bir annenin evladına duyacağı sevgi açısından var olmayan farktır.
lakin, kafa karıştıran durum şudur; bazı aklı pek önde giden yeni türev liberaller bugünlerde pek çok yerde ortalara çıkıp, bir takım lakırtılar etmektedirler, vay efendim askerlerimizden ölene şehit deniyormuş, onlara çok üzülünüyormuş ama teröristlerden ölenlere de yazık değilmiymiş, onların da anaları yokmuymuş..
evet var, ve onlarda evladını yitiren her ana gibi kahroluyor, ancak onlar yani vatanını, ülkesini sevenlerden olan onlar, evladını yitirme acısını öldüğünde değil o dağa ilk çıktığında yaşıyorlar.
ama benden evladı dağa çıktı, ülkesinin askerine polisine kurşun sıkacak, bomba atacak diye düğün dernek yapıp sevinen bir ana için oğlu o dağda öldüğünde üzülmemi kimse beklemesin.
eğer durum bu değilse ise, başlıkta bahsedilen farkı bir ananın duyacağı acıyla ilgili değil, o acıyı oluşturan şekille açıklayabiliriz.
sonuçta bir tarafta mesela vatani görevini yaptığı birlikte koğuşunda uyurken birden gelen bir roketle, ya da bir arazi yürüyüşünde kurulan bir pusu tarafından gelen kurşunla, yahut bir araçla bir yere intikal ederken araca denk gelen mayınla, ve hepsi de çok haince bir şekilde öldürülen oğul,
diğer tarafta ise, yukarıdaki eylemleri gerçekleştirme gayretiyle saldırırken, karşısındaki kendini savunduğu için aldığı yarayla ölen oğul,
muhakkak ki iki anne de çok acı duyacaktır ancak o acıyı duyarken içlerinden geçen duygular aynı olmayacaktır.