Kesinlikle yan koltuktaki yolcu.
Uçaktayız ve kurulan cümle " yolculuk nere kızım? ". Allah'ın yok mu be amcam ? Diyorum ama içimden tabi.
- sivas amcacım *
- memlekete mi ?
- evet *
- alevisin dimi ?
- ihi yok amca :/
- sivas çok gelişti ya (Alevi olmamamdan dolayı yüzü asık bir şekilde)
- Eh işte *
-ayakların şişmesi.
-kaptanın son hızla gidip mola vermemesi.
-Yolculuğun ilk 1 saatten sonrasının işgence olması düşünün antalya-çanakkale arası 12-14 saat.bir sıkıntı çıksa 17 saat.gel de ölme.
-tuvaletin gelmesi.
-ağlayan bebek.
-koltuğu sonuna kadar yatıran... Çocuğu
-sizin yeriniz oturan dingil.
Diy uzayıp giden listedir.
şehirler arası otobüste koltuk üstündeki bagaj rafına yerleştirilen ve laptop'ın yanısıra bil'umum ofis evrakıyla ağırlaştırılmış laptop çantasının sarsıntı esnasında birinin kafasından aşağı iniverme olasılığıdır.
yanında oturulan kişinin ayakları, daha da fecisi götü kokan ilginç bir kıro insanı olması. sussa neyse, hele bir de muhabbet ederler, omzunuzu yastık olarak kullanırlar. çüş!
yolculuğun bitecek olmasıdır bir de yolculuğu sevenler için. evet, insan ayağa kalktığında gerçekten garip hissediyor lan..
+lensi çıkarırken otobüs sallanırsa da düşürürsem..
+lensle uyuyakalırsam
+gözlüğü nereye koydum ben ya
+lens kabı nerde ulan
+çantaya da bakamıyorum ki.. her yolculukta niye yanıma obez verirler allaam.
+aha sıçtık yol boyu lensle otur dur şimdi.
+lens aldıgım güne lanet olsun.
+koyim lense ben uyuyorum varana kadar elleşmeyin.
+zzz..
arka koltukta hoş bir bayanın oturması, bakmak isteyip bakamazsınız, acaba o benle ilgileniyo mu? koltuğu yatırsam bir dert yatırmasam bir dert... ikilemler içinde geçen bi yolculuk.
önümüzde bulunan yemek tepsisinin dik olarak durmayıp, aşağıya doğru meyilli olması nedeniyle aldığınız sıcak içeceğin en ufak bir tümsekten geçerken dökülme ihtimali ve neticesinde elinizde kalması.
önünüzde oturan şahsın koltuğu üzerinize doğru yatırması. lanet heriftir. otobüsün tüm özelliklerini sonuna kadar kullanmaya çalışır. kimse onu durduramaz.