o boş zamanı boş boş oturup geçirmektense, bir şeyler okuyup, en azından sıkıcı olmayan ve faydalı bir eyleme dönüştüren şahıstır. ben genelde trende uyguluyorum. ve bu işi yapan arkadaşlarım da var. hiç biri de dikkat çekme amacında falan değil, en azından şöyle bi 20-30 dk insan kendini yararlı ve rahatlatıcı bir eyleme dahil ediyor. şiddetle tavsiye edilir, yolculuğun nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.
(bkz: bu benim)
neyden zevk alacağını bilen tiptir. uzun yolculuklarda olmazsa olmazdır kitap okumak. kısa yolculuklarda da (3-2.5 saat) benim vazgeçilmezim olan eylem. tv izlemeyi sevmem, internete zaten normal zamanlarda hep takılan biri olduğum için otobüste interneti de tercih etmem. muzik dinleyip dışarıyı izlemek ilk sırada gelir benim için. ikincisi ise müzik eşliğinde kitap okumak.
edit: eksi verenler kitap okumayan kör cahiller, anladik.
Perdeyi çekip denge işini çözebilen ve uzun yolculuklarını faydalı bir işe çeviren nadide tiptir.
Kısık sesli slov müzik ve şekersiz kahvesi varsa değmeyin keyfine.
Zamanın boşa geçirilmeyecek kadar değerli olduğunun farkında olan kişi.
Bu yazı bana lisemizin güzide hocalarından 'Kasap' ile sınıfı arasında geçen diyaloğu anımsattı.
Kasap yine sabah ilk ders sınıfa girer ve birden bağırmaya başlar.
K: italya'da insanlar otobüste ayakta bile kitap okuyor. Siz niye böylesiniz hayvan herifler. Pislikler!!!
isteyipte yapamadığımdır.
midem buna elvermiyor ey sözlük.
hareket halindeyken bir şeye sabitlenmek ve okuma eylemini gerçekleştirmek mide bulantısına yol açıyor bende.
ışıklar sönünce çok zorlanacak tiptir kendisi. şahsen ben bir kere sevgilimle yolculuk yaparken hava olsun diye okumayı denemiştim ama olmuyor beyler. muavin ışıkları kapatıyor.
ayrıca o zaman liseli ve ergendim. belirtmeden geçmeyim.
12 saatlik yolculukta 400 küsür sayfalık bir kitabı bitirerek sıkcı olan yolculuğu keyif alınır hale getiren tiptir. ayrıca elinde de kahvesi varsa değmeyin keyfinedir.