masumca tv yi açıp, günün stresini atmak istedim. özcan deniz i falan görürüm diye atv yi açtım.
açmaz olaydım.
şen yuva isimli dizi karşıma çıktı. dizinin başrolünde ceyda düvenci varmış. samanyolu tv de de meltem tv de de bişi olmadığı için bari bunu izleyeyim dedim.
kumandadaki 6 tuşuna basıp atv yi açtıktan sonra resmen 16 dakika gözleri açık vahe kılıçarslan gibi kaskatı izledim şen yuvayı. kendime geldim. silkelendim. ceyda düvenci nin uğruna kitaplar yazılacak, ağıtlar bestelenecek, şarkılar dinlenip ağlanacak vücudu, ruhumu bedenimden ayırıp samanyolu galaksisinde bir takım yıldızıyla gezintiye çıkarmıştı sanki 16 dakika boyunca.
kendime geldiğim anda hemen sakallarımdan salyamı sildim. ardından bir ıslaklık hissi beni aldı. akşam yediğim şehriye çorbası döküldü pantolonumun üzerine sandım.
lakin durum feciydi. hemen gittim yıkandım. yeni bişeyler giyip televizyonu kapadım. fm 2010 a kendimi vermeye çalışarak olayı beynimden silmeye çalıştım. başaramadım.
