tam olarak ruhun neresinden geldiği belli olmayan güzel bir sevme hali. iyileştirici bir etkisi vardır.beklentilerimizi karşılayamayan insanlara karşı duyduğumuz öfkeyi de yatıştırır. çok halledici ve sakinleştirici bir duygudur.
30 yıl boyunca ben de laz pacinoyla aynı fikirdeydim. ( (bkz: #106194) ) şefkat yavru hayvanlar, bebekler, yaşlılar vs için hissedilir saıyordum. yani şefkat, bir köşesinden acıma duygusuna bağlıydı sanki...
şimdi farklı...
şefkat gösterilen savunmasız, küçük, çaresiz, korunmaya muhtaç olmayabiliyor.
şefkat şimdi:
* çok yoğun ve koşulsuz sevgi
* korunmaya muhtaç olmadığı halde, verilen değer nedeniyle korumak istemek
* ilgi gösterirken kalbin en saf haline dönüşmesi
* hiç bir maddi ya da manevi menfaat gözetmeksizin sevgi göstermek
* onun varlığının dünyadaki en kıymetli şey olduğunu hissetmek
* içindeki masumiyete güvenmek
* çaresiz olmadığı halde her derdine çare olmak istemek
* hesapsız olmak; soru işaretlerini kovarak kendini duygulara bırakmak
* kendini savunabileceği halde her şeye herkese karşı savunmak istemek
* aşkın sevginin en konsantre ve en şiddetli halini hissederken bunu usul usul göstermek
hatta galiba, hayat yüzünden oluşturduğun kalkanlarının ardındaki en gizli-saklı, en doğal, en masum halinle onu özdeşleştirmek. o olmak ve sen olması...
bu arada not; resimdeki aslan, o yavru ceylanın annesini avlamış. sanki avladığı ceylanın yavrusundan özür diler gibi dimi? "doğanın kanunları gereği anneni öldürmek zorunda kaldım özür dilerim..."
insanı doğal olmayan, kurgusal bir çocukluk alanının içine sokan histir. şefkat hissettiğimiz zaman karşımızdaki kişiyle yoğun bir empati kurarız ve bu da onun ruhsal düzeyine inmemizi sağlar. gözlemlerseniz böyle bir bağlamda her iki taraf da çocuksu ve saf/temiz davranışlar sergiler. şefkat duyduğumuz kişi sayesinde yetişkinlik rolünden bir an olsun çıkma fırsatı yakalıyoruz ve bu da her iki tarafın tatmin olmasını sağlıyor.