şemsiye

    1.
  1. Artık daha işlevsel bir hale sokulması gereken yağmurda kafa bölümünü koruyan ancak omuzların ıslanmasını engelleyemeyen, kız arkadaşla yürünürken erkek tarafının tutmak zorunda olduğu, kol ağrıtıcı, rüzgarda ters dönen, rezil rüsva eden kompleks yapılı alet.
    10 ...
  2. 68.
  3. Yağmurdan korungaç.

    Hayır bir allahın kulu da o düğme hem açar hem kapar demiyor ki!

    Topladığı bütün yağmuru bir hareketimle üzerime boca etti.

    Edit: şuna bir kulkanım klavuzu çıkarın vallahi de billahi de zor annem kullanması, zor işte lan.
    8 ...
  4. 39.
  5. 97.
  6. şems güneş demek olduğuna göre "güneşlik" demek daha doğrudur.
    5 ...
  7. 64.
  8. Kim ne derse desin kullanımının öğrenilmesi gereken yağmurdan korungaç.

    Hayır bak ben ki eskrim bilen insanım, resmen yol boyunca iki amca katlettim.

    "Arkamda iz bırakmadım umarım" diye düşündüm amcaları harcarken.

    Dipnot: kullanım klavuzunu bilen, yahut yol boyu kuvvetli kollarıyla eşlik edecek centilmen sözlük insanına selam olsun.
    5 ...
  9. 9.
  10. ŞEMS:GÜNEŞ (FARSÇA)
    ŞEMSiYE:GÜNESLiK
    4 ...
  11. 19.
  12. göte girince açılmayan nesne.
    3 ...
  13. 6.
  14. göte girip açılmayan tipleri mevcuttur..
    3 ...
  15. 65.
  16. bir yerlerde unutulmak için üretilmiş, hiç bir zaman işe yaramayan araç.
    zira; bunlarda sensör vardır, yağmur yağacak diye yanına aldığında günlük güneşlik geçer gün.
    ama 'kesin yağmaz taşımayayım boşuna' dediğinde kesin yağar. hiç şaşmaz.
    2 ...
  17. 29.
  18. yanınıza almadığınızda yağmurun yağmasına sebep olan eşya. Sürekli yanınızda taşıyın bakın hiç yağmur yağıyor mu? Unutun bir gün evde, sağnak başlar. insana kendini Tanrı gibi hissettirir. (bkz: hava durumunu kontrol edebilmek)
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük