30'yıldır şehit haberleri gene kan ve göz yaşı ve 30 yıldır sülayman aydınların ölmesi : katillerin her 15 ağustsota çıkıp çıkıp sevinmeleri ve bizlerin ağlaması ha gne bitermeyişimiz ve gne hainlerin kendilieri üstün sanmaları yazın ortasıyıdı ben o gün öldüm canım yandı; katiller 15 ağostosta oynadılar benim ölümüme ah ahhttp://www.genckolik.net/...30362-suleyman-aydin.html bu ülkenin süleyman aydınları ölmezzz süleyman aydınlar ölmez ülke bölünmez!
recep tayyip erdoğan ve cemaatinin hatalarını canlarıyla ödeyen vatan evlatlarının kahreden ölüm haberleridir:
israil'in teröristlerine yardım etmeye kalkanların,
arap alemine yalakalık yapanların,
hamas'a mazlum rolü biçenlerin sorumlu olduğu ölüm haberleridir.
başbakan, askerlikten kacan,
altın tüccarı,
armatör oğullarını cepheye yollayacak olsaydı medyalara çıkıp israil'e meydan okuyacak,
hamas teröristlerine yardım gemilerini gönderecek miydi?
ne yazık ki,
israil'in teröristine ''canım'' diyenlere verilen ''canın çıksın'' cevabıdır.
bir hilal cebeci kadar sükse, bir başbakan haberi kadar önemli olamayan haberlerdir. yazık yazık ülkenin medyasının ne kadar bitik olduğunu gösteriyor.
ne acıdır ki, artık sıradanlaştırılmış haberlerdir. önceden tüm milletin içi yanarken şimdi bir kaç vatandaş v şehit ailsi dışında kimsenin çi yanmıyor. bu haberleri sıradan magazin programlarının alt yazısı olarak sunarsanız bu millet bu haberlere karşı böyle öküz vari elbette sıradanlaşacaktır. neden? çünkü biz koyunuz!
Her kanal kınıyor, her siyasî lider kınıyor, herkes sokağa çıkıp eylem yapıyor. Binlerce şehit verdik lan, binlerce. Bu vatanın anaları göz yaşlarını sel etti, her gün "yine kaç şehidimiz var" diye gözlerimizi açtık. Ama ne oldu? Alıştık. Her gün şehit haberi artık rutin oldu. Biz sesimizi çıkarmadık. Onların bir kılı kopduğunda ortalığı ateşe veriyorlar, bizim binlerce şehidimiz oldu, hiç sokağa çıktınız mı? Herkesin her saldırıda sokağa çıkması gerekirdi, ülkeyi inletmemiz gerekirdi bir saldırıda. Sessiz kaldık, ezdiler. Buyrun.
Bu aralar lazım çünkü üstünden siyaset yapmaya hazır ve nazır iki adet ampul ve hilal içerikli parti var.
Ne kadar tabut o kadar oy.
ölende anasının babasının kesesinden gidiyor zaten.
2 tören sonra 3 kuruş maaş bağla , unut gitsin at kenara ailesi ile beraber.
üstünden siyasi çıkarım ve siyaset üretilen haberler.
3 gün sonra unutulan insanların acısı ile yine aileleri sonradan baş başa kalıyor.
ateş düştüğü yeri yakıyor.
3 satır medyada yer buluyorlar ve üstlerine bir sürü siyasetçi ve kendinden pay çıkaran insan çıkıp , saatlerce tvde konuşup duruyor.
kimsede demiyor bu haberleri engellemek için ne yapalım ?
siyasiler , egemenler ve çıkar odakları kazanım elde etsin diye insanlar ölüyor ve toplum bunu daha rahat sindirsin diye adına şehit deniyor.
aynı şeyi pkk deki çıkarcı gruplarda yapıyor devletde.
ölümler üzerinden bir rant söz konusu.
gündelik hayatımızın kıdemli rutinlerinden birine dönüştü bu tür haberler. çok acı gerçekten. insan ölümlerinin kolayca gerçekleştiği ortadoğu ülkelerine nazaran daha huzurlu bir ülke olmamıza şükür ederken tam da bu olayların içerisinde bulduk kendimizi. dün davutoğlu'nun konuşmalarını dinlerken ''ateş düştüğü yeri yakar'' klişesini düşündüm. şuan ülkede tam olarak hal böyle. 2 aylık süreçte yüzlerce insan hayatını kaybetmişken, evlatlar yetim, analar acı içindeyken, parmak sallayıp o dağlar terörden te-miz-le-ne-cek demek ne kadar bencilce bir dokunuş.
16 şehit vermiş bir ülke yasını bile henüz tutmamışken, bir garip adamın 400 vekil elde edilmiş olsaydı ülkede bu tür olaylar yaşanmazdı demesi, ve bu acı haberden sadece bir kaç saat sonra, hürriyet gazetesinin merkez binasına yapılan saldırıyı sosyal medyada örgütleyen ve tetikleyen istanbul milletvekili abdurrahim boynukalın'ın ''1 kasım'da sandıktan ne çıkarsa çıksın seni başkan yaptıracağız, seni başkan yaptıracağız, seni başkan yaptıracağız'' açıklaması iktidar mensuplarının ne türde tehlikeli bir bilinç altıyla hareket ettiğinin izahı ortadadır. bu demeçler ve bu hırs tarihe kara bir leke olarak düşmüştür.
tüm sorun akp'nin 400 vekil kazanımı ile alakalıysa hayatı boyunca ak partiye oy vermemiş biri olarak namusum ve şerefim üzerine yemin ediyorum ki oyum ak partinindir. yeter ki kan dursun! yeterki analar ağlamasın.
ve... tüm bu acı dolu ölümlerin dışında binlerce anne askerde vatani görevini icra eden evlatları için, kaygılı, endişe içinde haber beklerken, bu daha ne ki? daha farklı taktikler deneyeceğiz demek, binlerce evladımızı ölüme savurmaktan başka ne anlam ifade edebilir? dış politikada hüsrana uğratan mevcut iktidar iç politikada derin yaralar açmış ve maalesef açmaya da devam edecektir. bu siyasi hırs, iktidar merakı, huzur ve barış özlemiyle yanıp tutuşan türkiye halklarına çok ağır fatura ediliyor.
burada çaresizce klavye eskitmek bir insan olarak ağrıma gidiyor.
yapılacak bir şeyler olmalı.
her birey kendi kendine bu soruyu sormalıdır.
doğu ile batı aynı ruh halinde bütünleştirilmelidir.
ulusal yas ilan edilmelidir.
olayların yaşandığı bölgedeki yurttaşlarımız sokağa dökülmeli ''benim için öldürme'' demelidir. kendi askerini kendi polisini yine kendi müdafaa etmelidir.
batıdaki kardeşlerimiz, doğu kökenli yuttaşlarımızın malına, canına el uzatmamalıdır.
siyasi iktidar partisi ve diğer partilere çözüm konusunda savaş mantığından vazgeçip uzlaşmacı, kanı durduracak, barış temelli adımlar atmaları konusunda baskı yapılmalıdır. aksi halde bu siyasi çıkmazın en masum en temiz yüzleri bir bir düşecektir. bu ateş düştüğü yeri yakmasın artık! hepimizi yaksın. herkes bir parça sorumluluk alsın.
Son dakika haberlerinde O kadar çok görmeye alıştık ki, bize nefes almak kadar doğal bir durum olarak sunuluyor artık. büyük kesim üzülüp, sosyal medyadan isyan ediyor. profil fotoğrafını siyah yapIP, üzüntülerini, öfkelerini dile getiren mesajlar yayınlıyorlar. Bu mu dur terörü bitirecek olan hamle? Lanet olası PKK'mıdır tek soRUN? Herkes işine gelene çomak sokuyor. ateş düştüğü yeri yakıyor malesef. En çokta yanan anaların kor yüreği. asker de yiğidi olan anaların da hergün yüreği ağzında bekleyişi ne acı durum.Eğer yarın ateşin bize, sevdiklerimize, komşumuza düşmesini istemiyorsak; Artık herkese bir nebze olsun sorumluluk düşüyor.
