temele inersek, genetik bir şeydir! herkeste olan, ilkel bir genin yüzeye çıkmasıdır! göç nedenlerinin pek iyi olmadığı, zorunluluktan göç/hareket edildiği zamanlardan kodlanmış bir şeydir. bünye yolculuk öncesi stresi yaparak, "lan kötü bir şey mi oluyor da gidiyorum buralardan; tüm rüzgarlar senin olsun..." demektedir! garip ama gerçektir...
-bacaklarin hareketsizlikten uyusmasi
-yemekte manti yemis gelmis agzi les gibi sarimsak kokan teyze
-sabaha kadar sarki söyleyen veya aglayan cocuk veya bunlarin ikisinin birden olmasi
-acliktan geberirken ses cikmasin, ayip olmasin diye bir sey yiyemezken milletin kizarmis tavuk, kiymali börek yemesi, hatta zorla sana da yedirmeye calismasi, kokutmasi mide bulandirmasi
-uyurken horlayan, osuran insanlar, bütün otobus duyar, sinir bozuklugundan herkes baslar gülmeye. muavin kalkar bi fisfis sikar o da ondan beter kokar
-tv izlemene bi türlü izin vermeyen öndeki saclari yolunasi koca kafali adam
geniş omuzlu dayılardır. adamlarda öyle omuz olurki, kendi koltuklarını aşar senin koltuğun da bir kısmını kaplar. sen adamla vücut teması yapmayayım derken cama bütünleşik olarak yolculuğuna devam edersin. her şeyi standardize eden almanların bu koltuk boyutu konusunda türkiyede çakmaları da gözden kaçmamıştır.
yan koltukta oturanın şişman olması ve sıkıştırması, sakız çiğnemesi *,horlaması, kulaklık takılıyken duymayacağını kavrayamaması yada kavramazdan gelip konuşmaya çalışması hatta duymadığınız için dürtmesi, molada soğanlı döner yemiş olması, rahat uyumak için ayakkabısını çıkarmasıyla kokudan duramamak, sayesinde uyuyamamak, kendisi uyanık olduğu zamanlarda konuşmasın diye uyuyor numarası yapmak ve karşılığında ''sen de iyi uyuyorsun ha'' demesi ve de otobüste geçecek başka yer olmaması.*