tabelası arkasındaki pino parfümerinin gölgesinde kalmış, adeta görmeyin beni, girmeyin kapımdan içeri der gibi soluk kahverengi, menüsü kesinlikle ismine aykırı şekilde ne isteyeceğinize ne yiyeceğinize karar veremeyeceğiniz biçimde karışık ve yabancı lisanla dolu, garsonları özensiz, yetersiz, düzensiz ve inanılmaz derecede yavaş, - çayı da kahvesi de yemeği de buz gibi olmadan gelmiyor- ahçısı kel olmasına rağmen sipariş edilen yemeklerinden "kıl,tüy" çıkan, zannederim beş ya da altı ay önce açılmış, selanik caddesi'nin meşrutiyet'le kesiştiği yerde konuşlanmış iğrenç mekan. n'apalım, hakkettiniz adamım.
not: bir normal büyüklükte bardak çay çok geç servis edilmesine karşın 3 tl.