şehir efsaneleri

entry135 galeri1
    60.
  1. kıbrısta kapalı maraş bölgesinden geceleri gelen çığlık ve bağırışmalar.hayaletler şehri magusa
    2 ...
  2. 59.
  3. bankamatikte şifreni tersten girdiğin zaman yine kabul ediyor fakat soyulduğun düşünülüp anında polisler alarma geçiyor.
    7 ...
  4. 58.
  5. deprem esnasında yere düşüldüğünde oluşan kırık bir daha kaynamazmış.

    - hastır lan koşarak uzaklaş burdan.
    2 ...
  6. 57.
  7. 56.
  8. üniversitenin birinde bir derse giren öğretmen,öğrencilerine 400 küsür sayfalık bir kitap verir ve ''sınavda bu kitaptan sorucam''der.Öğrenciler çalışırlar kitabı yutarlar ve sınav zamanı gelir.Sınav kağıtları dağıtılır ve kağıtlar ele alındığında kağıtta tek bir soru vardır;

    1-)Kitabın kapağında ki resim nedir?

    (bkz: efsane o ya)
    1 ...
  9. 55.
  10. Dolmuşta geçen yüzlerce vardır.
    Para verme esnasında önde oturan kadının arkada oturan arkadaşına
    "Ayşe ben önden verdim sen bir de arkadan verme"
    Bir annenin yaramazlık yapan çocuğu için yanında oturan adamdan yardım istemesi sonucu adamın çocuğa
    "suus ananı s**erim"
    Şoföre "muhteşem bir yerde inebilir miyim?" diye soran kıza şoförün "buyrun size layık değil ama"
    Kadının şoföre "ne zaman kalkar" sorusuna şoförün "sen oturunca kalkar" demesi başlı başına şehir efsaneleridir. Etrafınızda bunları kendisi yaşamış gibi anlatan çokca insan bulabilirsiniz.
    3 ...
  11. 54.
  12. 53.
  13. 52.
  14. akla mantığa sığmayan uydurma hikayelerdir. genellikle bir mesaj barındırırlar. dinleyenler " oooooooo " şekilnde tepki vererek mesajı alır.
    1 ...
  15. 51.
  16. hoca sorar bu sandalyenin bana varolmadığını kanıtlayın diye çocuk der hangi sandalye? hocada çakar yüzü çocuğa finalden. *
    2 ...
  17. 50.
  18. 49.
  19. istanbul hukuk fakültesinin bir dersliğine sınav olmak için başka bir üniversiteden gelenler olur.
    efsane bu ya, sıranın üzerinde yazan diyaloğu özellikle kimse silmez. *
    sıranın üzerinde şu yazmaktadır:

    ' insanların ayakkabısız gezdiği bir ülkede, hukukçuların işi hukuk yapmak değil ayakkabı üretmek olmalıdır.'

    bunun altındaysa şu yazmaktadır:

