bahsedilen semt eryaman, yaşamkent, kartal, beylikdüzü gibi yerler ise yine bir nebze çekilebilir olan şey. ancak burası harbiden dağ başı ise işte o zaman sıçtığınızın resmidir. 70 kilometre süren belediye otobüsü yolculukları (ayakta kalmanız durumunda babalara geliş) gibi şeyler insanın ömründen 10 yıl çalar. evet o garibanlardan birisi de benim. araba olmasa 1.5, 2 saat sürüyor ankara'ya ulaşmam. balkonuma kartal konuyor, arabanın yanında tilki görüyorum otoparka indiğimde. bu da böyle bir itirafımdır.
bu aralar sık sık yazıyorum.
insanın sürüde olma güdüsü çok kuvvetlidir.
bellirli kısa zamanlar için yalnızlık, sakin ortam iyi gelir ama sürüdürülemez.
şehirler sadece ekmek parası için bu kadar yoğunlaşmıyor.
pencerenizden insanların, arabaların sık sık gelip geçtiğini görmek sürüye dahil olma hissini kuvvetlendirir.
o açıdan eskiler bu işi yazlık ve kışlık yaşama alanları kullanarak çözmüş.