ülkenin nasıl çar-çur edildiğinin göstergesidir. eskiden çapulcular taş atardı polisle çatışırdı, şimdilerde ise vatan savunmasında çocuklarını, ciğerlerini yitirmiş insanların nasıl ezildiğinin göstergesidir. kınıyorum..
dağdan inenlerin davul zurnayla bayram havasında karşılandığı günümüzde, eylemlerde her türlü boku yapanlara, piç apo'nun lehine bağıranlara, resimlerini ellerinde taşıyanlara elini sürmeyen polisimizin salakça bir tavırla acılarını göstermeye, açılımı açanların götüne sokmaya çalışan o insanlara orantısız güç (!) uygulamasını içine sindirebilen var mıdır bilinmez ama çok rezilce bir davranıştır.
şehit yakınlarına bu arbedenin yaşandığı eylemlerinde, gaziler de eşlik etmiştir. Devletin verdiği övünç madalyalarını yanlarında getiren gaziler, devlet bizimle neden övünç duymuştur diye sormuştur. sınır da karşılanan teröristlere kucak açan devletin, kendisi için can verenlere ne kadar önem verdiğini bu arbede de göstermiştir.
Ama Bu milletin evlatlarını hor görenleri,dışlayanları kötü davrananları darağacında göreceğimizden eminim.
üç beş yıllık iktidarın gazıyla böyle hoyratça davranan akılsızlara 1000 yıldan beri burada olduğumuzu hatırlatırım.
Bu adiliğe oylarıyla destek olanların da akılları başlarına gelmiş midir?
sanmıyorum.
gelecek midir?
birkaç kişi darağacına gidince akıllanmasalar bile uyum sağlamak zorunda kalacaklardır. çünkü Şehitlerimizin aksine o kişilerin canı tatlıdır.
ek: benzer bir olay 1 ay önce falan istanbulda yaşanmıştır. Şehitliğe gelen ve şehit ailelerini kışkırtan PKKlıları değil Şehit ailelerine polis müdahale etmiştir.
öldüren, öldürten masum bütün suç ölen de zaten!
elime bir silah arayıp tarasam sağı solu. etkin pişmanlıktan yararlansam sonra da!
e ama ben pkk lı değilim ki, atarlar değil mi içeri...
(bkz: pkk açılımı)
türk polisiyle türk milletinin arasına bir kat barikat daha çeken hadisedir. oradaki polisleri ya da emniyet amirlerini zerre suçlamıyorum. kaldı ki gördüğünüz üzere ellerinden geldiğince , tüm emirlere rağmen toleranslı davranıyorlar, karşı bir hamlede bulunmuyorlar. hatta kimi eylemlerde emirlere karşı geliyorlar. ama ne olursa olsun haberlerde ki görüntü polisin şehit ailelerine karşı olduğu yönünde. bu da bir tepki doğuruyor. insanlar yuhalıyor, sevimsizlik katsayısı artıyor polisin. aman dikkat diyim burada. unutulmamalıdır ki bu süreçte bu tutumlarının tek sebebi iç işleri bakanı olacak insan. unutmamalıyız ki türk polis teşkilatı da verdiği şehitlerle bir taraf. bu olayın yalnızca bir boyutu elbette. diğer boyutunu anlatmama gerek yok, herkes biliyor çünkü. dağdan gelen, imralı itine önder diyen, terörist kıyafetli, sarı kırmızı yeşil paçavralar ve aç köpekler eşliğinde karşılanan itler için yol açılırken, özel harekat ve çevik kuvvet seferber edilirken şehit ailelerine yapılan... yazıklar olsun demekten başka bir şey gelmiyor elimden. çok teşekkür ederim bu partiye oy verenlere de , bunlardan cumhurbaşkanı çıkarttıranlara da, bunların başbakan olmasına yol açanlara da. kına siparişlerini verebilirler.
artık halkı temel fakat doğru sorgulamalar yapmaya iten çok sayıda olay var.
teyzem diyor ki elimizde pkk bayrağı olsaydı belki izin verirdiniz, türk bayrağı var diye mi bu zulüm?
teyzem doğru söylüyor, teyzem yerli yerinde bir sitemde bulunuyor. gece ataşehir'de pkk'lılar otobüsleri yakarken olmayan müdahale şehit ailelerine yapılıyorsa, bu devletin verdiği madalyayı, beratları yakar o gaziler!
yazıklar olsun size ve sizlerin ampülüne mühür basan o ellere!
insanımızın hala haklarını bilmediğinin göstergesi olan olay.
