kulakta hafif bir müzik, baş cama yaslanmış, akılda bin bir türlü düşünce, hayal, anı; bazen yüzde tebessüm, bazen içte heyecan, bazen de tutmaya çalışıp tutulamayan göz yaşlarıyla yapılan eylemdir.
kimi zaman vakit kaybı gibi de gelse insanın kendisini dinlemesi, kendisiyle baş başa kalmasını sağlayan bir zaman dilimidir.
tek başına yolculuk edince yanındaki ile iletişime girmeye çabaladığın fakat ondan ses gelmeyince cam kenarında yolların uzun beyaz çizgilerini sayarak geçirdiğin, şiş bacaklarla eve döndüğün yolculuktur. çok uzun olmayanı makbuldur.
sevgiliyle beraberken yapilan en guzel yolculuk. aktivite. gece camdan bakarken yansiyan yuzunuzu gorunce yol bitmesin istenilir. ama o da biter her guzel sey gibi.
karadan yapılıyorsa bu şehirlerarası yolculuk bacak tutulması başınıza gelen en normal şeydir. bi de uzun yolculuklarda uyuma problemi yaşanır ki boy itibariyle hiç bi yere sığılamamaktadır. tabi arabayı veya otobüsü kullanan için durum daha fenadır.
not: bariz subjektiftir.
hafif gerizekalı iseniz şöyle olur.(an itibariyle yolculuk başlayalı 12 saat, biteli 5 saat olmuştur ama gezi devam etmektedir.)
sabah 6'da kalkıp izmir'e gideceksinizdir. 'uyku tutmaz, s.ktir et kalkıp gideyim' dersiniz ve yola girersiniz..tam o esnada saat 01.05'i gösteriyodur. köprüyü geçersiniz, yol çalışmasından dolayı daraltılmış olan izmit otoban sapağını hızınızdan dolayı kaçırırsınız ve e-5 izmit yönüne yönelirsiniz. ama yolu tam bilmiyosunuzdur. kartal sapağında önünüzdeki araçtan inen adama sorarsınız, adamda pendik'e* kadar bende geliyim der, adama soru sorduğunuzdan mecbur olursunuz. adam arabaya oturduğu an cüzdanı bırakıp gitmeye razısınızdır. ama neyse ki adam iyi niyetli çıkarda pendik'te indirirsiniz. sonra seferhisar-topçular güzergahını feribotla geçersiniz. daha sonra asıl uzun yol başlar. bu arada uykudan kalkalı yaklaşık 20 saat olmuştur ve önünüzde yaklaşık 400 km yol vardır. susurluk'a kadar bir gaz gelirsiniz ama orada bünye 20 dakika mola vermek zorundadır. bu yol üzerindeki bursa il sınırı ve balıkesir il sınırı yazılarının bir insanı ne kadar sevindirdiğini tahmin bile edemezsiniz. zira gece yarısı o yollarda tek başına giderken arabaya birşey olsa en iyi ihtimalle s.kileceğinizi, kaza olduğu takdirde ambulansın 5 saatten önce gelmeyeceğini bilirsiniz. ama iş işten geçmiştir artık. susurluk'tan çıkarken gün hafiften ağırmaya başlamıştır. yaklaşık 75 dakika daha gittikten sonra manisa il sınırları içerisindesinizdir ama vücut artık bitmiştir ve dikkatiniz iyice dağılmıştır. burada da bir benzinciye çekip 45 dakika uyursunuz ve cin gibi olursunuz*. daha sonra bir şekilde izmir'e gelirsiniz ama o da ne? ucuz diye rezervasyon yaptırdığınız otel direk fuhuş otelidir*. sabahın 9.30 unda alakasız çiftler sürekli yukarı çıkıp aşağı inmektedir. hemen odaya çıkıp bir bahane uydurup otelden ayrılırsınız*. sonra paraya kıyar adam gibi bir otele girersiniz, alsancak-karşıyaka ve karşıyaka-alsancak vapur seferlerine katıldıktan sonra odanıza gelirsiniz. bi bakarsınız ki internet girişide var odada, hemen kablo istersiniz onu da getirirler ve bunları yazma fırsatı bulursunuz.. önemli dakikalarda canlı bağlantılar bu başlıkta.
yaz sıcağında zaturre olmaya dalalet olan olay. klimayı o kadar çok açıyorlar ki dışarıya çıkınca "hava da ne kadar güzel sıcacıkmış" sözcükleri dökülüveriyor insanın ağzından.
söz konusu olay zorunluluksa bir süre sonra gerçekten çekilmez olan olaydır. sürekli otosbüsle seyahat etme durumu, belinizin boynunuzun ağrıması vs vs..