bir ilçedeki asayiş olaylarının artmasından 'polislerin etkinliğindeki düşüşü' sorumlu tutan zihniyettir. halbuki hırsızlık olayları artmışsa, çözüm itfaiye teşkilatını yeniden yapılandırmaktan geçer.
şehitler için tsk suçlanmak yerine eleştirilebilir. şehit olan evlatlar türk silahlı kuvvetlerine emanet edilmişlerdir ancak bu değerli emanetler gerektiği şekilde korunamamıştır. iş dağ başına karakol kurmakla olmuyor, asıl iş bu kuş uçmaz kervan geçmez yerlerdeki karakollarda vatani görevini yapan mehmetçiklerin en iyi eğitimi alıp en sağlam şekilde korunmasından geçiyor. vatan için dahi olsa hiçbir aile, canından çok sevdikleri evlatlarını kara toprağa vermek istemez, yazıktır, günahtır!
""sen gidip "nerdeyim ben böyle" diye etrafa bakan askerleri komando yapmaya kalkarsan tv'de hergün şehit haberi görülür"" şeklinde ithamda bulunulması gereken yerin tsk değil imkb olduğunu savunan kişinin suçlarmış gibi kurduğu cümledir.
ayurıca %100 eminim ki, bu kişinin herhangi bir akrabası şehit olmamıştır. bu kadar rahat konuşuyorsunuz ya allah sizin belanızı versin. belada okurum burada şimdi işte. tsk sonuna kadar suçludur. bilmem ne kadar önce haberi geliyor "baskın olacak" diye, sikini oynatmıyorsun.
lan hani benim canım size emanetti?? nasıl emanete bakıyorsunuz siz böyle. oturduğu yerden televizyonda görüp "uff canımız sıkılmasın değiş şu kanalı" diyenlerin de ayrıca amk.*
türkiye'de ne biçim bir olay anlamıyorum bunu, kimse bulunduğu işte hiç mi hiç iyi değil ancak diğer işlerde büyük bir zevkle ahkam keser. sonra da ötersiniz "türkiye neden geri kalıyor. bik bik bik" sizin yüzünüzden kalıyor geri. daha sınırını adam akıllı koruyamıyorsun 3-5 şerefsizden. siyaset adamlarımıza diyecek laf yok zaten. biri "aman oğluma zarar gelmesin" der askeriliğini kısa dönem yaptırır, yatlar katlar alır, yurt dışlarında okutur, kimi adını unuttuğum ama gayet çirkin olan bir kadınla mercimek-fırın ilişkisini kurar, kimi meclis te düzeltmek yerine kavga eder işleri daha bok eder. kısacası sizin sahip olduğunuz yönetim anlayışına ben...
