Şehitlerin niçin verildiğinden, alınan canların, dökülen kanların niçin döküldüğünden bihaber öylesine yaşıyoruz işte. Cenaze kaldırılırken alışılagelmiş sloganlar hazır: 'Kahrolsun PKK, Şehitler ölmez - Vatan bölünmez, Bir gece ansızın gelebiliriz'. Ertesi gün bir yerde nasılsa bir şölen, bir eğlence vardır...
Yoksa ne gam. Televizyon var ya... Vur patlasın çal oynasın. Amanın ne de güzel eğleniyor millet. Günün birinde bizde onlar gibi güleriz, oluruz kimbilir. Bütün dertler tasalar hemen unutuluveriyor. Tek tasamız daha fazla para kazanmak, şaşalı bir hayat! Hep bana, hep bana!... Ben.
Hemen ertesi günü, belki de cenazeden sonra! Artık o şehit sadece yakınlarını, aile efradını ilgilendirir. O; Vatan için değil, ailesi için 'şehid'dir artık...
Daha 'Telafer'in adını duymamış, nerede olduğunu bilmeyen, daha 'Türkmeneli' nedir, nerdedir duymamış kaç milyon insanımız var, kimbilir...
Şehid yahut Şehidler... Evinden, yavrusundan edilenler, yerinden yurdundan sökülenler... Bir tanısalar, anlasalar biribirlerini ne var... Bir tanısalar düşmanını, anlasalar yapılmak isteneni ne var... Teker tekeeeerrr, topluca yok ediliyoruz; hem de derin bir uykuda, farkında mısınız?
aman canım dert ettiğiniz şeye bak. ne de olsa siyasetçilerimiz çözüm süreci için uğraşıyor yada ypg'yi terör örgütü olmaktan çıkarıyor. oturun evde bugün ne giysem izleyin.