şehit ailesi olduğu için, polisin yaptığı yanlış bulunuyor. sanılıyor ki polis, kafasına göre karar verdi ve şehit ailelerinin meclise girmesine engel oldu. bu düşünce biçiminin duygusallık sonucu olduğu varsayıyorum sadece, tabi bir vatandaşın neler yapabileceğinden bihaber olduğunu unutuyorum.
yıllarca duygusal davranıp, bu ülkede olan gerçekleri göremedik. yıllarca duygusal davranıp, evlatlarımızı ölüme gönderdik. çünkü sandık ki, vatanımız olduğu için korumamız gerektiğini düşündüğümüz toprak parçası ancak birlik olursak bizim diyebileceğimiz bir yer olur. evet, bu ülke torak toprak diye vatansever bir "duygusallık"la evlatlarını ölüme gönderdi!
tepki vermekte hep geç kalan insanım, şehitlerimizin sayısı arttıkça "vatan sağolsun" dedi. vatan sağolsun da, vatan canmış canlarla sağolmuyor. birileri şehitler üzerinden nemalanırken, savaş çığırtkanlığı yaprken, yine aynı duygusallıkla bir oğlumu daha gönderirim dedi şehit ailesi. o gençleri sadece pkk öldürmedi. sen öldürdün, ben öldürdüm, bitmek bilmeyen kin öldürdü. durum bu olunca bu topraklar aslında kan değil, kimle sulandı.
şehit ailelerinin tepkisine katılmamak elde değil. lakin yol bu değil. seçtiğin yol yanlışsa, farkında olmadan kinini başka mecralara da sıçratırsın yine o "duygusallık" ile. nitekim de öyle olmuş.
her isteyen, istediği zaman meclise girebilseydi, pazar yerinden farksız olurdu meclisin önü. bu işin bir yolu yordamı var. bir temsilci gider, randevu talebinde bulunur ve yürüyüş sonrası mecliste şehit ailelerini sesini duyurabilir.
bunun yerine, izinsiz bir gösteri yürüyüşüyle meclise yönelmek, illegal örgütlerin yürüyüşlerinden çok farklı değil. hani şu terörist olmakla suçladıklarımız var ya, işte onlar gibi davranılmış. ehh doğal sonuç olarak da polis buna müdahele etmiş. çünkü görevi meclisi korumaktır. polis beni korumuyor, pkk yı koruyor diyenler ise, gerçekleri göremeyecek kadar kör olmuş provokatörlük yapanlardan başkaları değil. polisin pkk yı koruduğu falan yok, anlamıyors musunuz?! polis sadece işini yapıyor. senin kendine zarar vermene engel olmaya çalışıyor. her koşulda polise yüklenmek neyin nesi bunu da anlayamıyorum. keyfi olmayan bir müdahele, doğru bir müdaheledir.
hatta sizin, duygusallığınıza rağmen.
hatta sizin, kanunu umursamamanıza rağmen.
hatta sizin, kendilerine düşman olacağını bilmesine rağmen.
saçma sapan duygusal davranışlardan sıyrılın ve devletin başındakileri seçerken çocuklarınızı düşünün. daha fazla gencimizin öldürülmesine müsaade etmeyin. tepki budur!
kanun nizam mavralarını okuyanların, öncelikle pkk bayraklarıyla, apo posterleriyle yapılan izinsiz gösteriler karşısında polisin tavrını iyi incelemesi gerek.
kanun nizam mavraları okuyanların, ne ile suçlandıkları bile belli olmadan aylarca "ulusalcı" töhmetiyle hapishanelerde tutulan hocaları, gazetecileri iyi incelemesi gerek.
yüz vardır kızarır, baş vardır bazen öne eğilir eğilir. ama bazılarının yüzü öylesine meşinleşmiş ki tükürsen de kâr etmez, tokat atsan da.
unla, buğdayla, pirinçle satın alınacak bir %30 her zaman vardır.
ama uğruna bir mehmet'in can verdiği türk toprağının satılacak, peşkeş çekilecek, açılımlar uğruna heder edilecek tek bir santimetre karesi yoktur.
