göt kadar boyla, olgunlaşmamış hareketler ve maymun gibi bir suratla anthony'i, terry'i, stear ve archie'yi bay albert'i hatta va hatta eliza'nın çatlak kardeşi neil'ı bile kendine aşık etmeyi başarabilmiş ağlak tiptir. her zaman aşkı aradığından olacak aşkın onun etrafında bu denli pervane olması. ama iyi kalplidir ya, hakkını yemeyelim şimdi. aslında anlaşabiliriz de...
(bkz: terry'i sileceksin meseneden)
bugün nerdeyse yetişkin olan hanım kızlarımızın hemen hemen hepsinin izlemiş olduğu pembe dizi kıvamında çizgi film.
çoğu kızımız candy'le birlikte anthony'e aşık olmuş, o ölünce günlerce aşk acısı çekmiş sonra terry'i görüp anthony gibi efendi olmasa da ona da aşık olmuştur. yine "aaa gördün mü ağzından öptü candy'i.." diyologları ilkokulun o sıralarında fısır fısır konuşulmuştur. okuldan atıldıktan sonraki kısmı göremediğimiz için yıllarca çektiğimiz hasret internet sayesinde son bulmuş, bu yaşımızda utanmadan izler olmuşuzdur. ve yıllardır hayalini kurduğumuz mutlu son 99. bölüm itibariyle son bulmuştur.
--spoiler--
okuldan ayrıldıktan sonra candy hemşire okuluna gider, terry de oyuncu olmak için brodway'e. ikisi de birgün kavuşacakları günü beklemektedirler. terry en büyük hayalini gerçekleştirirken candy'nin yanında olmasını istemiş ona romeo ve julyet oyunu için davetiye göndermiştir. julyet rolunu oynayan kız terry'e aşıktır onu kurtarmak için tiyatro provasında terry'nin üstüne düşücek tiyatro sahnesinin altında kalmış bunun sonucunda sakat kalmıştır. bu kızcağız tam oyun günü intihar ederken esas kız candy yetişmiş, kurtarmış ve terry'i ona bırakmıştır. bundan sonra terry'le candy'nin ayrılma sahnesi de en acıklı dramlara taş çıkaracak cinstendir.candy başta gülerek acı çekmiyormuş gibi susanla vedalaşır kapının önünde de terry'e elveda der merdivenlerden koşar,terry arkasından sarılır, ikisi de birbirinin yüzüne bakmadan ağlar. candy işleri daha da zorlaştırma der ve ayrılırlar.
--spoiler--
bölümün sonunda arkadan sarılma sahnesiyle ilgili şöyle bir açıklama yer almaktadır.
" tery ve candy'nin merdivendeki ayrılma sahnesinin japon kültüründe önemli bir yeri var. pek çok kültürde gövde insanın zırhıdır. ama japon kültüründe insanın zırhı gövde değil, sırttır. birine savaşta arkadan saldırmak japon kültüründe çok aşağılık bir hareket. bunun tam tersi sarılmak ise çok yoğun mahremlik duygusu, çok özel bir aşk anlamı veriyor. "
adını sol frame'de görünce yeniden başladı sanıp heyecan yaptığım çizgi film.
belki de kızların piç erkeklere olan düşkünlüğünün küçük yaşta bilinçaltlarında oluşmasını bu çizgi film sağlamıştır. algımızı açmıştır, gönlümüzü fethetmiştir, evet. ama canım nesili de mundar etmiştir.
introsunda çalan şarkıyı ezbere bildiğim çizgi film. japonca bildiğimden değil ama ezberlemiştim işte zamanında terry aşkına. http://fizy.com/#s/1amy0v*