Millî şairimiz Mehmet Emin Yurdakul, Şebinkarahisar için şunları yazmıştır.
Eşim, hayat arkadaşım Şebinkarahisarlı bir Türk kızıdır. Onunla evlendiğim zaman benimle konuştuğu öz Türkçe bana kendi dilimin özünü anlatmıştı. Ben istanbul lehçesini anamdan, babamdan; sonra Anadolu lehçesini karımdan öğrendim. Onun saf ve asil ruhunun kaynaklarından Türklük aşkının kandırmaz Kevserini içtim ve çürüten amansız zamanın değiştirip çürütemediği Türk ruhunu, bütün töreleri, faziletleri içinde, burada buldum. Şebinkarahisarda dokuz kere bulundum. Altısında altışar ay, üçünde birer yıl oturdum. Burada gözleri yaşlı yetimlere, bağrı yanık dullara, ağlamaktan gözleri kör olmuş ihtiyarlara rastladım. Millî ruhumu, millî ıstırabımı, millî ülkümü buradan aldım. Tesadüf ettiğim olayları topladım. Halkın acıklı hayatından ve ruhundan aldığım ilhamları şiirime koydum, milletime sundum. Benim milliyetçiliğimin asıl kaynağı işte budur...
giresun demeye bin şahit isteyen ilçe. ne bitki örtüsünün karadenizle alakası var, ne de insanının. 3 sene önce burada bir ziraat bankasına girip, bankamatikten alamadığım küsuratlı parayı almak istedim. herif diyor masraf keseriz, o zaman da kalıyor 7-8 lira gibi bir şey. dedim hiç değilse bankamatiğe 10'luk banknot koyun, bari onu kurtaralım. yok diyor koymuyoruz falan. dedim siz nasıl bankasınız; herif bana bildiğin diyarbakır şivesiyle ''burası şebinkarahisar kardeş'' diyor. bir tek tamzara diye köyleri var, gidip görün derim. 30-40 hane var ama en düşük insan profili öğretmen. aynı aileden 4 profesör bile çıkarmışlar amk. burası hariç merkezine bile gitmeyin derim, bir de yolun ortasında sivas kangalları geziyor amk, dikkatli olun.
giresunlu olmadığını iddia eden insanlarla ünlüdür kendilerine nerelisin diye soruldugunda şebinkarahisarlıyım diye cevap verirler ve giresunlulardan nefret ederler garip.
Derneğinden bir burs aldığım memleketim. Gittikçe büyüyüp gelişmektedir. Eğer kafanızı çevirdiğiniz her yerde ceviz ağacı görüyorsanız şebindesiniz demektir.
bu memleketten olan bir kişiye giresunluyum dedirtemeyeceğinizi gösterir. örnek vermek gerekirse;
giresun fındık
şebinkarahisar ceviz
giresun kemençe
şebinkarahisar davul-zurna
giresun karalahana,dible
şebinkarahisar toyga çorbası,etli sarma
bir avutmuş mahalleli olarak memleketimi seviyorum.
ünlü fotoğrafçı. ara güler. rahşan ecevit. şebinkarahisarlıdır müthiş kalesi vardır kaç kez gittim sivas suşehri, ile. il olmak için yıllardır çekişme içindeler il olacaksa çok eski tarihi olan şebinkarahisarı tercih ederim çünkü bende çamoluklu, yum.
