şems i tebrizi

entry314 galeri11 video1
    39.
  1. kişiliği ve yaşam tarzıyla beğenilen insandır. hazreti mevlana onun için ''o benim için ayın gizli kalmış tarafı içimdeki hırçın ve asi kişi'' demiştir.
    0 ...
  2. 38.
  3. mevlana'nın sırdaşıdır, laftan, halden anlayanıdır, limanıdır, arkadaşıdır, yoldaşıdır.
    0 ...
  4. 37.
  5. elif şafak'ın aşk'ından öğrendimiz kadarıyla şimdilerde yaşasaymış prensipli, ilkeli ve hatta başına buyruk ya da kimseyi takmayan, çılgın bir adamdır, diyebileceğimiz sevdiğimiz saydığımız bir abimizdir.
    1 ...
  6. 36.
  7. Mevlana'nın Aynası, Biriciği.
    2 ...
  8. 35.
  9. mevlana'nın unutamadığı büyük aşkı.
    1 ...
  10. 34.
  11. 40 kuralı olmayan sufi.

    internet ortamında şems-i tebrizi'ye ait olduğu idda edilen ve işin garip tarafı çoğu kişininde buna inandığı gözlenmiştir.

    oysa ki elif şafak 40 kuralı kendi yarattığını söylemiştir.

    (bkz: aşk)
    3 ...
  12. 33.
  13. popüler kültür anlayışını bir kez daha gözler önüne seren sufi.

    şems ve mevlana'nın öğretileri yüzyıllardır gözümüzün önünde durmakta. ama ne zaman ki elif şafak bunları aldı ve aşk 'ta kullandı, bir anda herkes şems'in farkına vardı. msn iletilerinden tut, sözlük entrylerine kadar şems her yerde.

    oysa şems hep ordaydı.
    6 ...
  14. 32.
  15. yakında facebook'ta hayran olunabilecek isimdir. malum yılmaz erdoğan'ın okuduğu şiiri herkes bilir. hayır, bir de "ayy çok romantik." diye değerlendirenler var. konuşamıyorum daha fazla.
    6 ...
  16. 31.
  17. Buradan bir nice acıyla, özlemle gittin,
    sonra yalvardın yakardın amma
    eline düşmüştün bir kere kaderin,
    ne fayda sevgili, ne fayda.

    Her yanda çareler aradın kendine,
    olmadık şeyler yaptın her yanda.
    Bulamadın bir çare, sonunda gittin,
    ne fayda sevgili, ne fayda.

    Kucağın güllerle doluydu senin,
    ayın öndördü bir yüzün vardı .
    Kopup halkasından dostlar meclisinin,
    o aşağılık, o bayağı yere sen,
    o karıncaların, yılanların yanına
    ne oldu, nasıl oldu da gittin?

    Nerde hani o cânım sözlerin şimdi?
    Nerde hani o sırları çözen akıl?
    Nerde hani gül bahçesine giden ayak?
    Elimizi tutan el nerde hani?

    Hoştun, güzeldin, eşin yoktu senin,
    insanları hemen elde ederdin.
    Ama kalktın çıktın bir uzun yolculuğa,
    insanları yiyen toprağa gittin.

    Ağlaya inleye sen gittin ama,
    gökler de arkandan durmadı ağladı.
    Parça parça etti yüzünü ay.
    Gönlüm arkandan kan bağladı.

    Şimdi ne edeyim, kime sorayım seni?
    iyi insanlar arasında mısın orda?
    Yani dostlar meclisinde mi?
    Yoksa bir kenarda boynun bükük mü kaldın?

    Öyle bir yere gittin ki bu sefer,
    izinin tozu bile belli değil.
    Ne kadar da kanlıymış gittiğin yol!

    mevlana nın bu şiiri kendisine yazdığı rivayet olunan kişidir.
    5 ...
  18. 30.
  19. elif şafak'ın aşk adlı romanında birbirinden değerli 40 kuralı işlenmiştir.tebrizli şemsin kurallarını okudukça etkilendim,elif şafağa da bir kez daha hayran kaldım.

