garip de olsa insanın hayatı hakkında önemli konuları sorgulamasını sağlayan durumdur. daha önce hiç geçilmemiştir o yoldan, sararmış yapraklar dökülür yolun başındaki kavak ağacından , melankolik bir rüzgar eser o sokakta, son duman içe çekilir. ve yürürken aslında bu ıssızlıktan ne kadar keyif alındığı akla gelir. kalabalığın içinde, o karmaşanın içinde; bir onunla bir bununla meşgul olunca insanın bazı şeyleri hiç düşünemediği görülür. kısacası; ara sıra iç sesini dinlemek iyi gelir insana... ilham verir.
Sokak lambalarının altından geçerken sigara içen bir adam görüyorum, ışık azaldığında kayboluyor. yeri geldiğinde gölgemin bile siktir olup gittiği bu dünyanın da amk. günde 2 pakete çıkardım sigarayı. bir insan kafasındaki bulutları dağıtmak için, ciğerlerine duman doldurur mu? tek sıkıntı bu değil. hayvan gibi de yemeye başladım yine. Ulan intihar ediyorum da haberim mi yok anlamadım.
ulus-bentderesi civarında sık sık yaptığımdır , özellikle kafam bozukken polisin bile devriye arabasıyla götüm götüm ilerlediği o sokak lambasının dahi olmadığı ara sokaklarda sigaramın ışığıyla geziyorum sadece.
sanki o şehir sizinmiş gibi hissediyorsunuz , cidden tavsiye ederim.
Kendini kaybetmekten çok kendini aramaktır, sözlerini, düşlerini kısaca benliğini..
Bunun için arşınlanan uzun yollar,her adımda sizi kalbinize yaklaştırır kısaca hayatınıza anlam kazandırır biraz olsun yaşatır ..
Huzura açılan kapıdan içeri giren bir insanı düşünün , kafası boş sadece boş bir sokak , kedi miyavlamaları ve insanı rahatsız etmeyen evlerden gelen o aile kavgaları sesleri var sadece , bildiğimiz türk mahalleleri , insan daha nasıl bir düşünme ortamı bulabilir ki be. Sadece sen ve düşüncelerin, vermen gereken kararları en doğru şekilde vereceğin, değiştireceğin şeyleri pürüzsüz bir şekilde yapman , insaları hayatından çıkartman yada sokman farketmez , doğru kararın verildiği yer ve andır. Hata yapmaksa insana mahsus..