manevi bakmıyorum olaya, şimdi şöyle bir durum var eskiden kişiler inançlı bir savaşa gidiyor. bir yanda a dini var b dinini kafirlikle suçluyor o ölürse cehenneme gideceğine kendisi ölürse şehit olup cennete gideceğine inanıyor. diğeri de onunla aynı inancı zıt şekilde yaşıyor. şimdi burada önemli olan mantığa bakmak lazım. a dinine inanan kişiler, o savaşta ölecek, çoluğu çocuğu, kadını, annesi, babası, varsa dedesi yani kısacası değer verdiği herkesten mahrum kalacak yani bir nevi o kişi çok büyük fedakarlıklar yapacak. bu durumu önlemek için yada bu acıyı azaltmak için uydurulmuş bir şeydir şehitlik. çünkü kişiler her şeyini bırakıp ölüme gidiyor ve ona bir şeyler sunman lazım. bu da şehitlik oluyor. aynı şekilde b dinine inanan kişi de buna dahildir. o da aynı fedakarlıkları yapıyor ve onunda bir karşılık alması lazım. yani durum tamamen bununla ilgili. eğer siz kişileri bir şeylere inandırmazsanız ve o inandığı şeylere kutsiyet vermezseniz kimse bu kadar değeri ardında bırakıp ölmez.
zaten savaşlarda kişilerin birbirini kafirlikle suçlaması ve dini liderlerin her zaman ruhani şeyleri pufpuflaması bundandır. yani kişiler boşuna ölüyor dememekle birlikte sadece şehitliğin uydurulmuşluğuna ve neden uydurulduğuna değindim.
zaten dinin kullanım alanı çok geniş ve kişileri harekete geçirmekte etkin durumu vardır. bu yüzden din gözü kara ve seve seve her şeyini feda edecek kişilerin oluşturulması için iyi bir araçtır.
bir diğeri de milliyetçiliktir.
ama bu değerleri kullananlarla yaşayanlar arasında uçurum vardır diyebilirim.
genelde savaşların çoğuna bakınca bunu net görürüz.
neyse konu kopmasın. durum bu yani bana göre.
Zengin için canını savaşta ve yahut mücadelede veren fakirlerin öbür dünyadaki kredileridir, mükafatlarıdır, erişecekleri mertebedir. Hadi bakalım ne zamana kadar devam edecek halkın baraka evde yaşayanının villada yaşayan el bebek gül bebek insanlar için fedailikleri.
yüksek bir yerden düşüp boynu kırılarak ölen de şehittir.
\"Suda boğulan şehiddir, ateşte yanarak ölen şehiddir, gurbette garip ölen şehiddir, zehirli hayvan sokmasından ölen şehiddir, karın ağrısından ölenler şehiddir, bina yıkılıp altında kalarak ölen şehiddir, evinin üstünden (damdan) düşerek boynu kırılıp ölen şehiddir, üzerine büyük taş düşüp ölen şehiddir...\" hadis-i şerif.
2 ay sonra bana başlığa entry girdiren batırlardır.
Bu gün 2 tane evladımızı, mehmetimizi toprağa verdik. Cenazelerine onbinlerce kişi katıldı.
Bir tanesi, ne sıfat yakıştırırsam, sıfata hakaret olacak bir 'şey'in heykelini kaldırırken, bu lekeyi silerken katledildi.
Diğeri yine aynı şeylere düzenlenen uyuşturucu operasyonunda katledildi.
Daha yirmili yaşlarındaydılar. Birinin 1 yaşında çocuğu vardı.
Yıllar sonra bu entrymi okuyacak olan yazar, senden bir isteğim var. O gün isterlerse kürdistan kursunlar, sen bugünü hatırla.
Bir şey itiraf edeyim mi ? içim yandı içim. Ailesini öyle ağlarken görünce. Dedim şerefsizlerin bunu yaşatmaya ne hakları var. Yok onlar özgürlük gerillası canım.. !
Cenazeyi haberde izlerken göz yaşlarımı tutamadım. Ne var sözlük yazarı, bir erkek adam bile olsan, şerefsizlerin katlettiği masum vatan evlatlarının cenazesini izlerken, göz yaşlarımı tutamadım ! Bu vatan dedim. Onlar kendi vatanlarında vuruldu. Hiç uğruna. Hiç..
vatanı milleti bütün aşklarından büyük bir aşk olarak bilen
bu aşk uğruna hiç korkmadan ve gözünü bile kırpmadan canını veren
soysuzları cezalandırmak uğruna annesini babasını kardeşini nişanlısını eşini çocuğunu gözü yaşlı bir şekilde onsuz bırakan
o şanlı bayrağın uğruna canını verdiği için tabutuna sarılı bir şekilde durmasını hak eden
gerekirse vatan uğruna onunla birlikte savaşan arkadaşları komutanları uğruna kendini onlara zarar gelmesin diye öne atacak kadar yürekli olan
şerefli onurlu mert fedakar yürekli güçlü yiğit
mekanı cennet olan
minnet duyulmasını sonuna kadar hak eden insan.
Vatanı uğruna can vermiş güzel insandır...
ölüm kötüdür 15 'inden 75'ine ölüm kötüdür. Ancak unutulmaması gereken bir şey vardır ki, şehit olmak öyle yüksek bir mertebedir ki, ad edilemez...
her can kaybına şehit demek ruhları sızlatır...
Tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun, mekanları cennet...
kelime olarak kastedilen anlam itibariyle dillere pelesenk oldu. her ölen şehit sayılmaya başladı. dini açıdan şehitlik oldukça zor ulaşılacak mertebelerden biridir.
bir hadis ile bunu özetlersek;
''devlet malından bir hırka bile aşıran, savaşta ölse bile şehit olmaz''
Haluk Levent in seslendirdiği bir şarkı. Refik adlı grup da şahane söylemiştir.
kaç bahar geçer kendimde böyle
herşeye güvenmiştim ben sende
ölene kadar sürer bu böyle
yaralı bitkin daha ne söyler
nereye kadar sürer bu böyle
vazgeçmem ki ölürüm de dönmem
ölene kadar savaşmanın anlamını anlamadım gitti
anlayan var mı zaten, anlayan yok ki zaten
belki biraz umurunda olsa
birkaç satır bile olsun yazsan
bazı günler çok mutsuzum
bazı günlerse huzursuz
ama sen bilsen yine sonun yok
belki yalnız savaşırım
belki de yapayalnız bir ben
tükeniyorum haberin yok
otururum karanlık içim dışım
sende kaldı huzur zordur işim
acı olan bazen sana o kadar muhtacım ki
ama gel desem de bir anlamı yok
hatta gel desem gülersin bile belki
(bkz: müslüman) olup vatan savunmasında hayatı sonlanan er kişiye verilen sıfat.
şehit tanımını betimlemek gerekirse; alt satırdaki yazı şehit tanımın en iyi şekilde vucut bulduğu tanımdır.
vurulup tertemiz anlından uzanmış yatıyor! bir hilal uğruna, ya rab, ne güneşler batıyor!
Arnavutçası Deshmoret.
Tiran'da Dëshmorët e Kombit bulvarı var.
-------
Müslüman - hristiyan farketmiyor.
Şehitlik dini değil, milli bir kavram.
Yani:
iki Müslüman ülke birbiriyle savaşırsa, hangisi şehit sayılır; yersiz.
Din için savaşanın şehitliği başka, millet için savaşanın şehitliği başka.