hakikaten çok enteresan bir memlekettir, neden derseniz rakım ortalaması 1350 dir , haliyle çok soğuk bi memlekettir amma velakin şehir merkezinden yaklaşık 1,5 - 2 kilometre (yani ortalama uzunluktaki bir cadde boyunda) güneye giderseniz rakım 900 vede topoğrafya bildiğin rahat oluyor. nasıl rahat oluyo derseniz; bir kaç milyonluk hafriyatla, konya ovası kadar düz (haliyle istediğiniz gibi şehirleşebileceğiniz), nehirin hemen bitişiğinde ( istediğiniz gibi yeşillendirin kayıklar yunuslar falan), gitmesi daha kolay ( malum yükseklik farkı) ve tabii açık ara en önemlisi en az yüzde elli daha ucuza ısıtabileceğiniz ( bu rakımlardaki şehirlerin ortalama sıcaklık değerlere bakılsa anlaşılır) bir şehriniz olur. ama şebinkarahisar olduğu yerde büyümeye daha doğrusu küçülmeye devam ediyor. kolay bir projedir amortisman süresi kısadır ama bir babayiğite ihtiyaç vardır.
Kanuni Sultan Süleyman'ın sancak beyliği yaptığı memleketim. ŞEBiNKARAHiSAR. Kelkit vadisine bir vilayet kesinlikle gerekmektedir. Ama Şebinkarahisar'ın nüfusu gün geçtikçe düşmektedir. Çoğu hemşehrimiz gurbettedir. Ayrıca benim köyümde Meryem Ana Manastırı vardır. Ve şuan restore aşamasındadır. Turizm yönünden Giresun'a güneş Şebinkarahisar'dan doğacaktır.
şebinliyiz diyerek bahsedilen yerdir, giresunluyum demezler, şebinliyiz derler, merhum başbakanımız bülent ecevitin eşinin memleketidir, bir ilçe olmasına rağmen bulunduğu bölgede imkanları yerleşimi güzel bir ilçedir, kalesi de meşhurdur, kaleyede çıkmak lazım,hatta kalede hazine olduğu söylentiside çok yoğun kulaktan kulağa dolanır.
giresuna bağlı olduğu halde hiçbir şebinlinin nerelisin diye sorulduğunda giresunluyum demediği güzide topraklar.çünkü giresunla iklim ve kültür olarak alakası yoktur.hemen herkesin coğrafyada öğrendiği 'dağlar kıyıya paralel olunca içeride deniz etkisi yaşanmaz karasal iklim şartları vardır ' bilgisinin en net yaşandığı yerlerden biridir şebinkarahisar ve giresun. giresun bir karadeniz şehri iken ve tamamen deniz iklimi varken şebinkarahisarda bozkır ve karasal iklim hakimdir.tabi aradaki soğukluğun tek sebebi bu değildir en önemli diğer bir sebepte eskiden şebinkarahisar il iken giresunu yönetmişken şimdi ise rollerin tam tersine olmasıdır.
Fatih Sultan Mehmed'in 1473 yılında Otlukbeli savaşı'ndan sonra burda 3 gün kaldığı söylenir. Bereketli topraklara sahiptir. Aynı zamanda da memleketimdir.
pkk'nın rağbet gösterdiği ilçelerden birisidir, her sene muhakkak bir grup gelir. ortalık karışır, çatışma çıkar.
insan sormadan edemiyor tabii. neden şebinkarahisar?
şebinkarahisar insanı en son seçimlerde oyunu akp'ye vermiştir, fakat milli görüş geleneğinden gelen akpli sayısı çok azdır, büyük kısmı milliyetçidir. geçmişinde mhp vardır. belediye başkanı da 15 senedir milliyetçiydi. en son seçimde akp kazandı.
işte neden giresun değil de şebinkarahisar gibi ufaık bir ilçe sorusunun cevabı da budur.
üzerine oynanan oyunların farkındadır ve inşallah bu oyunlara alet olmayacaktır.
geçmişte önemli ermeni azınlığının yaşadığı *, osmanlı döneminde sırasıyla rum *, erzurum, trabzon eyaletlerine ve sivas vilayetine bağlı bir sancak merkezi olmuş ve bir dönem şimdi bağlı olduğu giresun'u yönetmiş ilçe. 1923-1933 arasında alucra, koyulhisar, suşehri* ve mesudiye'yi kapsayan bir il merkezi olmuştur.