    ' iyi ama, üretilen ayakkabıları adaletli bir şekilde dağıtmak yine hukukçuların işi olacaktır. '
    3 ...
  20. 48.
  21. öğretmen riski tanımlayın der. öğrencilerin hepsi kağıtlarına zor bir duruma göğüs germek vesaire yazarken bir aralarından sadece bir öğrenci geçer. o da kağıdı boş bırakır ve sol alt köşesine küçük bir not düşer:
    ' risk, budur. '
    2 ...
  22. 47.
  23. + bir çoçuğu bir odaya kapatmışlar, sadece yemek vermişler kimseyle ne konuşmuş ne görüşmüş. 10 yaşına geldiğinde hangi dili konuşmuş?
    - tarzanca abi.
    + olurmu lan arapça.
    8 ...
  24. 46.
  25. en meşhuru; dışarıda geçirdiğiniz bir gecenin sabahında, küvette buzlar içinde ve böbreğiniz alınmış olarak uyanma efsanesidir. (bkz: organ mafyası)
    2 ...
  26. 45.
  27. 44.
  28. benim esmer kadınlardan hoşlanmam. 375 sevgilim esmer diye böyle bir efsane uydurmuşlar. oysa ki ben bütün kadınları severim.
    1 ...
  29. 43.
  30. Duyduğum en hayvancası Süleymaniye Camii ile ilgili olanıdır;
    rivayete göre Süleymaniye'nin altında aynısından bir tane daha varmış, deprem olduğunda ters dönecek ve cillop gibi bir yenisi çıkacakmış, resetlenecekmiş Süleymaniye.
    (bkz: boyun devrilsin)
    2 ...
  31. 42.
  32. depremden bir sene sonrası 2000 yazı, Bursa'nın Gemlik ilçesine bağlı Kumla'da tatil yapıyoruz, deniz kenarında akşamüstü arkadaşlarla otururkene, deniz birden bile dalgalandı, ama dalgalar öyle böyle değil amormal büyüklükte, herkesinde aklında depremdir, tsunamidir o var ne de olsa büyük marmara depreminden daha 1 sene bile geçmemiş, köyde herkes endişeli acaba yeni bir deprem mi geliyor diye, bizim zıpır arkadaşlardan biri köylülerden birisine "ben jeofizik mühendisiyim, bu belirtiler deprem belirtisi, bence önlemlerinizi alın" dedi(ynımızda dedi bunu, ki arkadaşın yaptığı mesleğin jeofizik mühendisliği ile yakından uzaktan alakası yok, muzurluk işte "niye öyle dedin" adama diye sorduk "yahu boşver dedim işte" dedi).

    neyse sonra hava karardı, anormal dalgalar devam ediyor, deniz kudurmuş vaziyette, biz gene oturuyoruz, bir yandan denize bakıyoruz bir yandan sohbet ediyoruz. birden baktık karanlığın arasından bir kadın koştura koştura geliyor, yanımıza yaklaştı, bizim muzur arkadaşın annesi, "aman çocuklar deniz kenarında fazla durmayın" diye bizi telaşlı şekilde uyardı, "neden teyze" diye sorduk, "köyde bir deprem uzmanı demiş, bu gece 8.0 şiddetinde Gemlik merkezli deprem olacakmış, dev dalgalar oluşacakmış, aman çocuklar dikkatli olun" dedi oğluna da "aman oğlum lütfen aklım siz de kalmasın" diye uyarıda da bulundu, biz "tamam teyzeciğim merak etme sen" diyoruz ama bir yandan da bazı arkadaşlar kendini tutamıyorlar gülüyorlar, neyse teyze gitti, biz yerlere yatıyoruz, hayır dedikoduyu "ben jeofizik mühendisiyim, bu belirtiler deprem belirtisi" başlatan bizim arkadaş, artık nasıl bire bin katarak anlatılarsa döndü dolaştı "köyde bir deprem uzmanı demiş, bu gece 8.0 şiddetinde Gemlik merkezli deprem olacakmış, dev dalgalar oluşacakmış" şeklinde bize geri döndü.

