--spoiler--
he amına koyayım çok doğru söyledin.
--spoiler--
sizin o güneydoğu da ölen askerler "şehit değil" demenizin sebebi çok açıktır! nurcu bir ordu kurulmalıdır onlar savaşmalıdır onlar ölürse şehit olacaktır. tsk dinsizdir atatürk kurmuştur tsk yı.
ulan türk silahlı kuvvetleri ve türk milleti o bölgeyi asırlardır savunuyor haçlılara karşı! islamın şah damarı türkiye'dir türkiye düşerse ingilizler sizin kabenizde yani kutsal saydığınız yerde şarabın dibine vurup arap karılarını düzecek haberiniz yok! bu millet varlığını islama borçlu değildir ama islam varlığını türklere borçludur!
günümüzde sanki türkiyenin savunulması sırasında ölünce şehit oluyormuş gibi bir izlenim var. niye kardeşim kutsal topraklar mı burası. şehitlik islami bir motiftir ve islamı korumak amacıyla can veren insanlar şehit olurlar. bu nedenle doğuda ölen askerlerin şehit olduklarına inanmıyorum. ki eğer şehit olunsaydı kürtler olurlardı onlar daha sıkı sıkıya bağlılar islama.
dipnot: düşüncemi yazdım ve bilgi edinmek için dört gözle bekliyorum.
bakir ya da bakire olarak ölen insanların da şehit mertebesine ulaştıklarını okumuştum bi yerde. ister inanın, ister inanmayın ama bu gerçek. sadece askerle sınırlandırılmaması gereken mevki.
bir musallah duruyor şimdi önünde,
bir tabut; al bayrak var üstünde,
bir kefen; şehidin var içinde.
oğlun var; yavrun, fidanın, yarının... utanır diye gönlündekini soramadığın. doya doya boyuna bakamadığın oğlun. özünden gelen '' ya sabır, ya allah '' merhem olur şimdi sızına, takat verir dizine. kurumuş gözlerinde süzülürken hüznün, dilinden hiç düşmeyen sözün: '' vatan sağ olsun ''
kocan var; giderken içinin pır pır ettiği, bir daha gelemeyeceğini, göremeyeceğini hayal bile edemediğin, sarılıp bırakamadığın , beraber yaşlanacağın yıkılmaz dağın, dayanağın.
baban var; o tabutun içine nasıl sığdığını minicik aklının bir türlü alamadığı, kocaman, aslan baban sarıldığında içine çektiğin baba kokusu solmuş gülün. kucakladığında düşürmeyeceğine güvendiğin güçlü kolları yanına serilmiş şimdi canın babanın.
ey ağlayan şehit anası! bu büyük acıyı yaşasan bile, sen boynunu eğme. ağlayacaksan bile başın dik ağla. çünkü verdiğin her emek, bağladığın her umut ve hiisettiğin tüm duygular birer hatıradır. onlar gereken yerlere yazılmış, evladının boynuna asılmıştır. nereye giderse gitsin, emanetleri hep yanında olacaktır.
ey ağlayan şehit eşi! henüz eşinin toprağı kurumamış olsa da, artık göz yaşını sil ve bir daha ağlama. çünkü senin gözlerinden damlattığın her bir damla yaş, bizim içimizi yakmakta ve insanca yaşayıp geçinememe ayıbımızdan dolayı yüreğimizi dağlamaktadır.
ey ağlayan şehit evladı! sakın baban toprak oldu diye üzülme. senin baban bu dünyada kimsenin elde edemeyeceği kadar büyük ve muhteşem bir ölüme sahip olmuştur. giren kurşun kahpe olsa da, sonucu babanın sonsuza dek mutluluğu ile sonuçlanmıştır. senin baban için, bu ülkede yaşayan herkesin, gökte uçan güvercininona minnettar olduğu ve ona dua ettiğini aklından çıkarma.
art arda dizilmiş ay yıldızlı bayraklara bürünmüş, hayatının baharında soldurulmuş, kefenlerine kan bulaştırılmış cennet bekçileri, uğurlanıyor analarının feryatlarıyla mekânların en yücesine.
bir tabut; şimdi gidiyor en önde,
bir tabut; meleklerle çevrili,
bir tabur gidiyor, sevenleri var peşinde. hepsinin gözü yaşlı ama gururlu...
tek tek dokunmak, sarılmak,seslenmek istiyor sevenlerine. ulaşamıyor. tabutunu saran bayrağa bakıyor. ne kadar da benzüyor rengi; vurulup yere düşerken akan kanına. her şey yavaş yavaş uzaklaşıyor, sislere karışıyor sevdikleri. güneş gibi sıcacık kollar sarmalayıp kucaklıyor hepsini.
görevini yerine getirmenin gururu sarıyor şehidi. gül bahçelerine dönüşüyor mezarı. sevdiklerinin güvende olmasının rahatlığıyla, başını koyup toprağa, yatıyor; kıbleye doğru yüzü. cennet semalarında gözü... bağrına basıyor o'nu da, uğruna öldüğü vatan...
ey topraklar için toprağa düşmüş asker!
gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın ?
gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.
maalesef ülkemizde istismar edilen kavram.keşke bir bilen bu kavramı tam olarak açıklasa.
