hayatım boyunca sayısız şeye öfkelendim! ama anlamıyorum. 2 şehit verdik.
ve dışarıdaki restoranttan müzik sesleri geliyor. alkışlar, ıslıklar.
bir insana böyle mi psikolojik işkence yapılır.
halkımı herşeye rağmen şakirtiyle yobazıyla atatürkçüsüyle akplisiyle kürdüyle türküyle sevmek istedim ama ilk kez böyle nefret etttiğimi hissediyorum.
bir de bunun daha büyük boyutları var. bir gidin fethiyeye bakın ya da taksim'e çıkın dolaşın. 2 can gitti be! kimin umrunda!
Bir noktadan sonra kişinin hangi ideolejiyi benimsediği, ırkının ne olduğu vb. hepsi havada kalır ve ateş düştüğü yeri yakar. bu dediklerim kendim ve bu sayfada yazılanlar için de geçerlidir.
ideolojilerin sustuğu, sözün bittiği, küfürlerin yağdığı noktadır.
farkında olmadan eğlenmek mazur falan da görülemez.
sanki herşey günlük güneşlik gibi ne yüzle eğlenir insanlar!
e onlar için günlük güneşlik gerçi.
biz burada "şakirtsin, yobazsın, kafirsin, faşistsin" diye birbirimizi yerken birileri kalın enselerini müzik eşliğinde oynatıyor.
bilinçlendirmek gerekir insanımızı.
hayatın düzenidir bu. ayrıca tüm ülkeyi yasa sokarak pkk denilen şerefsizlere hem moral hem de cesaret vermiş olursunuz amaçlarına ulaştıklarını ve düzeni bozduklarını zannederler daha fazla motive olurlar. her şehit verildiğinde eğlence mekanlarını kapatırsanız üç günde bir ortamda çalışan binlerce insanı, çoluk çocuk aç bırakırsınız. ama bazen istisna durumlar tabii ki olacakır. mesela yakın tarihte 13 şehit verdiğimizde ankara'da çankırı caddesi, cebeci ve esattaki mekanlar bayrak asıp kepenk kapattı. bu doğru bir haraketti acı çok büyüktü. ama hayat bir şekilde devam ediyor. yine de eğlencenin boyutlarını çok abartmamakta hem fikir olabiliriz.