dakikada dersten koparsınız. sıkıcıdır yani. ama hakkını vermek lazım ki sınavları okurken aşırı eli sıkı değildir. hatta ne istediğini çözmeniz durumunda(ki çok zor değildir çözmek) çok yüksek notlar da alabilirsiniz.
sözün özü, her ne kadar hemen hemen bütün derslerini kırsam da severim kendisini. diğer nemrutların yanında gülen yüzü yeter.