Mesela afganistan'da ki son olayda sormazlar mı adama En ufak bir sorunumuz olmayan bir ülkede bizim askerimizin işi ne? Şehit olmak ABD'nin maşası olarak Afganistan toprağını işgal etmekse böyle şehitlik olmaz olsun. Bu askerlerimiz şehit değil heba olmuşlardır.
Vatan uğruna asker oldum
Sizlere kavuşmak için günleri sayar oldum
Bir kahpe kurşunla şehit oldum
Ağlama anam,ağlama babam
Vatan uğruna şehit oldum
Midyat dağlarını mesken tuttum
Vatan uğruna silah tuttum
Terhis olupda damat olabilmek için nöbet tuttum
Bir kahpe kurşunla şehit oldum
Ağlama anam,ağlama babam
Vatan uğruna şehit oldum.
askerde insan, soğukta gece nöbete kalkar. çoğumuzun en tatlı uykusundayken de, yani 4-5 gibi kalkılır, tıraş olunur. soğuk olur, komutan mıntıka diye adamı strese sokar, cehenneme döner bazen. "bigün bitecek" der, içine atarsın. şehit olan adam; evine, kahvaltıya bir anne baba yüzüne hasret kalarak gider. mekanları cennet olsun, rahat uyusunlar.
birileri tarafından manipüle aracı olarak görülüyor, yazık.
--spoiler--
türkiye 2 gündür şehit haberleriyle meşgulken;
1-deniz fenerindeki tüm tutuklular sessizce serbet bırakıldı.
2-tüm hizbullah tutukluları serbest artık..hepsini bıraktılar.
3-kredi faizlerini son 5 yılın en üst seviyesine çektiler.
4-memuru yapılan mesai zammı 10 kuruşa çekildi.
5-öğrenci harçlarına yapılan zam son 10 yılın en yüksek seviyesiyle yasalaştı.
6- yüzde 14-17 arasında zam yapıldı.
7-kaddafinin yakalanmasından dolayı libyalı muhaliflere daha önce gönderdikleri 300 milyon doların yanında 80 milyon dolar daha yardım gönderildi.
8-deniz fenerinin eski savcılarına (tutuklamaları yapan) soruşturma açılması netleştirildi......
"Bu, taşındır" diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına;
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.
--spoiler--
Allah yolunda şehit olanlar, yıkanmadan namazları kılınarak kanları ile kanlı elbiseleri ile gömülürler.
Ancak üzerlerindeki elbiselerden şapka, sarık, kuşak, kemer, zırh, pamuklu hırka gibi kefen olmaya yaramayan şeyler ve ayakkabılar çıkarılır. Ayrıca saat, yüzük, para gibi kıymetli eşya da alınır.
Üzerlerinde bulunan elbiselerden sünnete uygun kefenden yani üç kattan fazla olanları varsa soyulur, eksik kalanı olursa tamamlanır.
Allah yolunda öldürülen şehitlerden, cünüp olan, mecnun olan veya büluğ çağına ermemiş bulunanlarla, öldürücü bir şekilde harp meydanında yaralandığı halde hemen ölmeyip tedavi için başka yere taşındıktan sonra veya konuştuktan, yiyip içtikten sonra, aklı başında olarak üzerinden bir namaz vakti geçmiş bulunan müslümanlar yıkanmadan gömülmezler.
Şehitlerin elbisesinde necaset bulunduğu takdirde yıkanır, o halde defnedilmesi saygısızlık olur.
--spoiler--
Rahman ve Rahim olan ALLAH'ın adıyla ''Allah yolunda ölenlere, ölüler demeyiniz, zira onlar diridirler fakat siz sezemezsiniz.'' (bkz: bakara suresi 154)
"allah yolunda öldürülenlere sakın ölüler demeyin. tersine onlar diridirler, ama siz farkında değilsiniz." bakara suresi 154. ayet.
"allah yolunda" demek, allah'ın emir ve yasaklarını uygularken demektir.
malını, canını, ırzını, vatanını korurken veya insanlara yardıma koşarken, merhamet ederken vefat eden de şehittir.
hatta namaz kılarken can verenler de şehittir.
mavi marmara'da hayatını kaybeden o yüce insanlar için denilebilecek, yüce mertebedir.
her kim vatanını, malını, komşusunu korurken, başkalarının hakkı için can verirse -inşallah- şehittir.