    --spoiler--
    14. kural: Hakk'ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine teslim ol.Bırak hayat sana rağmen değil seninle beraber aksın."Düzenim bozulur,hayatımın altı üstüne gelir" diye endişe etme.Nerden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını?

    18.kural: Tüm kainat olanca katmanları ve karmaşasıyla insanın içine gizlenmiştir.Şeytan,dışarda bizi ayartmayı bekleyen korkunç bir mahluk değil,bizzat içimizde bir sestir.Şeytanı kendinde ara,dışında başkalarında değil...
    --spoiler--
    5 ...
  20. 29.
  21. mürşidimin mürşidi.
    bir güneş, bir umman, bir fırtına, sukunet ovalarında..
    4 ...
  22. 28.
  23. mevlana hz.lerine ölümü üzerine bu dizeleri yazdırmış sufi, can dostu, aynası, hocası.


    Duydum ki Bizi Bırakmaya Azmediyorsun Etme
    Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
    Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme

    Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
    Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme

    Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
    Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme

    Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
    Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme

    Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
    Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme

    Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
    Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme

    Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
    Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme

    Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
    Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme

    Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
    Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme

    Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
    O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme

    Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
    Huzurumu bozuyorsun sen mavediyorsun etme

    Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
    Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme

    isyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
    aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme.
    11 ...
  24. 27.
  25. --spoiler--
    bu dünyadan bir tebrizli şems geçti.hem de bir kez değil, yüzlerce kez.
    --spoiler--



    (bkz: elif şafak)
    (bkz: aşk)
    5 ...
  26. 26.
  27. ayrıntılı bir şekilde bahsedilmiştir (bkz: bab ı esrar)
    4 ...
  28. 25.
  29. orhan pamukun yazdığı kara kitap adlı romanda şems i tebrizi yi kim öldürdü başlıklı bir bölüm bulunmaktadır. bu bölümde şems öldürüldükten sonra mevlana'nın sokak sokak şam'da onu aradığından, hüznünden bahsediliyor önce. ama sonra aslında şems i mevlana nın öldürttüğünden, sokak sokak arayışlarının sebebi olaraksa işe manevi bir hava katmak çabası olduğundan bahsediliyor.
    1 ...
  30. 24.
  31. mevlana'nın '' can bahşeden güneşim , ruhumun ayrılmaz bir parçası ve arzularımın kıblesi '' dediği dostu , arkadaşı .....
    5 ...
  32. 23.
  33. hazreti pir'i pişiren ve yakan aynı zamanda seyhi ve üstadı olan mübarektir. hazret ve kendisi arasında ki münasebetten rahatsız oldugu için konya'yı terkeder fakat daha sonra geri gelir ve gelisinden yaklasık iki sene sonra kendisine düzenlenen bir suikast sonucunda öldürülür. hazretin bundan müteessir olduğu yazdığı rubailer de belli olur. şems'in öldürülmesinde hazreti pir'in oğlu alaüddin çelebi'nin önemli bir rol üstlendiği, bu yüzden hazret'in oğluna kırgın olduğu ve onu aile ocağından attığı mevlevi yazarlar tarafından bildirilmiştir.
    3 ...
  34. 22.
  35. mevlana'nın büyük aşkı.
    aşağıdaki şiirleri ona atfen yazmıştır:

    ne güzel geceydi dün gece,

    ne güzel geceydi.

    onunla sarmaş dolaş,

    dudak, dudağa,

    talih kapısı ardına kadar açık,

    güneş kucağımızda....

    -----

    ey tebrizi şems,

    dinim aşktır benim,

    senin yüzünü gördüm göreli,

    benim dinim senin yüzünle övünür ey sevgili.

    bunu unutma hatırla ama!

