savaş olmayan bir ülkede, bu kadar çok asker kaybının yaşanmasını gözyaşları içinde "vatan sağolsun" diyerek sineye çeken şehit yakınlarının ölüm karşısındaki saygısıdır bu sessizlikleri.anlıyorum.
ama sorulmalı.
bu devletin silahlı kuvvetlerine;
ve o silahlı kuvvetlerin icraatlarından sorumlu olan meclise;
başbakana;
cumhurbaşkanına, o topraklarda öldürülen asker çocukların hesabı sorulmalı.
o devlet ki, o çocukların ve ailelerinin gözünün yaşına bile bakmadı ufacık bir borçta.
o devlet ki, o çocukların ve ailelerinin aç mı, tok mu olduklarını umursamadı.
o devlet ki, o çocukların ve ailelerinin evi-barkı var mı diye sormadı.
o devlet ki, o ailelerin o çocukları hangi şartlarda yetiştirdiğinin farkında bile değildi.
ta ki o çocuklar askerlik çağına gelene kadar.
o zaman farkına vardı devlet onların.
"gel" dedi.
"devlet senden görev bekler."
ya devletin görevleri?!
lanet ettiğimiz teröristlerin barındığı topraklar bu devletin sorumluluğu altındaki topraklardır.
bu sorun, teröristlerle çatışmaya çocukların gönderilmesiyle çözülemez.
deneyimli askerlerin bile gitmemek için binbir takla attıkları o coğrafyaya gönderilen her asker çocuk potansiyel şehittir devlet ve millet gözünde.
bir devlet bir annenin çocuğunu gözden çıkarmasını bu kadar rahat isteyemez;
isteyememeli.
bir vatan bu kadar kan kaybederek sağ kalamaz.
koca bir ülke tepki vermezken televizyonda on saniyelik haber olarak geçerken ciğeri yanan ailenin elinin kolunun kalkmamasının normal olduğu durumdur.