    heeaa ne oldu sonra gece dalgalar devam etti, ama ertesi sabah deniz çarşaf gibiydi, deprem falan da olmadı. güzel bir şehir efsanesi yaratmıştı bizim zıpır arkadaş...
    3 ...
  33. 41.
  34. guiza kendini okutup üfletip bu sezonun gol kralı olacakmış..
    1 ...
  35. 40.
  36. istanbul deniz otobuslerinin ibrahim tatlıses in oglu idoya ait oldugu büyük bir şehir efsanesidir.
    0 ...
  37. 39.
  38. "arkadaşımın bir arkadaşının başına gelmiş oğlum" diye başlayan cümlelerden ibaret öykülerdir efendim. tamamen uydurmadır. bu yaşıma kadar sürekli arkadaşımın arkadaşlarının benim hayatıma oranla ne kadar ilginç yaşantıları olduğunu düşünmekteydim. birisine barda içki ısmarlamışlar ve sonrasında gözlerini açtığında kendisini buz dolu bir küvette eline sıkıştırılmış bir cep telefonu ve 911 numarası ile buluvermişti. *. bir diğeri ise sınavda risk nedir sorusuna işte budur yazmış ve boş kağıt vermişti. benimse hayatımdaki en büyük atraksiyonum üniversitede gözetmen arkasını döndüğünde elime yazdığım minik kopyaları açmaktan ibaretti. neyse ki hayatımın daha da sıkıcı olduğunu düşünmeye başlamadan arkadaşımın arkadaşları diye kimselerin olmadığını gördüm. *
    0 ...
  39. 38.
  40. yemekteyiz'e katılanlara elektrik parası 300-400 geliyor. (spotlardan dolayıymış)
    0 ...
  41. 37.
  42. sınavlar ile ilgili olanlar daha bir ilgi çekici gelmektedir ;

    bir hoca var-mış. hiçbir öğrenciyi geçirmiyor-muş. sonra öğrencilerden biri bir plan yap-mış. soruları çalıp, haftalar öncesinden bütün soruları ezberle-miş. sınavda noktası noktasına yaz-mış. sonra kağıdı verecekken, yazdıklarının hepsini sil-miş. doğal olarakta sınavdan 0 al-mış.

    işte efendim daha sonra dekanın yanına şikayet etmek için git-miş. "hocam ben hepsini yazdım, inanmazsanız kağıdıma bakın" de-miş. kağıda baktıklarında kağıt doğal olarak boş-muş ama silgi ile silinmiş-miş. bunun üzerine de hoca hakkında soruşturma başlat-mışlar.

    o kadar-mış yazdım hepsi uydu, en sondaki uymadı ya hay şansıma tüküreyim.
    1 ...
  43. 36.
  44. murattı,

    sarah vakti zamanında ingilterinin en ünlü sigara fabrikasının sahbinin kızıydı, o dönemde ekonomi okuyan sarah okuldan kalan boş vakitlerinde babasının fabrikasına gelip, kendisini iş hayatına hazırlamak amacıyla babasına yardım ediyordu, günlerden bir gün sarah üretim hattında incelemeler yaparken genç bir türk işçisiyle tanıştı, zamanla türk gencine aşık olan sarah için tek engel babasının izniydi. ve artık sevdiği ve evlenmek sitediği bir erkek olduğunu babasına da anlatmaya karar verdi. bir akşam yemeğinde konuyu babasına anlatan sarah'a babası bu gencin kim olduğunu sordu, sarah babasının katı soru sorma tarzından, bu ilişkiye onay vermeyeceğini anlayıp bu gencin kim olduğunu babasına söylemedi. bu gencin ismini çok öğrenmek isteyen baba ise ne kadar sorduysa sorsun bir türlü kızından cevap alamadı. ertesi gün babasının bu tavrını sevgilisine anlatan sarah bir sonraki gün aşık olduğu gencin işe gelmediğini gördü, daha sonraki günlerde aynı durumda devam edince sarah yardımcılarını aşık olduğu genci bulmaları için görevlendirdi. asistanlar bir süre sonra acı haberle döndüler aşık olduğu genç intihar etmişti. o gece sarah düğününde giyemediği beyaz gelinliklerini giyip gece fabrikaya gitti, ve üstündeki beyaz gelinliğiyle birlikte intihar etti.
    ardında tek bir not bırakarak, ''murattı''.

    ertesi sabah fabrikaya gelen babası, istemedende olsa kızını kaybetmenin verdiği acısıyla tanışmıştı. işte o gün bugündür o sigaranın adı murattı dir. ve filtresi diğer sigaralardan farklı olarak beyazdır.

    (orgin k.g.s.f)
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük