şunu kabul etmek lazım ki satılması düşünülen şeker fabrikaları zarar ettikleri ya da devletin sırtında bir kambur oldukları için satılmıyor zaten. asıl amacın bu tesisleri birilerine yok fiyatına peşkeş çekmek ve cargill'in türkiye'deki elini güçlendirmek olduğunu ortalama bir akp'li bile biliyor.
Kemikleri sızlayan amcalardır.
Tarıma dayalı ekonominin son neferi olarak, kar sağladığı halde, özelleştirme denilen ne idüğü belirsiz( aslında belirli) bir amaç uğruna feda edilen, diri diri toprağa gömülen nice kuruluştan biridir Turhal şeker fabrikası.
En elzem hammadde ve ürün sayılan şekerin, kendi ülkemizde üretiliyor olması, ağzımızın tadını kaçırmayı alışkanlık haline getirmiş zihniyetlere ne yazık ki dert olmuştur.
Toprağından bereket fışkıran, bir zamanların tarım ülkesi olan türkiye' nin, saman için bile dışa bağımlı hale getirilip, ele güne el açması vahim bir durumdur.
Buna sebep olan zihniyet ve bu zihniyeti destekleyerek, olumsuzlukları görmezden gelen güruh, başını yastığa Nasıl koyuyordur acep?
avrupa'nın bir çok ülkesinde nişasta bazlı şeker ( gerçek adı: glikoz ) kullanımı tamamen yasaklanmışken, türkiye'de tayyip milleti glikoz manyağı yapmak için kendini parçalıyor.
Kamu iktisadi teşekküllerinin satılması, kardan ziyade zarar getirir. Satan her zaman kaybeder, alan kazanır. Çay şeker fındık tahıl ayçiçeği zeytin yağı çimento demir çelik makina tekstil yapı inşaat lastik plastik maden metal otomotiv v.b. sektörler ve bunlarla bağlantılı olan sektörler, ülkemizin hayati öneme haiz iş kollarıdır. Hükumet şeker fabrikalarını satarak hata etmektedir. Hiç olmazsa bari yerli sermaye şartı aransaydı. Yabancıya satılmasaydı. Elde kalsaydı. ülkemiz insanlarına nasip olsaydı. Biz istifade etseydik. Bizim insanımız kazansaydı. Böyle olmadı.
ingilizce bilenler dan morgan'ın yazdığı "merhants of grain" (1979) kitabını olurlarsa, dünyadaki gıda stoklarının borsaya kote olmadıkları için hesapları gizli olan beş büyük aile şirketi tarafından nasıl kontrol edildiğine dair bir fikir sahibi olabilirler.
Örneğin, telgrafın icadından önce, ukrayndan yükledikleri tahılı ingiltereye götüren gemileri istanbul'da boğazdan geçerken inceleyen şirket elemanlarının trenle londraya giderek, gemi ingiltereye varmadan önce londra borsasını nasıl manipüle ettikleri anlatılanlar arasında.
Bu beş büyük şirket şunlar:
Cargill: 145 yıllık ABD şirketi. 65 ülkede 142.000 çalışanı var.
ADM (Archer Daniels Midland): ABD kökenli 40 ülkede 265 fabrikası var.
Bunge: 1818 de Hollanda'da kurulmuş olup merkezi New York'da. 40 ülkede 35.000 çalışanı var.
Glencore International: ingiliz-isviçre şirketi piyasanın %10 bunun elinde.
Louis Dreyfus: 1851 de kurulan fransız şirketi. yılda 70 milyon ton gıda elleçliyor.
O gün kazmayla kürekle savaşanlar bugün emperyalistlere "para"" için teslim olanları affetmeyecek.
Ve bütün bunlar olurken öylece oturup, tepki vermeyen halkı da affetmese yeridir.
arkadaşlar çoğu yerde imza topluyorlar hiçbir şey yapamıyorsanız bir imza atın. ben öğrenci halimle gittim imza attım elden başka bir şey gelmiyor. susmayın imkanınız dahilinde destek olun tepkinizi gösterin.