Metro turizm'in her yolculuğunuzda size yaşattığı durumdur. Aslında diğerleri de pek farklı değil ama Metro olayın dozunu abartmış durumda. Her yerde belediye otobüsü gibi durur, su istersiniz 25dk sonra gelir, gideceğiniz yere kaç saat kaldığını sorarsınız bir tek küfür etmediği kalır. Kısa yolculuklarda pek sorun olmaz ama 11 saatlik yolu 13 saatte gidince sinirleriniz yıpranır. Eğer Metro'dan başka şansınız yoksa sakin olun, mümkünse yanınızda sinir ilacı bulundurun, hiç bir görevliyle konuşmamaya hatta göz teması bile kurmamaya çalışın.
rezalet değildir ya. Sigara içiyorsanız tam bir keyifdir. Nikotininiz gelir, beklersiniz, beklersiniz... Mola verince bir tuvalete gider, belki yemek yer, " var mı çay içıen?" diye bağıran adamdan bir çay alırsınız ve cebinizden paketinizi çıkartıp, otobüsünüzün yıkanışını seyrederken sigara içersiniz... Süper bir şey benca...
yolcuların yarısından fazlası gerizekalı ise sabah sabah hiç çekilmeyen rezalettir. moladan kalkma saati gelmiş herifler hala bizi bekletiyor. ulan sevdicegimin yanına gitmeyecektim ki gorecektiniz siz. yolun diğer tarafında o var allahtan.. 10 dakika geçti hala gelmeyen var!! sizi otobüse alanın .... tamam sakinim..
Zöe:gec kalan yolculardan ikisi aramizda .hanginiz lan biyikli fotorlu olan?
otobüs yolculukları konusunda doktora yapabilecek konumdayım, istanbul-kütahya seferini yaklaşık olarak 100-150 kere yapmışımdır 4 yıllık üniversite hayatımda. yolculuğun iyi geçebilmesi kesinlikle otobüsten ziyade birlikte yolculuk ettiğiniz insanlara bağlıdır. herkesin bünyesi farklıdır ama otobüs yolculuğu esnasında yağlı yağlı börek götüren insanlara kafa atasım gelirdi. gündüz yolculukları gece yolculuklarına nazaran daha keyiflidir, geceniz yollarda heba olmaz, gece çok iyi uyurum ben ya diyen insan mutanttır. herkes uyur fakat otobüste iki büklüm uyumaktansa hiç uyumamak sabaha daha dinç başlamanızı sağlar. saat gecenin 4 ü otobüs mola vermiş ve kapının tam karşısında oturuyorsunuz, başınıza götünüze vuran 30 dakikalık ayaza rağmen hala gece yolculuğu diyorsanız diyecek sözüm yok.
internetten istanbul-ankara arası 45 liraya aldığınız otobüs bileti sonrası geçer yerinize oturursunuz.
tam otobüsün hareket etmesine dakikalar kala muavinin gel ankara 20 tl diye bağırması tam bir rezalettir.
daha sonra 20 tl ye bilet alan vatandaş gelir sizin yanınıza oturur.
kendinizi kazıklanmış gibi hissetmenize yol açan firmalardır.
not: bu başıma iki kere metro turizm'de geldi.
artık uzun süredir kullanmadığım bir firmadır.
otobüsün camına navigasyon cihazı takılır, çantadaki büyük boy kraker ve 2,5 litre içeçek çıkartılır(reklam yapmadım)fındık, fıstık çıkartılır izleye izleye antalya ankara arası yolculuk başlar.
akla ''soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan'' cümlesini getiren başlık oldu bu.
Otobüs yolculuğunu belli firmalarla yapmak, onun dışında önceden planlı ziyaretlere mümkün mertebe uçakla gitmeye çalışmak en iyisi olacaktır.
Kamil koç ve metro dan uzak durulmalıdır bir de.