Gece, müziğin dibine vura vura, istenilen yere doğru gidiliyorsa epeyce keyifli bir eylem. Cam kenarında oturuluyorsa üstelik yolu izleme keyfi de cabası.
varılan otogar şehrin öbür tarafındaysa eziyeti katlayan eylem. bedava diye firmanın servisine binmeye çalışan kalabalık, servisin her yerini kaplayan valizler ya da düz toplu taşımanın kalabalığı, bazen de aktarma yapmanın verdiği acıyla birleşince bitmek bilmiyor. yol bitecek de eve gidilecek, ölme eşeğim ölme.
insanları gözlemleyip yorum yapabildiğim nadir ve güzel yerlerden. Herkesin bir telaşı var ve herkes haklı. Geçilen ilçeler ve yol kenarlarında o yerlerin kültürel kimliğinin imzalarını taşıyor olmasının farkına varmak. yolculuk güzel şey hele birde RiZE'ye gidiyorsan.
Gideceğin mesafeye göre eziyete dönüşme ihtimali olan olaydır.
11 saatlik yola gittim bir de gece gitme gafletinde bulundum yemin ediyorum bitince toprağı öpesim geldi. No otobüs yes araba.
dizlerin mına koyduran eylemdir. ama mola yerine geldiğinde aşağı inersin ve bi gerinirsin. Hıaaammmsss.. mis olur o an. ha tabi eve vardığında ebenin zkildiğini fark etmen vakit almaz. öküz gibi uyursun.
Almanya'da yaşayan benim türkiye 'den özlediğim nadir şeylerdendir. Bi türkiye 'ye geldiğimde sırf zevk için istanbul'dan Trabzon 'a otobüsle gidip ,orada bikaç gün kalıp, bikaç porsiyon akçaabat köftesi yiyip gene otobüsle geri gelmiştim.
Annem oğlum köfte yemek için 1500km yol gidilir mi, ben yapiim sana akçaabat köftesi -deli misin sen? Demişti.
Bi daa geldiğimde bi daa yapıcam. Bu sefer başka yere mesela kars 'a falan...ya da antep 'e falan ...
Kafayı cama yaslayıp yol kenarındaki kırları bayırları izlemek,geceleri uzakta tepede tek ışığı açık içindeki insan veya insanların ne derdi var diye düşünmektir.