    ------

    ''demek ki sen böyle,

    salına salına bensiz gidiyorsun

    ey canımın canı,

    ey dostların canına can katanı,

    gül bahçesine böyle bensiz gitme,

    istemem...

    .....

    sen her gece ay değil misin?

    başına yastık edince yollarda,

    dizime yattığın geceleri,

    hatırla ama!

    sen ey,

    hüsrev'i kendine kul

    şirin gibi bir nice güzeli esir eden

    aşkının ateşiyle tıpkı ferhat gibi benim.

    ayrılık dağını delmekte olduğumu,

    hatırla ama....

    ------

    ...bizim dudaklarımızı,

    emdiğin günden bu yana,

    aklımda hep senin dudakların, ağzın...

    nerde senden bir söz açan görsem,

    hep onun ağzına bakar...biterim!

    ------

    ey aşıklar gelin bakın

    gelin bakın ey iş erleri

    gelin de bizi görün işte

    bakın nasıl yıldızlar gibi ateş kesilmişiz

    ayın yöresinde bütün gece

    nasıl oynayıp, dönmeye koyulmuşuz...

    (çeviren: A.Kadir)
    7 ...
  36. 21.
  37. mevlana'' eğer şems-i tebrizi olmasaydı mevlana celaleddin rumi (rum diyarının efendisi)olmazdı diye meth ettiği mürşidi..
    4 ...
  38. 20.
  39. mevlananın mevlana olmasını sağlayan güneş..onu tanıdıktan sonra bütün kitaplarını suya atmış, bütün bildiklerini unutmuştur." eyy tebrizli şems! dinim aşktır benim seni gördüm göreli " demiştir zira.
    4 ...
  40. 19.
  41. mevlana'nın büyük aşkı, bir kadına yazılacak şiirleri yazdığı kişidir;

    ne güzel geceydi dün gece,

    ne güzel geceydi.

    onunla sarmaşdolaş,

    dudak dudağa.

    talih kapısı ardına kadar açık,

    güneş kucağımızda.

    ne güzel geceydi dün gece,

    ne güzel geceydi,

    şarap tasını her sunuşta,

    diyordu ''aklını başına al''

    heni dün gece,

    aklın tam sırasıydı ya...