şehit anaları provakatör, şehitler ölmez vatan bölünmez diyenler tantanacı, şehit cenazeleri şov öyle mi? yunanlı gibisiniz, işgal ettiğiniz ülke siyasetini ,bürokrasisini ve sosyal yaşamını terketme aşamalarındayken yaka yaka yıka yıka defolup gidiyorsunuz.
dağa çıkıpta geri dönmeyen oruspu çocuklarının ve onun destekçilerinin, ağzının salyalarının aktığı ve mutlulukla okuduğu acı olay. bu memleketin polisi şehidinin anasına, abisine el kaldırmaz; bunu umanlar ancak ve ancak bir gün götlerine girecek olan polis copuyla tatmin olacağına delalettir.
polislerin nasılda tayyip'in ağzına baktıklarının çok açık kanıtıdır. Kimse inkar edemez. Pkklılar yürüyüş yaparken ses çıkartmayan hatta polislere taş atarlerken gene sesleri çıkmayan polisler şehit ailelerine engel olmuştur. Polisin nasıl bir yana çekildiğini görmüş olduk. tayyip öl dese öleceksiniz helal olsun. yarın birgün askerle polisi karşı karşıya getirirlerse hiç şaşmayacağım. Şimdi bazı okuyanlar 'yuh artık ütopya bu'diyecektir eminim. desinler. Bir zamanlar pkklıların şehit ailelerinden daha ayrıcalıklı hale geldiğini biri bize söylese 'saçmalama'derdik. Ama bakın oldu. Eee ne dedi tayyyip 'hazmettire hazmettire.' ....
gaz bombası atılmasının önüne geçen tek şey bu insanların asker yakını olmalarıdır. öğrencilere, emekçilere, öğretmenlere, kürtlere ve benzerlerine fütursuzca sıkılan gaz asker yakınlarına sıkılmamış, bir nevi "pozitif ayrımcılık" yapılmıştır. kurulan polis barikatları üç kez geriye kaydırılmıştır.
peki' öğretmenler, emekçiler, kürtler ölümle yüzleşmemekte midir, askere gitmemekte ve hatta askerde ölme riski taşımamakta mıdır? elbette hayır.
"nasıl arbede yaşanır" diye kıyamet kopartanların polis copu emekçilerin, öğrencilerin, kürtlerin kafasında şaklarken alkış tutması ise ironiktir ve faşistlerin insanlık skalasında neden en alt seviyede olduğunu net bir şekilde tanıtlamaktadır.
şehit yakınları denilince neden sadece akla asker geliyor ki? aynı şekilde polislerde ohal dönemlerinde şehit olmadı mı? ama bugün geldiğimiz noktada askerimiz o kadar soyutlandırıldı ki halkından pkk o kadar yüceltildi ki artık milletin başına polis asker karşı karşıya.
bugün o şehit yakınlarına barikat kuran sevgili polisler. o şehit yakınları sizin de omuz omuza görev yaptığınız meslek arkadaşlarınızı şehit eden şerefsizlere karşı, pkk'ya karşı içlerinde biriktirdikleri öfkeyle yürüyorlar farkında mısınız? hadi geçtim içinizdeki insan sevgisini, bu şehit yakınlarının yüreklerindeki acıya duyacağınız saygıyı, hiç mi kendi meslektaşınızın ruhlarından utanmadınız bunu yaparken?
yazık. bu ülkenin evlatlarına kan döken insanlara tepki gösterenler bu ülke tarafından tartaklanmakta. bu ülkede şehit olmak saygınlık diyen falan çıkmasın daha. şehit olmakta, şehit yakını olmakta sıradan bir şey. terörist olun daha iyi prim alırsınız.
bugün kurulan bu barikatlar, vicdanlara kurulmuş barikatlardan başka bir şey değildir.
Benim ne kadar PKK aleyhtarı olduğumu herkes bilir. Bilenler bilmeyenlere anlatsın.
Şehidimiz de var hamdolsun bu vatana...
Polis verilen görevi yapmıştır, o da asayişi kontrolde tutmak, düzeni sağlamak için elinden geldiğince de yumuşak davranmıştır.
Çünkü polisinde şehidi vardır.
Ne yapsınlar polisler de iş bırakıp meclise mi yürüsün?
Herkes şehidim var diyen, işini gücünü bıraksın meclise yürüsün, hiç olası bir şey midir?
kime yarar bu hareketler? Provakatörlere yarar,
Hemen arada açıverirler PKK ya izin veren hükümet kahrolsun! pankartını, oradaki gözü yaşlı annelerin eline tutuşturup ortadan kayboluverirler.
Al sana şehit analığından devlet düşmanlığına terfi...
nitekim izin verilmedi diye hükümet aleyhine de protestolar yapılmış.
ne oldu hani protesto PKK yı kınamak içindi???
gördünüz mü bir anda olay değişti,
Türk polisiyle şehitler karşı karşıya geldi, olay daha da büyüdü, hükümete sıçradı.
ne yaptığınızın farkındamısınız? Polis bizim polisimiz!
O şehit anaları bizim analarımız.
orta yerlerde muhalefet adına bu konuyu eleştirdiğiniz her an, provakasyona ve ajanlara meydan verirsiniz. toplu infilaller böyle böyle başlar !