her molada beklenilen tip vardır bekletmekten zevk mi alıyor anlamadık ama çok esrarengiz bir adamdır ne yaptığı belli değildir boş boş bekletir insanları. zaten bu insanlar ın hayat felsefesi budur. bu insanlar hakkında kısa bir araştırma yaptığımızdada geçmişlerinde çok beklediklerini görürüz. adamda işte çevreden ne görürse onu yapıyor.
her insanın farklı olduğu çok açık ve net o yüzden 55 kişilik otobüste 55 ayrı tipleme vardır. Fakat benim için aradan sıyrılan, genelde çoğu otobüste olan tiplerden birkaçı şöyledir;
-Yanına yolluk almadan çıkmayan teyzeler. 2 saatlik bir otobüs yolculuğu bile olsa evdeki tüm buzdolabını otobüse taşıyan teyzelerdir bunlar. Otobüste uyuyamaz, bu yüzden de sıkıntıdan tüm yolluğunu siler süpürür.
-Otobüsün mola vereceği anons edildiğinde elini cebine atıp, daha otobüs durmadan bir sigara ve çakmağını çıkaran insanlar. Otobüsün kapıları açılır açılmaz basamakta sigarasını yakar, sanki günlerdir içmemiş, çok çok ihtiyacı varmış gibi sigarasını 2 dakikada içip bitiren, aynı işlemi mola süresinde 2-3 kez tekrarlayan ve bu yüzden de ne yemek yiyebilen ne de ihtiyaçlarını karşılayabilen insanlardır.
-otobüste tek basına yolculuk ettiği ve çok sıkıldığı için, çareyi hosteslerde, muavinlerde, onlar da kesmiyorsa şoförde bulan insanlardır. Illa şoförün dikkatini dağıtıp diğer yolcuları panik haline sokandır. tüm çalışanlarla sürekli bir sohbet içerisindedir.
-genç bir anne, 1 ya da 2 yaşlarındaki çocuğu. çocuk hiç susmaz, sürekli ağlar, bağırır. ön koltuğa sürekli tekme atar. ön koltuktaki insan ise uyumaya çalışmaktadır fakat küçük çocuk yüzünden uyuyamaz, sinirlenir fakat genç anne üzülmesin, kırılmasın diye laf etmez. çünkü laf edecek olsa onlar artık laf değil küfür olacaktır. (ki bu benim)
otobüs mola verdiğinde minumum 3 kişi otobüsten inip otobüsü yıkayan kişiyi mal mal izlemektedir. bu kişilerin modern bir yaşam sürdüğü düşünülmektedir. asla kenar mahallede yaşayan biri gidip o adamı izlemez çünkü kenar mahallelerde insanlar arabalarını bahçe hortumuyla sürekli yıkarlar hatta araba yetmez yoldan geçenleri de bir güzel yıkarlar. böyle de şakacı tiplerdir.
Sırt çantalı bir erkek tipi mutlaka vardır. Kendisini otobüsün en yakışıklısı zanneder. müzik dinlerken mp3'ün son sesini açar. sırf dönüp birileri kendisine baksın diye, müzik dinlerken kafasını arkaya veya cama yaslayarak gözlerini kapatır. Molalarda herkes çayını yudumluyorken o otobüste bulunan bağyanları araştırır, kesmeye çalışır. En ufak bir göz göze gelme sonrası ise "tamam bu kız beni kesiyor, hoşlanıyor" triplerine girer.
Yolculuk biter, otogara inersiniz bir daha siksen de kimse bu herifi görmez.
ne haddimize efendim insanları şu veya bu şekilde tip diye nitelemek. 3 ölçek gözlem, 1 ölçek tahayyül, 1 tatli kaşığı baharat olsun.
eskiler hep der, bir adamın adam olup olmadığını yolculukta görürsün diye. keza haklıdırlar ama konumuz bununla hiç mi hiç alakalı degil.
şehirlerarası otobüse binmeyen varsa burdan sonrasını okumasada olur.
45 kişilik otobüste 45 farklı insan tiplemesi mevcut.
sürekli uyuyan model: otobüs hareket etmeden çok daha erken gelip yerini almıştır bile. genellikle pencere kenari tercih ettikleri mekanlardır. muavin anons etmeye başlamadan uyurlar. molalarda uyanmaz, uyandırılmaya ayar olurlar. kurulu saat gibi yolculuğun bitimine 15-20 dakika kala uyanırlar. cözmesi zor bir tipleme.
en önde oturup yolu izleyen yardımcı kaptan tipi: bileti alırken özellikle en ön olması konusunda diretirler. kac saat yolculuk yaptıklarının önemi yoktur. sürekli uyuyan modele inatla gözlerini bile kirpmazlar. kaptandan daha kaptan olma güdüsü hayli gelişmiştir. ben olmasam kesin uyur bu herif sözünü özünden benimsemiştir.
sürekli ağlayan çocuk modeli: birak allanseven. cocukla cocuk mu olcam la.
yol boyunca muhabbetin dibine vuran model: yolculuk nereye? gibi atom parcalayan soruyla baslayip, askerlik anilarina kadar inebilen calcene tiplemesidir. ne kitap okutur, ne uyutur cevresindekileri, kafa ütülerler. gece yolculugu yapiliyorsa bir kac saatligine sizma ihtimalleri yüksektir. fakat uyandiktan hemen sonra host(es) ten cay isteyip muhabbete kaldiklari yerden devam ederler. görevli ile en siki fiki olanlar yine bu modellerdir.
herkesten ve herseyden sorumlu oldugunu hisseden anac insan modeli: genellikle bu her otobüste 1 tane bulunur. (yaziyla; bir) kim indi, kim bindi, kim nerede oturuyor, kim uyuyor, kim osuruyor, kim horluyor hepsini takip eder. gerekli direktifleri görevlilere iletmekle yükümlüdür. ihtimal o dur ki, mola yerinde otobüs sizi unutup gitmez. bu anac insan yoklugunuzu farkedip hemen rapor edecektir. muavin sizi arayip bulup bi güzel fircalayacaktir. yersen!
yayilmaci seyahat eden model: genellikle iri kiyim olduklari icin, götleri sigmaz koltuga. sizin koltugunuzu kismen isgal ederken, uyudugu vakit cekilmez olurlar.
bacaklarini 90 derecelik aciya getirip, bedenini hafifce üzerinize yigiverirler.
arada bir uyanip sizin o uykusuzluk ve sinirden kipkirmizi gözlerinizi gördügünde, pardon bilader yav, cok yorgunumda gibi hatir gönül almayida eksik etmezler.
sürekli sikayetlenen model: otobüste bi koku var, bi su istedik gelmedi, ya su arkadaki horluyor bi söyleyiver, ne zaman mola vericez gibi sikayetlerle baslayip, duruma göre hiddetini artirabilir. görevliler bu tipten hic hazzetmez. ilk firsatta iktir cekmeyi isterler.
bu insanlari modellemeye calisan insan modeli: bütün yolculuk boyunca kulakligi takilidir. sürekli müzik dinler ama etrafida izler. kendi kendine eglenir. ahahah bu ne lan? eki eki tam düsündügüm gibi. dur bunuda yazayim a.q der durur. etliye sütlüye karismaz. cokta skinoski sama modundadir. (sair burda kendini anlatmis)