    mevlana celaleddin rumi.
    7 ...
  42. 18.
  43. sırlar sultanı
    hak aşkı dendi mi üstüne yok
    bir ateş bir kor
    zor tanımıyor
    zorluk bilmiyor
    gerçeğe ulaşma konusunda.
    bir adı şems-i perende,
    uçan şems.
    aşk ikliminde
    sevda kürsüsünde
    ben de varım diyen herkesin peşinde
    herkesin ayakları dibinde.
    ama kalp'le hâlisi
    gerçekle sahteyi
    bir bakışta anlıyor
    bir soruyla çözüyor
    yer bilmiyor, makam tanımıyor
    âşık ve hayran
    daha diyor
    daha var mı
    aşk göklerinde kanat çırpan?
    gidiyor... buluyor... dinliyor...
    ve şöyle yakınıyor sahte şeyhlerden
    daha dün anasının karnından çıkmış
    bugün allahlık taslıyor."
    ama şimdi hedefi başka:
    aşka sultan,
    sevdâya rehber,
    gönüller sultânı mevlânâ hedef.
    gel gelelim
    onun da denenip sınanması gerek.
    yıl
    bin iki yüz kırk dört
    ekimin yirmi üçü
    cumartesi
    öğle sonrası.
    altun aba medresesi önüne pusu kurmuş
    avını bekleyen bir doğan gibi
    ezel âşığını bekliyor şems.
    yıl
    bin iki yüz kırk dört
    ekimin yirmi üçü
    cumartesi
    öğle sonrası
    görünüyor mevlânâ
    ak bir katıra binmiş
    çevresi sevgi yumağı
    câhil, bilgin, genç, ihtiyâr
    tek yürek olmuş
    onu izliyor.
    kararlı adımlarla yürüyor şems
    selam sabah demeden
    kavrayıp katırın dizginlerini
    gözleri gözlerinde
    iki şimşek, iki kor
    soruyor:
    ey madde ve mânâ çarşısının sarrafı
    bir müşkülüm var
    cevap isterim.
    bayezit mi büyük
    muhammed mustafa mı?...
    nasıl bir soruydu bu
    nasıl bir tuzak?
    ak bir çatışmayı görür gibiydi mevlânâ.
    gene de tek cümleyle cevaplıyor soruyu
    elbette muhammed büyük
    evet ama
    muhammed her yakarışında
    biz seni gereği gibi bilemedik
    diye niyâz ediyor
    oysa bayezit
    ben kendimi yüceltir, överim ki
    cübbemin içinde
    allah'dan başka varlık yok, diyor.
    menem ol hazreti allah
    göründüm suretâ insan.
    nasıl bir hesap bu, cevap isterim.
    derin bir sessizlik oldu
    sanki kıyamet günü gelip çatmıştı
    hani bir kelebek uçsa
    kanat sesi duyulacak
    soluklar tutulmuş
    kulaklar verilecek cevabı bekliyor.
    gülümseyerek cevaplıyor mevlânâ
    yüzünde güller.
    bayezit bir mertebeye varınca
    kendini tanrı gördü
    oysa muhammed
    günde yetmiş bin mertebe aşıyor
    vardığı her yücelikte tövbe ediyor
    biz seni gereği gibi bilemedik diyerek
    yüceliyor yüceliyordu.
    işte beklediği cevap
    sırlar sultanı şems'in
    bir yangın düşüyor gönlüne
    yanıyor,
    kavruluyor
    kıvranıyor güçlü bedeni.
    ağzı kan köpük
    düşüyor katırının ayakları dibine
    mollayı rûm'un
    yıl
    bin iki yüz kırk dört
    aylardan ekim
    ekimin yirmi üçü
    işte bu yere
    iki denizin kavuştuğu yer
    "marecel bahreyn" diyor gönül erbâbı
    iki denizin kavuşması.
    9 ...
  44. 17.
  45. mevlana'yı maşukluk mertebesine eriştiren zattır. mevlana'yı şaşırılacak bir aleme çağırmıştır. ona sevilen ve sevgili olmanın hallerini açıklamıştır.
    her taraf çatır çatır buzken dışarı çıkıp, elinde görülmedik güzellikte, hoş kokulu bir demet gülle döndüğü rivayet edilir.

    mevlana ona olan aşkını şöyle anlatır:

    ne mutlu o andır ki,

    sen ve ben,

    sarayda oturduğumuzda,

    iki vücut ve iki suret,

    tek ruh, zatınız ve ben,

    koruluğun renkleri,

    kuşların ötüşü,

    bize ebediliği bağışlayacaktır.

    biz bahçeye girdiğimiz zaman,

    zatınız ve ben...

    göklerdeki yıldızlar,

    imrenerek bizi seyredecekler.

    biz onlara,

    ayın kendisini göstereceğiz.

    vecd halinde,

    birbirimize karışmalıyız.

    neşeli ve gevezelikten uzak,

    zatınız ve ben...

    cennetin bütün parlak kuşları,

    kıskançlıktan kalplerini yiyip,yutacaklar.

    orada...öyle bir tarzda güleceğiz ki,

    zatınız ve ben...

    bu çok hayret edilecek bir şeydir,

    zatınız ve ben...

    burada...bu kuytu yerde...

    birlikteyiz...
    7 ...
  46. 16.
  47. mevlana ile girdigi halvet alemlerinin manasi henuz bir acikliga kavusturulamamis olan sahis. ayrica mevlana bu zevata ancak bir kadina yazilabilecek olan ahlaksiz siirler yazmistir.
    5 ...
  48. 15.
© 2025 uludağ sözlük