şebnem ferah'ın kısacık saçları ile ortalığın tozunu attırdığı konser olmuştur.
gelelim ayrıntılara:
öncelikle şunu belirtmeliyim ki son ana kadar konser iptal olabilir şüphesini taşımadım değil. ancak küçük dev kadın yine yaptı yapacağını. bu konser biraz daha farklıydı çünkü; bu tamamen dinleyiciler için yapılmış bir konserdi. şebo'nun planladığı bir konser değildi. zaten kendisi de "bazı konserler bizim olur, bazı konserler sizin. ve bu sizin konseriniz" diyerek belirtti bu konuyu. herkesin merak ettiği nokta bu konserin nasıl olacağıydı? şebnem kısacık saçları ile (görünce dolores'i anımsadım ben) sahneye arz-ı endam ettiğinde yer yerinden oynadı. ilk eylem saçta başlar ya zor günlerde o misal. yeni albümden eskiye doğru şarkılar söylendi. eğlenildi. ancak şebo'nun acısı da hissediliyordu. şarkıları söyleyiş biçiminden, konuşmalarına kısacası her halinden belli oluyordu. zaten aksi de beklenemezdi. buna rağmen o küçük kadın sahnede yine devleşti.
ama hayri'yi unutmamak lazım. bir konser klasiği olarak şebnem dans pisti parçasında birini sahneye dans etmek için davet etti. o şanslı isim de bu hayri isimli gençti. sahneye öyle bir çıktı ki ruhunu teslim edeceğini düşündük. meğer bu yaşanacakların öncüsüymüş. bu arkadaş kadınla dans ederken bir ara üstüne düşecekti o derece. hele şarkıya bir giriş yaptı evlerden ırak. bununla da bitmedi. dans sonunda şebo'nun elini öptü ve başına koydu. o an zaten açıkhava'daki herkes koptu. heyecandan olsa gerek demek istiyorum ama elini başına koydu ya. kadını sahnede yaş bunalımına soktu resmen. zaten şarkı bitiminde şebo'da önce arkadaşın adını sordu* ve dansın incelikleri dersine giriş yaptı, gelecek aşk hayatında başarılar diledi. ahh hayri ah... neyse hayri alınmasın takılıyoruz. bunlar konser esnasında eğlendiğimiz, güldüğümüz anlardan biriydi. keşke olmasaydı dediğimiz şey ise "höyküren ergenler." kabak tadı verdiler gerçekten. tamam seviyorsunuz, hepimiz seviyoruz şebnem ferah'ı ama her şarkıdan sonra da böğürmeyin yahu. üç-beş bağırırsın da sizinki kabak tadı verdi yani.
aykan'ın yanlış parçaya giriş yapması, metoboy'un sigara parçasında spontane bir şekilde attığı gitar solosu, buket'in sevimliliği, sahne dekorundaki mumların devrilmesi nedeniyle (özellikle ceren'in tarafında) meydana gelen ufak çaplı yangınlar gibi küçük notlarımız da var. ozan tügen her zamanki gibi süperdi. merak ediyorum acaba konser esnasında barca maçının skorunu öğrenebildi mi?
şebo acısını şarkılara kattı, etkisini daha da arttırdı, inceden inceden vurdu. "kelimeler yetse" diyor ya aynen öyle...
iyi ki varsın kadın.
sabırsızlıkla beklediğimiz konserdir. üzücü durum olmasaydı niyet, açıkhava'da akustik bir konser kaydıydı. ama kısmet... önemli olan bu konserle biraz moral olması.